Sancar: İktidarın seçim hesabı duvarımıza çarpacak

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, seçim kanunu teklifini değerlendirdi. Sancar, "İktidar kendisini ayakta tutacak, devamını sağlayacak oyunlara girişiyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Meclis'e getirilen seçim kanunu teklifini mühendislik oyunu olarak değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, geçmiş iktidarların akıbetini hatırlatarak, “Bunlar nafile çabalardır. Bu hesap bizim duvarımıza çarpacaktır” dedi.

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan Sancar, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Sancar, konuşmasına Halepçe ve Gazi Katliamı’nda vefat edenleri anarak, başladı. İlk olarak 16 Mart 1988 tarihinde Halepçe'de Kürt halkına yönelik yapılan katliamla söze başlayan Sancar, “Halepçe de kimyasal ve biyolojik silahlar kullanılarak kadın, çocuk, yaşlı, genç 5 bini aşkın insan katledildi. Irak’ta Kürt halkının hak ettiği eşitliği ve özgürlük talebini birçok kez şiddet kullanarak, bastırmak isteyen Saddam yönetimi, bu saldırıyla insanlık tarihine katliamcı, soykırımı olarak geçti. Bu katliam insanlık tarihinin utanç sayfalarından biridir. Ancak buna rağmen Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesi bir adım bile geriletilemedi, bir adım bile duraksatılamadı” dedi.

Aynı tarihlere denk gelen Gazi Katliamı’nını da hatırlatan Sancar, “Yine 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi önünde kontrgerilla ve sivil faşistler tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 7 öğrenci hayatını kaybetmişti. 41 öğrenci de yaralanmıştı. Yıllarca süren hukuk mücadelesine rağmen dava dosyası kapatıldı. Bir cezasızlık örneği daha. 16 Mart Beyazıt katliamı da Türkiye'de İşlenen benzer onlarca yüzlerce cinayet gibi karanlıkta bırakıldı. Ama biz failleri de faillerin arkasındaki zihniyeti de tanıyoruz. Bununla mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu katliamlarla birlikte 12 Mart’ta İstanbul Gazi Mahallesinde ve Qamışlo’da katliamlar yaşandı. Burada o katliamlarda hayatlarını kaybedenleri de saygıyla rahmetle anıyorum. Bu katliamları unutmadığımızı, unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı bir kez daha buradan ilan ediyorum” diye belirtti.

İyileşecek yaralar olduğu sürece geçmişin bugün olarak kaldığının altını çizen Sancar, “Bu söz bu acıların işlendiği bir filmden alınma bir repliktir. Bunu ben ‘Geçmişte hesaplaşma’ kitabımın ilk sayfasına koymuştum. Bizlerin derdi bizlerin amacı sadece anma ve rahmet dileklerimizi dile getirmek değildir. Bizler, bu katliamların bir daha yaşanmaması için sürekli hatırlatılması gerektiğini düşünüyoruz. O nedenle katliamları hafızada canlandırmak onların sorumlularını, o sorumlularını ve dayandığı zihniyeti sürekli dile getirmek bizim geleceğe karşı, geleceği barış ve demokrasi üzerine inşa etme görevimiz açısından bir zorunluluktur. Bunları hatırlayalım. Bu faillere ve faillerin arkasında kafalarında yer alan zihniyete karşı mücadeleyi her an canlı tutalım ki bu acılar bir daha asla yaşanmasın. Bir daha asla yaşanmaması için hafıza, hatırlama mücadelemizi, yüzleşme ve hesap sorma çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Sancar'ın ifadelerinden öne çıkanlar şöyle oldu:

