Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'nin önerisine destek: Bilim Kurulunun bir sözcüsü olmalıydı

CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Bilim Kurulunun sözcüsü olması önerisini doğru bulduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli'nin söylediği doğruydu. Açıklamaları Bilim Kurulu sözcüsü yapmalıydı. Yani siyasetten arındırıp, tümüyle sağlığa kilitlenmiş, alınması gereken önlemleri açıklayacak bir yetkili olmalıydı" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Candaş Tolga Işık'ın Instagram hesabındaki canlı yayına katıldı ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Işık'ın korona virüsünün (Covid-19) ardından başka bir dünya düzeninin oluşacağına yönelik Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan yazısı anımsatarak "Salgından sonra dünyada siyasal ve toplumsal yaşamda ne değişecek?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, bugüne kadar izlenen ekonomi politikalarının ana felsefesinin "maksimum kâr" olduğunu ve insanın biraz göz ardı edildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Bu virüsün, bize gösterdiği bir sosyal devlet gerçeği var. Yani insan odaklı, insanı yücelten, kucaklayan bir devlet. Çocukların yatağa aç girmediğini hedefleyen bir devlet. Buradan yola çıkmamız lazım. Dolayısıyla maksimum kâra bakmamak, insana, insanın yaşam standardına bakmak gerekiyor. Bu çerçevede yeni bir dünya düzeninin kurulacağı kanısındayım" dedi.

'OTORİTER REJİMLER BU SÜREÇTE ZAYIFLAYACAK'

Kılıçdaroğlu, bazı siyasetçilerin, salgının "otoriter rejimlerin de güçlenmesine yol açacağı" yönündeki görüşlerine katılmadığını belirterek "Tam tersini düşünüyorum. Otoriter rejimlerin bu süreç içerisinde zayıflayacağını, sosyal devlete olan ilginin artacağını düşünüyorum. Dolayısıyla devleti yöneten yöneticiler, zorunlu olarak istemeseler bile sosyal politikaları uygulamak zorunda kalacaklardır" diye konuştu.

ÜÇ AŞAMALI STRATEJİ ÖNERİSİ

Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump ile Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun, evinde kalan vatandaşları için açıkladığı destek çalışmalarına işaret ederek Türkiye'de ise kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği gibi uygulamaların devreye alındığını anımsattı.

"Bu bağlamda Türkiye de sosyal politikalarını geliştirmek zorunda ve bu çalışmayı da yaparken sağlıklı ve tutarlı bir strateji izlemesi lazım" diyen Kılıçdaroğlu, bu stratejinin birinci ayağında sağlığın olması gerektiğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, sağlık çalışanlarının bu süreçte çok başarılı bir şekilde çalıştığını vurgulayarak stratejinin ikinci ayağında işsizlikle mücadele ve üçüncü ayağında da yoksullukla mücadelenin olması gerektiğini söyledi.

'DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA İHTİYACIMIZ VAR'

Sosyal devletin tam da bu noktada ortaya çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, kısa çalışma ödeneği ve diğer desteklerde kayıt dışı çalışanların durumunun da dikkate alınmasının önemli olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla yeniden şapkamızı önümüze koyup düşünmek zorundayız. Dedim ki demokratik bir anayasaya ihtiyacımız var, ikincisi devleti yönetenlerin kesinlikle hesap verebilir konumda olmaları lazım. Benim vergimi topluyorsun, vergimi harcıyorsun nerelere harcandığını bana, topluma söylemiyor. Yani devlet yönetiminde şeffaflık olsun, bunu sağlayalım diyorum. Üçüncüsü 'aile yardımları sigortası'nı çıkarın dedim" ifadelerini kullandı.

'TOPLUMUN KUTUPLAŞMADAN KURTULMASI LAZIM'

Siyasette kutuplaşma, kavga olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kavgadan, kutuplaşmadan toplumun kurtulması lazım. Siyaset, sorunları çözme sanatına dönüşmeli. Siyaset, intikam, öç alma alanı değil ki. İktidar, muhalefet beraber oturacağız, konuşacağız. Covid-19 çıktı, Türkiye'yi geldi vurdu. Binlerce kişi hayatını kaybetti, yoğun bakımda, hastanelerde yatıyor. Yaklaşık 5 milyon kişi, en az, şu anda işinden oldu, evinde. Aylık alamıyor. Ona sadece sınırlı sayıda bir miktar para ödeniyor ama tamamına da değil. Şu soruyu sormamız gerekiyor; böyle bir tablodan biz nasıl çıkabiliriz? Bunun için 'Ekonomik Sosyal Konseyi' toplayın önerisinde bulunduk."

