'Tehlike Altındaki Avukatlar Günü'nde avukatlara polis şiddeti

Tehlike Altındaki Avukatlar Günü nedeniyle Mersin'de açıklama yapmak isteyen avukatlar polis şiddetiyle karşılaştı. Ankara ve Adana'daki açıklamaya çok sayıda avukat katıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bu yıl Kolombiyalı avukatlara ithaf edilen '24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü' nedeniyle Mersin'de adliye önünde açıklama yapmak isteyen avukatlar polis tarafından tartaklandı. 24 Ocak 1977‘de İspanya’da 4 avukat ve 1 işçi temsilcisinin katledilmesi nedeniyle 24 Ocak  ‘Tehlikedeki Avukatlar Günü’ olarak ilan edildi. 

Mersin’de, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği  (ÖHD) Şubesi, Demokrat Avukatlar Grubu Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Şubesi’nin, adliye binası önünde yapmak istediği basın açıklamasına polis müdahale etti. Gerekçe olarak “açıklamanın adliye önünde yapılmasını” gösteren polisler, avukatlara fiziki şiddet uyguladı. Polisin sert müdahalesine karşı avukatlar, oturma eylemi düzenledikten sonra basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Açıklamayı okuyan Av. Mutluay Başaran, iktidar sahiplerinin, bir yandan sözlerinde hukuku yüceltip, hukuk devleti vurgusu yaparken diğer yandan da adalet arayışı içine girip, hakkın ve özgürlüğün mücadelesini yürüten, halkın arayışlarını ile taleplerini etkili şekilde hayata geçirmeye çalışan avukatları, işlevsiz bırakmaya çalıştığını söyledi. Başaran, avukatlık mesleğini ifa ettikleri için baskıya, tehditte ve zulme uğrayan, hapsedilen, işkence gören ve katledilen bütün meslektaşları için bir araya geldiklerini belirtti. 

MA'nın aktardığına göre, Ankara Barosu üyeleri ise Sıhhiye Adliyesi içinde yaptığı yürüyüş sonrası adliye önünde basın açıklaması düzenledi. “Savunma susmadı susmayacak” ve “Tutuklu Avukatlar Serbest Bırakılsın” sloganlarının atıldığı açıklamada, “Kolombiyalı avukatlar yalnız değildir” pankartı açıldı.

Ankara Baro Başkanı Kemal Koranel, 24 Ocak 1977‘de İspanya’da 4 avukat ve 1 işçi temsilcisinin mesleklerini yaptıkları için katledildiğini hatırlatarak, “Bugünün anısına, her yıl 24 Ocak’ta düzenlenen ‘Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde avukatlar olarak biz, dünya çapında birçok kıta, ülke ve şehirde yaşadığımız hak ihlallerini bir kez daha dile getiriyoruz” dedi.

Tehlikedeki Avukatlar Günü’nün avukatların mesleklerini özgürce, bağımsız ve güvenli bir şekilde icra etmelerinin engellendiği Kolombiya'ya ithaf edildiğini söyleyen Koranel, Kolombiya’da, son 10 yılda 700'den fazla avukat öldürüldüğünü, 4 bin 400'den fazla avukatın da çeşitli saldırılara maruz kaldığını belirtti. Koranel, “Ülkemizde de Kolombiya da olduğu gibi çok sayıda avukat sadece mesleklerini ifa ettikleri ve müvekkillerini savundukları için öldürülüyor, baskılara maruz kalıyor ve haklarında açılan davalar sonucunda mahkûm ediliyorlar” diye konuştu.

