Soylu'dan Kadıköy'de patlama açıklaması: Terör örgütü bağlantısı göremedik

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Kadıköy'de önceki gece gerçekleşen patlamayla ilgili 'terör örgütü' bağlantısı göremediklerini söyleyen Soylu, "İkisi Özbek kardeşimiz, birisi 8 yaşında. Hemen şöyle bir tezvirat ortaya çıktı, 'Özbekler orada bomba imal ediyorlardı'. Allah'tan korkuları yok. '8 yaşındaki bir çocuk ile 70 yaşlarındaki dedesi bomba imal ediyor.' Bu FETÖ, terör örgütleri, o kadar kirletmeye çalışıyorlar ki. 'Acaba öyle mi?' sorularını hemen zihnimizde oluşturuyorlar" dedi.

Soylu, patlamanın olduğu evde yaşayan 1959 doğumlu M.K'nin, yakınları ve akrabalarınca şizofreni hastası olduğunun söylendiğini aktardı. Soylu, sol ayağı kesik olan M.K'nin evinin son 1-1,5 ayda ziyaret edenler tarafından çöp eve döndüğünün tespit edildiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Evde birçok metal parçaları, toz halinde bir yıldır piroteknik havai fişek malzemesi, kuru sıkıdan bozma 7.65'lik bir tabanca da bulunduğu belirlendi. 1980 öncesi aşırı sol örgütlerle bir irtibatının da olduğu ama ondan sonra herhangi bir irtibatına herhangi bir şekilde rastlanmadığı tespit edildi. İsviçre'de bir adamı öldürmeden dolayı 2012-2019'da Türkiye'de yakalandığı ve cezaevinde yattığı, ihbar edildiği konusunda aile bireylerini suçladığı bilgisine ulaşıldı."

Elektriğe çok meraklı olan ve tek başına yaşıyan M.K'nin evinin her tarafında elektrik ile metal aksamı bulunduğunu ifade eden Soylu, "Yaptığımız bütün çalışmalarda şu an kadar bir terör bağlantısı göremedik. Yani bir terör örgütüyle irtibat ve iltisak, bir terör örgütüyle irtibat veya iltisakı olan kişilerle bir yakınlaşma göremedik ama soruşturma başsavcılık tarafından yürütülüyor. Dün gece 01.00 itibarıyla 30'a yakın kişinin ifadesi alındı. Yani komşuları, yakınları, en son irtibat kurdukları, kurmadıklarının ifadeleri alındı" dedi.

'OKSİJEN TÜPÜ VE MUTFAK TÜPÜ PATLAMANIN ETKİSİ ARTIRDI'

Soylu, 3 kez patlama olmasının nedeninin evde oksijen ve mutfak tüpünün bulunması olduğuna işaret ederek, "Hem normal tüp patlamış hem de oksijen tüpü patlamış. Çıkan alevin renginden de orada Anadolu Ajansı'nın yakaladığı bir fotoğrafı var. Daha sonra orada ufak bir-iki boru da yakalandı ama bir patlayıcı boru şeklinde değil, iki ucu açık, şöyle küçük şeyler. Bunlar patlama nedeniyle mi bu hale geldi, patlamadan önce mi, sonra mı öyleydi? Onu biliyor değiliz. Biz hemen bakarız acaba bu bir düzenek olarak mı hazırlandı, hazırlanmadı? Ama borunun iki ucu da açık olunca bu ihtimal belki ortadan kalkmış oluyor. Arkadaşlar incelemeyi devam ettiriyorlar" diye konuştu.

Soylu, "Soruşturma devam ediyor ama biz şu ana kadar bir terör bağlantısı göremedik" ifadesini kullandı.

POLİS İNTİHARLARI AÇIKLAMASI

Soylu toplantıda, son dönemde meydana gelen polis intiharlarına yönelik açıklamalar da yaptı. Polis intiharlarıyla ilgili tartışmaların TBMM ve siyaset çatısı altında dillendirildiğini söyleyen Soylu "Buradaki hedef çok nettir, Türkiye'nin huzur ve güvenini, asayişini temin etmeye çalışan Türk Polis Teşkilatı'nın konsantrasyonunu bozmak, yıpratmak, fitne oluşturmak ve onu kendi işinin odağından ayırmak" dedi.

Bakan Soylu, göreve geldiği 2016'da polis intiharlarının Türkiye'deki intihar sayısından daha yüksek olduğunu söyledi ve intiharları azaltmak için 3 ayrı çalışma başlattıklarını söyledi. Soylu, bu çerçevede 11 ay önce oluşturulan Hacettepe ve Gazi üniversitelerindeki öğretim üyelerinin de içinde bulunduğu Bilim Kurulu'nun çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.

Türkiye'de son 5 yıldaki polis intiharları verilerini paylaşan Soylu, "İntihar 100 bindelik oranı 2016'da 23, 2017'de 20, 2018'de 13, 2019'da 11, 2020'de 11. Sonra 2021'de 100 binde 26'ya çıkmış. Bütün hocalarımız, akademisyenler, bizim Bilim Kurulumuz, salgın sonrası tetiklendiği konusunda bir değerlendirme sahibi. Bunun üzerine aldığımız tedbirler, yaptığımız çalışmalar sonucu şu anda 100 binde 13'te seyretmektedir." dedi. Soylu, 2021-2022'deki intihar nedenlerinin başında evlilik çatışmaları ve ailevi sebepler, kripto para, sanal bahis, iddia ve benzeri ekonomik nedenler ile duygusal sebeplerin geldiğini ifade etti ve şöyle konuştu: "Polisimizin yanı başındayız. Biz bunu sadece iş olarak görmüyoruz, bu kutsal bir meslektir. Aynı zamanda polisi bir aile olarak görüyoruz. Bu dedikoduları yapanlar, FETÖ mahfilli olanlar, terör örgütü mahfilli olanlar, bu meseleyi özellikle siyaset alanına taşıyıp, HDPKK'lı milletvekilleri hakaret edince, her türlü fiziki müdahaleyi yapınca sesleri çıkmıyor, Mecliste el kaldırmaktan ürküyorlar, korkuyorlar, çekiniyorlar ortakları alınacak diye. Ama istismara gelince istismarı en üst düzeyde yapabilme kabiliyetini ortaya koyuyorlar." (HABER MERKEZİ)