'RAPORUMUZU ERDOĞAN'A GÖNDERDİK, ONLAR DA BİR RAPOR HAZIRLAYIP GÖNDERDİLER'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı ile hiç görüştünüz mü?" sorusu üzerine, böyle temel bir sorunla karşılaşıldığında devleti yönetenlerin ortak aklı egemen kılmak ve ortak politika oluşturmak açısından diğer siyasi partilerin liderlerini davet etmesi gerektiğini söyledi.

Görüşlerinin alınmadığını ve parti içinde bilim kurulu oluşturduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Dışarıdan bu konuları iyi bilen arkadaşlarımızla bir rapor hazırladık. Raporu, parlamentoda grubu olsun veya olmasın, bütün siyasi partilerin genel başkanlarına önerilerimizi de ekleyerek gönderdik. Sayın Erdoğan'a da gönderdim. Sayın Erdoğan da daha sonra, onlar da Covid-19'la ilgili bir rapor hazırladılar. Dün gece saat 23.00'te bana gönderildi bu rapor. Yapılan uygulamalar, bir şekliyle orada yazılmış vaziyette. Yüz yüze görüşmenin, düşüncelerimizi aktarmanın, gerekirse eleştirileri yapmamızın bize değil ülkeye yönetenlere büyük katkısı olacağı kanısındayım. Çünkü bazen bizim gördüğümüzü onlar görmeyebilirler, bazen onların gördüğünü biz görmeyebiliriz veya onların bildiğini biz bilmeyebiliriz. Dolayısıyla ortak, sağlıklı, tutarlı bir politika oluşturmak gerekiyordu ama bu olmadı."

'BİZİM SAĞLIK KADROMUZ AVRUPA'NIN EN İYİ KADROSU'

Türkiye'nin dünya ile kıyasla korona virüsü ile mücadelede iyi durumda olduğu açıklamaları hatırlatılan ve buna ilişkin görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, "Bizim sağlık kadromuz, Avrupa'nın en iyi kadrosudur. Bunu kabul etmek lazım. İkincisi bizim nüfusumuz ölüm vakalarının çok olduğu ülkelere göre genç bir nüfustur. 2035'ten sonra Türkiye yaşlanmaya başlayacak. Bu iki ana unsuru unutmamamız gerekiyor" dedi.

'BİLİM KURULUNUN SÖYLEDİKLERİ YAPILSA DAHA AZ HASAR GÖRÜRDÜK'

Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın çalışmalarını başarılı bulup bulmadığına ilişkin bir soru üzerine, bir bakanı "başarılı" ve "başarısız" diye vurgulamak istemediğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Bilim Kurulunun söylediklerini yapsaydı çok daha güzel olurdu ve çok daha kısa sürede çok daha az hasar görerek Türkiye bu süreci aşabilirdi. Süreç içerisinde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Özel olarak, bir eleştiri getirmek belki haksızlık olur" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun bir sözcüsü olması yönündeki sözlerini doğru bulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli'yi eleştiririm, Sayın Bahçeli de beni çok eleştirir ama Sayın Bahçeli'nin bir söylediği doğruydu. Neydi o: Bilim Kurulunun bir sözcüsü olmalıydı. Açıklamaları Bilim Kurulu sözcüsü yapmalıydı. Yani siyasetten arındırıp, tümüyle sağlığa kilitlenmiş, alınması gereken önlemleri açıklayacak bir yetkili olmalıydı" şeklinde konuştu.

KOCA, BAHÇELİ'NİN ÖNERİSİNİ REDDETMİŞTİ

Bahçeli, 27 Mart'ta Twitter hesabından yaptığı açıklamada, kurulu üyelerinin farklı açıklamaları olduğunu belirterek "Aziz milletimiz Bilim Kurulu’nun değerli üyelerinin hangi birisine kulak versin? Hangisine itibar etsin? Hangisini dikkate alsın? Karşımızda bir karmaşa vardır. Bu çerçevede ihtiyaç varsa Bilim Kurulu’ndan bir sözcü tayin edilerek beyanat enflasyonun önüne geçilebilecektir" demişti.

Sağlık Bakanı Koca, 3 Nisan'da düzenlediği basın toplantısında Bahçeli'nin önerisini reddetmişti. Koca, "Bir sözcü seçilmesi veya tek merkezden birtakım ifadelerin söylenmesi gibi olmadı bu güne kadar. Bu dönemde birçok arkadaşımız ekrandan daha sağlıklı bilgi vermek, vatandaşımızı bilgilendirmek için noktasında bir gayret ve çaba içinde oldular. Bundan sonra da olmaya devam edecekler" ifadelerini kullanmıştı. (DUVAR-AA)