Türkiye’deki güncel durumun da Kolombiya’dan çok farkı olmadığını ifade eden Koranel, hemen hemen her gün bir avukatın şiddete uğradığına dikkati çekti. Haciz mahallinde katledilen Avukat Ersin Arslan, katledilen Avukat Dilara Yıldız ve yakın zaman öncesinde GBT yapmak isteyen bekçiler tarafından darp edilen Avukat Mürsel Ünder’i de anan Koranel, “Ülkemizde ve dünyanın dört bir tarafında avukatlara yönelik saldırılar ve baskılar ile mesleğimizin özü olan hak mücadelemizi sınırlandırma gayreti içine girilmiş bir halde. Bu saydıklarımız ise hemen her gün artarak devam etmekte olan ve sıradanlaşan avukatlara yönelik şiddet olaylarından sadece birkaçı” ifadelerini kullandı.

Kolombiya’da mesleğini sürdürmekte ısrar eden avukatlar ve insan hakları savunucularıyla dayanıştıklarını, sorunlarına dikkat çekmek için tüm dünyada onlarca hukuk kurumu olarak yan yana geldiklerini vurgulayan Koranel, şu talepleri dile getirdi:

“Kolombiya devleti, Havana Kuralları arasında yer alan 17. prensip uyarınca, özellikle insan hakları savunucularının daha yüksek risk altında olduğu kırsal bölgelerde, Kolombiyalı avukatların güvenliklerini ve özgürlüklerini garanti altına almak için ek ve etkili güvenlik önlemleri almalıdır. Dünyanın dört bir yanındaki barolar ve hukuk toplulukları, Kolombiya'daki insan hakları avukatlarının durumuna dikkat kesilmeli ve meslektaşlarını desteklemek için çalışmalar yürütmelidir. Gazeteciler ve uluslararası medya, Kolombiya'daki insan hakları avukatlarının durumunu araştırmaya ve rapor etmeye, Kolombiya devletine baskı yapmaya ve dünya çapında kamuoyunun dikkatini insan hakları avukatlarının oynadığı hayati role ve karşı karşıya oldukları ağır risklere çekmeye davet edilmektedir.”

Adana Barosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Şubesi de Adana Adliyesi içinde basın açıklaması yaptı.

ÇHD VE ÖHD İZMİR ŞUBELERİ: KOLOMBİYA'DAKİ AVUKATLARLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ

ÇHD ve ÖHD İzmir Şubeleri, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü dolayısıyla adliye önünde basın açıklaması düzenledi. “Lawyers from Colombia are not alone” yazılı pankart taşınan açıklamada konuşan ÇHD'li avukat Özge Usanmaz, 24 Ocak 1977 ‘de İspanya’nın Başkenti Madrid’te 4 avukat ve 1 işçi temsilcisinin katledildiğini hatırlatarak, bu olayın Atocha katliamı olarak bilindiğini belirtti.

Bu günün anısına 2009'dan bu yana, Tehlikedeki Avukatlar Günü'nün 24 Ocak tarihinde dünya çapında birçok kıta, ülke ve şehirde örgütlendiğini söyleyen Usanmaz, “Bugünün amacı belirli bir ülkedeki avukatların mesleklerini ifa ederken karşı karşıya oldukları risklere ilişkin farkındalığı güçlendirmek, hükümet yetkililerinin, uluslararası kuruluşların, sivil toplumun, medyanın ve genel anlamda kamuoyunun belirlenen ülkedeki avukatların durumlarına yönelik dikkatlerini çekmektir” dedi.

'2020-21 YILLARINDA KOLOMBİYA'DA EN AZ 6 AVUKAT KATLEDİLDİ'

Tehlikedeki Avukatlar Günü'nün bu yıl ikinci kez insan hakları avukatlarına yönelik zulmün devam ettiği ve onların mesleklerini özgürce, bağımsız ve güvenli bir şekilde icra etmelerinin engellendiği Kolombiya'ya odaklandığını belirten Usanmaz, şöyle devam etti:

