Alaturka Kremlinoloji ve Erdoğan’ı anlama çabası

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın telekonferans yöntemiyle bakanlarla yaptığı görüşmenin fotoğrafı üzerinden anlamlar çıkarılmaya çalışıldığına dikkat çeken gazeteci-yazar Murat Yetkin "Devlet yönetimi yeterince şeffaf değilse ya da öyle algılanıyorsa, kimi söylenti çıkarır, karşı-propagandaya başvurur, boş atıp dolu tutturmaya çalışır, kimisi de işte böyle eldeki bilgi kırıntılarını olabildiğince değerlendirip anlam çıkarmaya çalışır" eleştirisinde bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Korona virüsü salgını her gün katlanarak artarken, dün itibariyle can kaybı da 59'a yükseldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, telekonferans yöntemiyle bakanlarla görüştü. Erdoğan ayrıca halka, 'evde kalın' çağrısını yineledi. Görüşmeye ilişkin görüntü ve fotoğraf, cumhurbaşkanlığı sitesinde yayınlandı.

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, söz konusu görüntüyü yorumladığı yetkinreport.com'daki 'Alaturka Kremlinoloji ve Erdoğan’ı anlama çabası' başlıklı yazısında özetle şunları yazdı:

Erdoğan ekranda yorgun görünüyordu. 18 Mart’ta koronavirüs önlemleri toplantısına girip ardından konuşma yaptığındaki görüntüye göre yorgun görünüyordu. 20 Mart’ta balkonda sağlık çalışanlarını alkışlarken ve 21 Mart’ta kapalı perde fonunda videosunu yayınladığında da yorgun görünüyordu gerçi ama dün henüz yorgunluğunu atamamış izlenimi verdi. Çünkü bir gün önce yine Tarabya’dan tele-konferans yoluyla yaptığı kabine toplantısında nispeten daha zinde ve neşeli görünüyordu. Yazının başındaki fotoğraf bu toplantıdan. Zaten şimdi ayrıntıyla inceleceğimiz fotoğraf da o.

Bunları neden mi konuşuyoruz? Neden mi Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan fotoğrafları didik didik edip tahlil yapmaya çalışıyoruz?

Çünkü milletçe önümüzü görme gayreti içindeyiz ve yapılan açıklamaların kimsenin aklındaki sorulara tam olarak yanıt vermediği yolunda bir algıya sahibiz. Gerçeğin bu olup olmadığı ikinci plandadır, çünkü siyaset yaşanan gerçeklik üzerine değil, algılanan gerçeklik üzerinde inşa edilir.

Devlet yönetimi yeterince şeffaf değilse, ya da öyle algılanıyorsa, kimi söylenti çıkarır, karşı-propagandaya başvurur, boş atıp dolu tutturmaya çalışır, kimisi de işte böyle eldeki bilgi kırıntılarını olabildiğince değerlendirip anlam çıkarmaya çalışır.

Aslında buna Kremlinoloji demek çok doğru değil. Kremlin, malum Moskova’daki Kızıl Meydan’da yer alan Devlet Başkanlığı (güncel deyimle) külliyesi. Sadece yönetimdeki Komünist Parti tarafından yürütülen Sovyetler Birliği idaresinde, yönetişim şeffaflığı neredeyse sıfır düzeyindeyken Batılı istihbarat kuruluşlarınca üretilen bir Moskova’yı anlama yöntemine verilen isim Kremlinoloji.

Oysa insanların bugününü iyi anlama, yakın geleceğini görme ihtiyacı var. Bilgi kırıntılarından siyasi ve ekonomik anlamlar çıkarmaya çalışıyoruz. Bilmem anlatabiliyor muyum?