Taşgetiren: 15 Temmuz'un 'dış güçler' ayağında yeni bilgiler mi var?

Ahmet Taşgetiren, Erdoğan'ın BAE ve ABD ile görüşmelerde 15 Temmuz'un dış güçler ayağını gündeme getirip getirmediğini sordu, "Daha önemli çıkarlar için göz ardı mı ediliyor" diye yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğu ileri sürülen ülkelerle ilişkileri geliştirmesini değerlendirdiği bugünkü yazısında, "dış güç” iddiasının dış ilişkiler bağlamında nereye oturduğunu sordu. 12 Eylül'ün arkasında Amerika'nın rolü olduğunun 'kesin' olduğunu ifade eden Taşgetiren, "Peki biz, bugün, aradan 7 yıl geçtikten sonra, 15 Temmuz’un arkasındaki 'dış güçler'le ilgili bilgiyi test edebilecek durumda mıyız? Ya da test etmeli miyiz? Türkiye’de darbelerin arkasında 'dış güç' bulunması çok acayip bir iddia değil ki…" diye yazdı. 

Taşgetiren'in "15 Temmuz- Yeni bilgiler mi var?" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"15 Temmuz’la ilgili 'dış güç' iddiası, şu son yaşanan dış ilişkiler bağlamında nereye oturuyor, diye bir soruyu akla getirmemek, aklımıza hakaret olur.

Şu son süreçte hem Amerika ile ilişkileri ısındırmak için çaba sarf ediyoruz, hem de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile…

Suudilerle de öyle bir sıcak ilişki çabamız var. Suudilerle ilgili 15 Temmuz bağlantısı hiç gündeme gelmedi. Belki Körfez ülkeleriyle irtibat ve orada BAE bulunması dolayısıyla bir irtibat söz konusu olabilir ama, Suudlar’la ilişkide bir 'Kaşıkçı’nın katledilmesi' sorunu var, onu da unutmaya hazır bir tavırda gözüküyoruz. Malum, para talebi ilişkisi…

BAE ile de para talebi ilişkimiz var. Onun için ilişkiler ne kadar ısınırsa ondan mutlu olacağımız algısı oluşuyor.

Bu gelişmelerin 15 Temmuz’la ilgisi üzerinde durulmalı mı? Mesela toplumumuz böyle bir meseleyi merak etmeli mi? Yoksa olan bitene 'Şimdi, yani bir yandan sıcak paraya, bir yandan uluslararası piyasadan sermaye çekebilmek için ABD ile AB ile iyi ilişkiler kurma gereği duyulduğu sırada, bunları kaşımanın zamanı mı?' gibi mi bakmalı?

Tabii insan, 15 Temmuz’u, 250 kişinin şehadetini, binlerce kişinin yaralanmasını ve darbe girişiminden sonra adeta Türkiye’nin kimyasının değişmesini unutamıyor.

O zaman, mesela BAE’nin önüne ve de ABD’nin önüne bir “15 Temmuz dosyası” konulmasını bekliyorsunuz.

Bekliyor muyuz?

Şu son görüşmede, Tayyip Bey, Biden’ın önüne mesela böyle bir dosya koymuş mudur ve de mesela Fethullah Gülen’i talep etmiş midir?

Acaba diyorum, MİT’imiz, geçen 7 yılda ABD ve BAE’nin 15 Temmuz’la ilişkisine dair, yani ilişkilerinin olmadığına dair, henüz kamuoyuna yansımayan yeni bilgiler mi edinmiştir?

Yoksa, 'Daha önemli çıkarlar için bazen uluslararası ilişkilerde hesapları tek taraflı kapatmak da söz konusu olabilir' gibi bir diplomasi geleneğiyle mi hareket edilmektedir?" (HABER MERKEZİ)