“Kolombiya'da avukatların bağımsızlığını teşvik etmek ve korumak veya genel olarak mesleği korumak için kurumsallaşmış yerel veya ulusal bir baro yahut hukuk topluluğu yoktur. Kolombiyalı avukatlar hakkındaki bilgileri kayıt altına alan ve muhafaza eden ve görevin hatalı ifası veya görevi kötüye kullanma yaptırımlarını uygulayan Ulusal Yargı Konseyi olup, bu kurum doğrudan devlete bağlıdır. Bu durum, avukatların çıkarlarının yerel ve ulusal düzeyde kolektif olarak temsil edilmesini engellemektedir. Kolombiya’da avukatlar gerek halkın gerekse kendi haklarının korunabilmesi için dernekler ve kolektifler içerisinde örgütlenmeye devam etmektedir. Yalnızca 2020 ve 2021 yıllarında Kolombiya’da en az 6 avukat mesleklerini icra ettikleri için katledildi.”

'KOLOMBİYA'DA HAK SAVUNUCULUĞUNU SÜRDÜREN AVUKATLARLA DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ'

Süregelen katliamlar dışında yasadışı takip ve gözetleme, iletişimin engellenmesi, gözaltı, soruşturma ve kovuşturma, yerinden edilme, kamuoyu karşısında yürütülen karalama kampanyaları eliyle itibarsızlaştırma ve hedef gösterme, sürgüne zorlanma gibi birçok saldırının neredeyse günlük olarak devam ettiğini belirten Usanmaz, bu tablo karşısında tüm dünyada onlarca hukuk kurumunun dile getirdiği şu talepleri yineledi:

1. Kolombiya Devleti, Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler Yönergesinin gereklerine yerine getirmekle yükümlüdür.

2. Kolombiya devleti, insan hakları avukatlarına yönelik birçok saldırıları derhal ciddiyetle ele almalı ve BM prensiplerinin 16. ve 18. İlkeleri uyarınca avukatların mesleklerini özgür ve bağımsız bir şekilde icra etmeleri için gereken güvenceleri sağlamalıdır.

3. Kolombiya devleti, Havana Kuralları arasında yer alan 17. prensip uyarınca, özellikle insan hakları savunucularının daha yüksek risk altında olduğu kırsal bölgelerde, Kolombiyalı avukatların güvenliklerini ve özgürlüklerini garanti altına almak için ek ve etkili güvenlik önlemleri almalıdır.

4. Kolombiya devleti, cezasızlığa son vermek için insan hakları avukatlarına karşı işlenen suçlara ilişkin tarafsız, bağımsız ve etkili soruşturmalar yürütmeli ve gerekli olduğunda, failler hakkında kovuşturma başlatmalıdır.

5. Kolombiya devleti, BM Sözleşmesinin 18 ve 23. İlkeleri uyarınca özellikle daha hassas olan insan hakları davalarında görev alan Kolombiyalı avukatların kriminalize edilmesi ile mücadele etmelidir.

6. Uluslararası toplum, Kolombiya devletinin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemesi karşısında sessiz kalmamalıdır.

7. Dünyanın dört bir yanındaki barolar ve hukuk toplulukları, Kolombiya'daki insan hakları avukatlarının durumuna dikkat kesilmeli ve meslektaşlarını desteklemek için çalışmalar yürütmelidir.

8. Gazeteciler ve uluslararası medya, Kolombiya'daki insan hakları avukatlarının durumunu araştırmaya ve rapor etmeye, Kolombiya devletine baskı yapmaya ve dünya çapında kamuoyunun dikkatini insan hakları avukatlarının oynadığı hayati role ve karşı karşıya oldukları ağır risklere çekmeye davet edilmektedir.

Usanmaz, son olarak Türkiye’de de zor koşullar altında mesleki faaliyetlerini sürdürmeye çalışan avukatlar olarak Kolombiya’da ölüm riski ile karşı karşıya olmasına rağmen ısrarla hak savunuculuğunu sürdüren avukatlarla dayanışma içerisinde olduklarını söyledi. (HABER MERKEZİ)