TTB: Sağlıkta şiddet sadece yasalarla engellenemez

Sağlıkta şiddetin sadece yasalarla engellenemeyeceğini belirten TTB Sağlıkta Şiddet Komisyonu Üyesi Dr. Bahadır, "Vatandaşın cebinden çıkan para artarken sağlık hizmetinin niteliği düşüyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sağlıkta şiddetin sistem değişikliğiyle son bulabileceğini belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlıkta Şiddet Komisyonu Üyesi Dr. Alican Bahadır, “Asıl olan sağlık sisteminin insancıl hale getirilmesidir” ifadelerini kullandı. AK Parti tarafından kadına yönelik şiddet ve sağlık çalışanlarının özlük haklarına dair düzenlemeleri içeren “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifi, Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşüldü. Bu hafta Adalet Komisyonu’nda da görüşülecek teklif, kabul edilmesi halinde Meclis Genel Kurulu’na getirilerek kanunlaşacak. Sağlık çalışanlarının özlük haklarına dair düzenlemeleri içeren kanun teklifini Dr. Alican Bahadır değerlendirdi.

'VATANDAŞIN CEBİNDEN ÇIKAN PARA ARTIYOR, HİZMETİN NİTELİĞİ DÜŞÜYOR'

Şiddetin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal olguların bir araya gelerek oluştuğunu söyleyen Bahadır, AK Parti’nin son 20 yılda sağlıkta dönüşüm adı altında hastaneleri işletmeye, hastaları müşteriye, sağlık çalışanlarını da köleye dönüştürdüğüne dikkati çekti. Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre Bahadır, “Çalışma koşullarımız kötüleşirken, kamusal sağlık hizmetinin içine gizlenmiş ve özel olan birçok şirket karına kar katıyor. Hastaların da cebinden dolaylı, doğrudan birçok para çıkıyor. Vatandaşın cebinden çıkan para artarken aldığı sağlık hizmetinin niteliği düşüyor. Bizim çalışma koşularımızda bununla birlikte kötüleşiyor” dedi.

TTB olarak 2007'den beri sağlıkta şiddeti önleme, ilgili mevzuat ve düzenlemelerle ilgili önerilerini Sağlık ve Adalet Bakanlığı, Meclis’te grubu bulunan partilerle paylaştıklarını hatırlatan Bahadır, “Cumhurbaşkanı 14 Mart’ta beş düzenlemenin yapılacağını açıkladı. Bunlardan biri sağlıkta şiddete ilişkin düzenleme. TTB olarak sağlıkla şiddete çok önceden mücadele ediyoruz. Yapılan düzenlemeler de TTB ‘olarak yıllardan beri önerdiğimiz düzenlemeler ile alakalı. Belirli bir aşamanın kaydedildiğini düşünüyoruz ancak bu yeterli değil” diye konuştu. 

'SAĞLIKTA ŞİDDETE İLİŞKİN CAYDIRICILIĞIN ARTIRILMASINI İSTİYORUZ'

Getirilecek düzenlemede yer alan maddelere dair Bahadır, şunları söyledi: “Birincisi ceza alındığında bunun ertelenmesinin, engellenmesi ve kasten yaralamanın sağlık çalışanlarıyla ilişkin tutuklamanın olacağına dair bir düzenleme. TTB olarak bunun ceza kanunlarında yer alması gerektiğini uzun bir süredir ifade ediyorduk. Yeni getirilen düzenlemeyle maddeler Ceza Muhakemesi Kanunu'na alınacak bir diğer önemli başlıkta, tehdit, hakaret ve zor kullanma yoluyla sağlık hizmetinin engellendiğinde kamu hizmetini engellemeye yönelik bir yaptırım olacak. Bu yaptırımda 1/6 oranında artırılacak. Bu değişiklikte bizim için uygundur. TTB olarak mevzuatla alakalı yapılacak düzenlemelerle sağlıkta şiddete ilişkin caydırıcılığın artırılmasını istiyoruz.” 

'SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÜKÜ KALDIRILAMAYACAK DÜZEYDE'

Sağlıkta şiddetin sadece yasalarla engellenemeyeceğini vurgulayan Bahadır, sağlıkta dönüşüm programının son bulması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Bahadır, “5-10 dakikada bir hasta muayene etmek zorunda kalıyoruz. Sağlık hizmetinin niteliği düştüğü için hastalar sürekli hastaneye gelmek zorunda kalıyor. Yıllık 600 milyon civarında sağlık kuruluşlarına başvuru var. Diğer ülkelerle karşılaştırdığımız zaman hekimler ve sağlık çalışanların yükü artık kaldırılamayacak düzeyde. Bizde ekim ayından beri çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi, aylık gelirimizin emekliliğe yansıyan temel ücretimizin yükseltilmesi ve sağlıkta şiddetin son bulması için eylem halindeyiz. Grev eylemleri yapıyoruz, beyaz forum, beyaz yürüyüş düzenliyoruz bu eylemlerimizin de etkisi görülüyor” ifadelerini kullandı. 

Yapılan düzenlemede verdikleri mücadelenin katkısı olduğunun altını çizen Bahadır, düzenlemeyi olumlu gördüklerini ancak tam anlamıyla sorunlara çözüm olmadığını hatırlattı. Bahadır, taleplerini ise şöyle sıraladı: “Caydırıcı yaptırımlar artırılabilir, farklı yaptırımlara gidilebilir, darp olmayan suçlarda sağlık kurumu dışında hizmetle alakalı bir düzenlemede yapılabilir. Sağlık çalışanlarının saldırıya uğraması durumunda desteklenmesi çok önemli. Biz baroların CMK nöbetçisi avukatlarının sürece müdahil olmasını istiyoruz. Travmaya uğrayan sağlık çalışanın da desteklenmesini istiyoruz bu konuda da girişimlerimiz var. Ne yaparsak yapalım, yasa tek başına şiddeti azaltmaya yetmeyecek asıl olan şiddet ikliminin ortadan kaldırılması, sağlıkta dönüşümle ortaya çıkan zararların geri çekilmesiyle sağlıkta şiddeti azalacaktır. Mesleğimizle ilgili son 20 yılda bir değersizleştirme var onunda önüne geçilmesi gerekiyor. Yaşanan sorunlara bütünlüklü bakılıp mücadele edilirse başarıya ulaşır.”  

'SAĞLIK SİSTEMİ İNSANCIL HALE GETİRİLMELİ'

Yasal düzenlemeler yanı sıra hastanelerde de güvenlik için mekanizmalar oluşturulması gerektiğini dile getiren Bahadır, şunları ifade etti: “Bizim 6 bin hekimle yaptığımız ankete göre meslek hayati boyuncu sözlü veya fiziksel şiddete maruz kalanların oranı yüzde 84 ve bu yüzde 84'lük kesimin yarısı şiddete uğradıktan sonra gerekli mercilere başvuru yapıyor. Büyük bir baskı var üzerimizde bu baskıyı ortadan kaldıracak mekanizmaları oluşturmak gerekiyor. Asıl olan sağlık sisteminin insancıl hale getirilmesidir.” 

Yaşanan sorunlara ilişkin birlikte mücadele çağrısı yapan Bahadır, “Sağlıkta şiddetin sona ermesi için birlikle sorunlara çözüm bulup birlikte mücadele etmeliyiz. Ancak bu şekilde sağlıkta şiddeti engelleyip çözebiliriz” dedi. (HABER MERKEZİ)