Siyaset gerçeklikle sınanır

Geleceği kendileriyle tanımlamışlar, insanları da buna inandırmak üzere bir siyaset kurgusu yürütüyorlar. Bu anlamda umutvar olmak bir devrimci hale kavuştu yeniden.

Google Haberlere Abone ol

Mehmet Türkay*

Hayat siyasetle ölçülmez ama siyaset hayatı zora sokar. Özel ilişkilerinizi yıpratır, toplumsal ilişkilerinizi zorlar. Türkiye gibi toplumlarda çok farkında olunmasa da maalesef hayatı siyaset biçimlendirir. Saçma bir gerçeklik ama gerçek. Gündelik hayatın rutini bu durumu normalleştirir. Siyaset bir kurgudur, hayat bir gerçeklik. Ancak kurgunun hayatın önüne geçtiği zamanlardayız. Diğer taraftan kurgu derken, gerçekliğin iktidarın elinde olan, kullandığı bir araçtan bahsediyoruz. İktidarın zafiyeti muhalefete yol açar gibi görünse de iktidar şiddetini artırabilir. İktidar derken devletten bahsediyoruz. Bundan sonra yaşanacaklar devletin katmanlarının devreye gireceği bir süreç olacaktır. Umalım ki olmasın.

SÖZKONUSU OLAN POTANSİYEL FAŞİZM

Dolaylı yollardan şirin şirin bir AKP karşıtlığı yapmanın zamanı geçti. Gerçekten kritik bir aşama değil, kritik bir noktaya geldik. AKP’nin karşı duruşu malum, çünkü devlet ellerinde. Biz ne yapacağız?  Bu haklı bir sorudur ve cevabı meçhuldür. Siyasetin aklı aritmetiğe uygun davranırsa sorun yaşanmaz. Aritmetikten kasıt; 1+1 kaç yapar? Ya da görünen köy kılavuz istemez. Aslında bu kadar basit. Basit olan önemlidir bazı durumlarda çünkü gerçeğe işaret eder. Gerçek derken potansiyel bir faşizmdir söz konusu olan. Ancak bu aşamada yanlış tavır siyasi bir vebali beraberinde getirecektir.

UMUTVAR OLMAK BİR DEVRİMCİ HALE KAVUŞTU

Türkiye üzerine söz söylemenin en kolay ve aynı zamanda en zor olduğu zamandayız. Kolay olanı seçenler için bir sorun yok. Sanırım Türkiye gerçekliği sanal bir kırılmaya uğruyor. 12 Eylül 1980 darbesini yaşayanlar bilir, çok zordu ama umut vardı. Umut hayata dairdir her zaman. Yaşadığımız süreçte önemli olan bu umudu beslemek. Umudu beslersek hayatı besleriz. Umuttan bahsetmemin esas nedeni, Türkiye’de insanların ruh halini bozmaya çalışıyor olmaları. Geleceği kendileriyle tanımlamışlar, insanları da buna inandırmak üzere bir siyaset kurgusu yürütüyorlar. Bu anlamda umutvar olmak bir devrimci hale kavuştu yeniden.

SİYASET GERÇEKLİKLE SINANIR

Sosyal demokrasinin bir umut olduğu bir gerçeklikte yaşıyoruz. Bu durum HDP’nin yürüttüğü siyaset açısından da önemlidir. Bir mecburiyet sonucu Yeşil Sol Parti’ye sığındı, iyi de yaptı. Çünkü siyasi akıl bunu gerektiriyordu. Bu Türkiye koşullarında tarihi bir uzlaşmadır. TİP, bu sürece müdahil olsa siyaseten çok daha güçlü çıkacaktır. Arkasına aldığı rüzgarın gücünün karşılığı sosyalist bir hareket için önemli ama reel politika açısından çok düşük. Yetmiş sekiz kuşağı, HDP ile de heyecanlandı, TİP ile de heyecanlandı.

Yaşlı bir kuşak olabiliriz ama aklımız siyaseten yerinde diye düşünüyorum. TİP başlarken kendi siyasi varlığını da zora sokmuş görünüyor. Umarım yanılırım ama görünen böyle. Siyaset gerçeklikle sınanır. Seçimde bununla yüzleşeceğiz. Hayat devam ediyor ama hiçbir muhalif siyasi figürün süreci riske atması siyaseten kaldırılabilecek bir yük olmayacaktır. Güçsüzken ya da kendi gücünü tam da tartamamışken malumdur, siyasetin riski artar. Yeterince risk altında yaşayan bir topluma yenilerini eklemek sonuçta siyasetsizlik olacaktır.

Yetmişli yılların sonu ve hatta darbeye rağmen seksenlerin ortalarına kadar umutvar bir ruh haliyle yaşandı. Bizim kuşağın bu ruh halini çağırdığını hissediyorum çevremde. Umalım ki böyle olsun.

*Prof. Dr. (E.) Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü