Rusya Zelenskiy'yi niçin nükleer silah istemekle suçluyor?

Rusya'nın operasyonuna gerekçe olarak gösterdiği 'Ukrayna nükleer silah sahibi olmak istiyor' çıkışının arkasında ne var?

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Rusya Federasyonu, Ukrayna'daki harekâtının bir gerekçesini de 'Kiev'in nükleer silah sahibi olmasını engellemek' olarak sunuyor. İlk olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Donbass'taki Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıdığı konuşmasında dile getirilen bu tez, son günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından da peş peşe vurgulandı. Peki Lavrov ve Putin ne dedi, Ukrayna'nın yeniden nükleer güç olmak istediği yönünde Rusya'dan gelen açıklamalar neye dayanıyor?

PUTİN NE DEDİ?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Şubat günü Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıdığı konuşmasında, Ukrayna'nın Mart 2021'de kabul ettiği yeni askeri stratejisinde 'Rusya Federasyonu ile jeopolitik ihtilafta yabancı askeri destek almaktan' söz edildiğini hatırlatıp, şu ifadeleri kullandı:

"Bu esasında, ülkemize karşı düşmanlık hazırlığından başka bir şey değil. Bildiğimiz gibi bugün, Ukrayna'nın kendi nükleer silahlarını yaratma niyeti telaffuz edilmiş durumda ve bu sadece palavra değil. Ukrayna, Sovyet döneminde yaratılan nükleer teknolojilere, uçaklar dahil bu silahları taşıyacak araçlara, menzili 100 kilometreden uzun olan Sovyet tasarımı Toçka-U taktiksel füzelere sahip. Ama daha fazlasını yapabilirler, bu sadece an meselesi. Sovyet döneminden bu yana bu iş için altyapıya sahipler. 

'UKRAYNA İÇİN BU SİLAHLARI GELİŞTİRMEK ÇOK KOLAY'

Bir başka deyişle, taktiksel nükleer silahlara sahip olmak, bu alanda araştırma yapan ve adlarını burada anmayacağım bazı başka ülkelere kıyasla Ukrayna için çok daha kolay olacaktır. Özellikle Kiev dışarıdan teknolojik destek alırsa ki, bunu da gözardı edemeyiz.

Eğer Ukrayna kitle imha silahları elde ederse, dünyadaki ve Avrupa'daki durum, özellikle de Rusya için ciddi biçimde değişecektir. Bu gerçek tehlikeye yanıt vermek zorundayız."

'NÜKLEER SİLAH SAHİBİ OLMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ'

Putin, operasyon emrini verdiği 24 Şubat günündeki konuşmasında da, 'Ukrayna'daki neo-Naziler ile Rusya arasında gelecekte bir çatışmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, "Bu sadece an meselesi, doğru zamanı bekliyorlar. Aynı zamanda nükleer silah sahibi olmak istiyorlar. Bunun yapılmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

LAVROV: BU GERÇEK BİR TEHLİKE

Lavrov da dün, Cenevre'deki Birlemiş Milletler silahsızlanma konferansında video üzerinden yaptığı ve Batılı diplomatlar tarafından boykot edilen konuşmasında benzer bir uyarıda bulundu. Rusya Dışişleri Bakanı, krizden sorumlu tuttuğu Ukrayna'nın nükleer silah sahibi olmak istediğini söyledi. Lavrov, "Sizi temin ederim ki, uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak Rusya, nükleer silahlar ve bağlantılı teknolojilerin Ukrayna'da ortaya çıkmasına karşı tüm gerekli önlemleri alıyor" dedi. "Ukrayna bu tür teknolojilere sahip olmak için Sovyet teknolojilerine ve araçlara hâlâ sahip" ifadelerini kullanan Lavrov, "Bu gerçek tehlikeye cevap vermeden edemeyiz" dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı, bugün de olası bir üçüncü dünya savaşının 'nükleer ve çok yıkıcı olacağı' çıkışı yaptı.

ZELENSKİY MÜNİH'TE NE DEDİ?

Moskova'nın bu çıkışlarının arka planında, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin Münih Güvenlik Konferansı'nda 19 Şubat'ta yaptığı konuşma var. Zelenskiy konuşmasında, Ukrayna'nın 1994'te Belarus ve Kazakistan'la birlikte, güvenlik garantileri karşılığında nükleer silahlarından vazgeçtiği Budapeşte Memorandumu'nu gündeme getirdi; Ukrayna'nın NATO üyesi olması için çağrı yaparken Batı'dan daha fazla güvenlik garantisi istedi ve bu yapılmazsa da, Budapeşte Memorandumu'na uymayabileceklerini söyledi.

'BUDAPEŞTE'NİN ŞÜPHELİ OLDUĞUNA İNANMA HAKKIMIZ DOĞAR'

Zelenskiy şu ifadeleri kullandı:

"Umarım kimse Ukrayna'yı Batı'yla Rusya arasında uygun ve sonsuz bir tampon bölge olarak görmüyordur. Bu hiçbir zaman olmayacak. Buna kimse izin vermeyecek. 

Bu yapılırsa sıra kime gelecek? NATO ülkeleri birbirlerini mi savunmak zorunda kalacak? Kuzey Atlantik Anlaşması'nın ve 5. Madde'nin, Budapeşte Memorandumu'ndan daha etkili olduğuna inanmak istiyorum.

Ukrayna, dünyanın üçüncü büyük nükleer kapasitesinden vazgeçmesi karşılığında güvenlik garantileri aldı. Bu silaha sahip değiliz. Aynı zamanda güvenliğimiz de yok. [Donbass'ı kast ederek] Ayrıca, ülkemizin İsviçre, Hollanda veya Belçika'dan daha büyük bir parçasına da sahip değiliz. Ve en önemlisi, milyonlarca vatandaşımız bizimle değil. Bunların hiçbirine sahip değiliz.  

Dolayısıyla bir şeye sahibiz: Yatıştırma/taviz politikasından, güvenlik ve barış garantilerine geçişin sağlanmasını talep etme hakkı. 

Ukrayna 2014'ten bu yana Budapeşte Memorandumu'nun garantör devletleriyle istişare için üç kez biraraya gelmeye çalıştı. Üç defası da başarısız oldu. Ukrayna bugün bunu dördüncü bir kez daha yapacak. Ben, devlet başkanı olarak, bunu ilk kez yapacağım. Fakat hem Ukrayna hem de ben, bunu son kez yapıyor olacağız. Budapeşte Memorandumu çerçevesinde istişareler başlatıyorum. Dışişleri Bakanı'nı, bu toplantıları başlatmakla görevlendirdim. Eğer bir kez daha toplanılamazsa veya sonuçları ülkemiz için güvenliği garanti etmezse, Ukrayna, Budapeşte Memorandumu'nun işe yaramadığına ve 1994'teki tüm paket kararların şüpheli olduğuna inanmak açısından her türlü hakka sahip olacak."

Moskova ise Budapeşte Memorandumu'nda verilen garantilerin, Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç'in hükümetinin 2014'te devrilmesi sonrası sona erdiğini söylüyor.

BUDAPEŞTE MEMORANDUMU NEDİR?

Ukrayna, 1994 öncesinde dünyanın en büyük üçüncü büyük nükleer silah stokuna sahipti. 5 Aralık 1994'te Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen AGİT konferansındaysa, Budapeşte Memorandumu'nu imzalayarak bu silahlarından vazgeçti. Memorandum, Beyaz Rusya, Kazakistan ve Ukrayna'nın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na katılımıyla ilgili güvenlik güvenceleri sağlamak için imzalanan üç özdeş siyasi anlaşmaydı.

Anlaşma ilk olarak üç nükleer güç olan Rusya, ABD ve İngiltere tarafından imzalanırken, diğer nükleer güçler olarak Çin ve Fransa ayrı belgelerde biraz daha zayıf bireysel güvenceler verdi. Memorandum, Ukrayna, Belarus ve Kazakistan'ın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına yönelik tehditlere veya güç kullanımına karşı güvenlik güvenceleri içeriyor. Bu güvencelerin karşılığında, 1994 ve 1996 yılları arasında Belarus , Kazakistan ve Ukrayna nükleer silahlarından vazgeçti. (DIŞ HABERLER)