İKTİDARIN DESTEĞİ HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA DÜŞÜYOR: Geçmişteki bütün bu acıları yaratan politikaların daha da ilerletilmesini sağlayacak bir anlayışı yürütüyor. İşte bu anlayış, bu ülkeye felaketler yaşatıyor. Bu ülkeyi karanlığa ve uçuruma doğru götürüyor. Toplum bunun farkında. Haklarımız bunun farkında. O nedenle iktidarın da desteği her geçen gün biraz daha düşüyor. Desteğini kaybeden bütün iktidarların geçmişte yaptıkları gibi bu iktidar da şimdi kendisini ayakta tutacak ve devamını sağlayacak oyunlara girişiyor. Bu oyunların başında da geçmiş iktidarların yönetimlerin kullandığı yöntemleri devreye sokuyor. Bu yöntemler öncelikle seçim kanunlarıyla oynayarak oy kaybına rağmen milletvekili sayısını aynı tutmak ve bu şekilde çoğunluğu korumak geliyor.

BARAJIN NE KADAR ANLAMSIZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI: Seçim kanun teklifi dün AKP-MHP işbirliğiyle Meclis’e sunuldu. Burada yapılan değişikliğin amacının bu iktidara; siyasi mühendislik ve hukuksal oyunlarla çoğunluğu kazandırma amacına dayanıyor. Kaybeden iktidarlar bu mühendislik çalışmalarından medet ummuşlardır geçmişte, bunun çok örneği var. Bakın barajı yüzde 7’ye düşürdüler güya. Oysa biz baraja karşı mücadeleyi kuruluşumuzdan beri, bu siyasi gelenekteki bütün partiler, bu mücadeleyi büyük bir kararlılıkla yürütmüşlerdir. Bizim önümüze çıkarılmıştı bu baraj, biz bu barajı çeşitli yöntemlerle en çok da ilkeli ve kararlı mücadelemizle yıktık. Barajı açmak için halkımızın güçlü desteğiyle, her dönemde mutlaka etkili yöntemler bulduk. Şimdi bu barajın ne kadar anlamsız olduğu bizim bu mücadelemiz sayesinde ortaya çıktı. Barajı aşmak için halkımızın güçlü desteğiyle, her dönemde mutlaka etkili yöntemler bulduk. Barajı yüzde 7’ye indirmelerinde elbette bizim mücadelemizin payı var ama kendi hesaplarının da burada bir rolü var. İktidarın küçük ortağı eriyor. Yüzde 10 barajının altında kalacağı kesin gibi görünüyor. Şimdi onu kurtarmak için barajı indiriyorlar. Ama barajı indirirken ittifak sistemiyle oynuyorlar. İttifak sistemiyle oynamalarının nedeni de belli. Yine kendilerine oyları azalmasına rağmen avantaj sağlamak istiyorlar.

BUNLAR NAFİLE ÇABALARDIR: Tekrar hatırlatalım bu oyunlara başvuran bütün iktidarlar eninde sonunda halkın güçlü iradesi karşısında kaybetmişlerdir. Bu yöntemlerle, seçim kanunlarında mühendislik oyunlarıyla, varlıklarını devam ettirebileceklerini sanan iktidarlar, geçmişe bir baksınlar. Bu iktidar da geçmişe bir baksın. MHP’ye yüzde 7 baraj indirimini hediye etmekle, il ilçe seçim kanunlarında kendi ağırlıklarını koruyacak yöntemleri kanunlar yoluyla uygulamaya sokmakla varlığınızı sürdüremezsiniz. Çünkü karşınızda barajları yıkmış büyük bir siyasal gelenek ve güçlü bir irade var. HDP var, HDP’nin birlikte hareket ettiği demokrasi güçleri, emekçilerin, ezilenlerin mücadelesi var. İstediğiniz kadar bu oyunlara başvurun, bunlardan medet umun, hiçbir sonuç alamayacaksınız. Bunlar nafile çabalardır. Kendilerini bu şekilde güvence altına almak herhangi bir şekilde tutmayacak bir hesaptır. Bu hesap bizim duvarımıza çarpacaktır. Bu hesap, HDP’nin demokrasi güçlerinin ortak mücadelesinden dönecektir. Bunu böyle bilsinler. Tekrar bunu düşünsünler. (MA)