Prof. Dr. Aydın: Gölet yapılırken mühendislik hizmeti alınmalı

Bitlis’te bulunan göletin toprak seti çöktü. Köylülerin kendi imkanları ile yaptığı göletle ilgili Prof. Dr. Aydın, "Bu tür yapılar profesyonelce yapılmalı. Aksi halde felaket olur" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Sinan Aygül

BİTLİS - Bitlis’in Yolalan beldesinde bulunan göletin topraktan oluşan seti çöktü. Dün gece saatlerinde meydana gelen olay nedeniyle Düzköy (Mişkûnûs) Mahallesi sular altında kaldı. Birçok evde maddi hasar meydana gelirken, bazı ahırların da su altında kalması yüzünden çok sayıda büyükbaş hayvan öldü.

AFAD Bitlis İl Müdürlüğü, su baskının ardından bölgeye giden AFAD ekiplerinin hasar tespit için çalışma başlattığını duyurdu.

‘DSİ GÖZETİMİNDE İNŞA EDİLMELİ’

Bölgede sayısız örneği olan göletlerin oluşturduğu riske dikkat çeken Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihan Aydın, göletlerin ilgili kurumların gözetiminde bilimsel ilkelere göre hazırlanmış projelere uygun yapılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Aydın, küçük göletle büyük barajlar arasında yapısal olarak fark olmadığını söyleyerek “Göletler yüksekliği 15 metreyi bulan, genelde sulama ihtiyacını karşılamak için inşa edilen küçük baraj yapılarıdır. Büyüklüklüleri ne olursa olsun bir gölet inşaatının prensip olarak büyük bir baraj yapısından pek bir farkı yoktur. Ekonomik nedenlerle inşa edilen toprak dolgu setler, mühendislik hizmeti almadan inşa edilirse büyük can ve mal kaybına neden olabilir. Bu nedenle özellikle torak dolgu göletlerde (barajlarda) geçirimsiz kil kullanılmalı, dolgu malzeme silindirle çok iyi sıkıştırılmalı ve gövde içindeki suyu drene edecek kum filtre yerleştirilmelidir. Ayrıca gelen fazla su gövde üzerinden kontrolsüz aşmasın diye bir emniyet yapısı olan ‘dolusavak’ teşkil edilmesi şarttır. Bu tür su yapıları, büyük bir emniyetle yapılmazsa çok büyük riskler taşır. Uygun şartlar yerine getirilmez ise basınç altında gövde içinden suyun sızması veya gövde üzerinden suyun aşması sonucu gövde yıkılarak göletin mansabındaki bölgeler büyük bir yıkıma maruz kalabilir. Bu tür sorunlarla karşılaşmamak için bu tür su yapılarının, DSİ gibi ilgili kurumların gözetiminde ve ileri düzey mühendislik hizmeti ile inşa edilmesi gerekir. Aksi durumda büyük felaketler kaçınılmaz olur” dedi.