Duvar Arkası: AK Parti'de kırılma noktaları

AK PARTİ’DE 5 KIRILMA NOKTASI!

31 Mart yerel seçimlerinin ardından hem yeni sisteme hem de parti yönetimine dönük eleştirileri ile dikkat çeken eski Başbakan Ahmet Davutoğlu yol haritasını belirlemek için yaz boyunca istişarelerini sürdürecek. Temmuz ve ağustos aylarında 3-4 ilde daha toplantılar planlanıyor. Yeni parti kuracağı iddia edilen Davutoğlu'nun yakın çevresine "sistemde yapılacak bir revizyonun taleplerini karşılama olasılığını" sorduk. Soruya yanıt 5 kırılma noktası oldu. Bu kırılma noktaları 17-25 Aralık sürecinde yolsuzlukla suçlanan bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesi, eski Başbakan Davutoğlu’nun hukuk ve etik dışı şekilde görevden alınması, MHP ile ittifak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçiş ve FETÖ darbesi sonrası sürecin doğru yönetilmemesi, adalet duygusunu sarsan kararlar oldu. “Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin kendisi bir sorun. Revizyon değil köklü değişim şart” diyen ekibin olmazsa olmazları ise şunlar:

“Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi kaldırılmalı. Kuvvetler ayrılığı sağlanmalı, Meclis daha işlevli hale getirilmeli. Şeffaflık Yasası, Siyasi Etik Yasası çıkmalı. İhale Yasası şeffaf bir şekilde Avrupa kriterlerine ulaştırılmalı….”

Köklü reformlar isteyen Ak Partili siyasetçiler sistem değişmedikçe MYK, Kabine revizyonlarının sadece makyaj olacağı görüşünde. Bu durumda partileşme olasılığı yüksek görünüyor. İstişarelerine devam edecek olan Davutoğlu’nun önümüzdeki 1-2 ay içinde genel yayın yönetmenleri, temsilcilerin davet edileceği geniş bir basın toplantısı da yapmayı planladığı konuşuluyor.

REVİZYONA GEREK YOK, BUNU YAPSAK SİSTEM DÜZELİR!

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin birinci yılında sistemin eksikliklerinin, aksayan yönlerinin giderilmesi için revizyon yapılacağı konuşuluyor. Hem iktidar hem de muhalefet kanadından gelen eleştiriler içinde ortak noktalardan biri yeni sistemde Meclis’in işlevini yitirmesi. "Güçlü Meclis" sloganının aksine daha da güçsüzleşen bir Meclis'in ortaya çıkması. Muhalefet köklü, yapısal değişim istiyor ama iktidar kanadında yasama-yürütme arasındaki bağı güçlendirecek, örneğin Bakanların Meclis’e bilgi verme amaçlı Genel Kurul'a katılmasının önünün açılması gibi bazı küçük düzenlemelerden bahsediliyor. AK Partili bir milletvekiline göre ise hiç bir değişiklik yapmadan Meclis’i güçlendirmek mümkün. Bunun yolu da AK Parti Milletvekillerinin de muhalefet milletvekilleri gibi yasa ve denetim sürecinde etkin hale gelmesinden geçiyor. Eski sistemde hükümet Meclis'teki iktidar partisinin içinden çıktığı için iktidar partisi milletvekilleri hükümetin talepleri dışında bir yasama süreci içinde yer almıyor, soru önergesi vermiyor, parti grubu onayı dışında yasa teklifi sunmuyordu. Yeni sistemde Bakanların artık Meclis’ten çıkmadığına dikkat çeken AK Partili milletvekili, “Meclis’i güçlendirmenin yolu AK Parti milletvekillerinin yasama çalışmasına etkin katılımından geçiyor. Yazılı soru önergeleri versek, gündem dışı söz, kanun teklifi verme gibi tüm yasama ve denetim sürecini etkin işletsek o zaman Cumhurbaşkanı da Bakanlar da, kısaca Yürütme Meclis’i dikkate almak zorunda olur. Bekledikleri, istedikleri yasaların geçebilmesi için daha güçlü ilişki kurar. Böyle olursa sistem değişikliği olmadan Meclis güçlenir” dedi.

ANAYASA PROFESÖRÜ ANAYASASIZLAŞMA SÜRECİNİ YAZDI

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL döneminde, bir gece yarısı KHK'sı ile üniversiteden uzaklaştırılan Anayasa Hukuku Profesörü İbrahim Kaboğlu “hukuka dönüş umudu için" Meclis’te yoğun mesai harcamayı sürdürüyor. Anayasa Komisyonu üyesi olan ama Meclis’e gelen her yasayı inceleyip, hem farklı Komisyonlarda hem de Genel Kurul’da adeta “Anayasaya uygunluk denetimi” içeren konuşmalar yapıp, uyarılarda bulunan Kaboğlu bu süreçte bir de kitap yazdı. Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminden YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal ettiği 6 Mayıs 2019’a uzanan 5 yıllık süreci ele alan Kaboğlu’nun kitabının “Anayasasızlaşma ve 6 Mayıs Darbesi” adını taşıması bekleniyor. Kitap önümüzdeki haftalarda raflarda olacak.

GENÇ MECLİS’TE DÜĞÜN ZAMANI

Son anayasa değişikliği ile milletvekili seçilme yaşı 18’e inince çok sayıda genç siyasetçi Meclis’e girme imkanı buldu. Geçen yasama dönemlerine göre daha da gençleşen Meclis’te halen öğrenciliği süren milletvekilleri var. Çok sayıda genç milletvekilinin Meclis’e girmesi ile Meclis’teki bekar milletvekili sayısı da arttı. Böyle olunca genç milletvekillerinden evlilik haberleri de gelmeye başladı. Yeni yasama döneminin ilk evlenen milletvekilleri AK Parti Ankara Milletvekili Ali İhsan Aslan ve Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman olmuştu. Geçtiğimiz nisan ayında AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu dünya evine girdi. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da bu ay sonunda, 28 Temmuz 2019’da İstanbul’da dünya evine girecek. Yavuzyılmaz Meclis’te ve CHP Genel Merkezinde düğün davetiyesini dağıtmaya başladı. İkinci evliliklerini yapan milletvekillerinin de bulunduğu Meclis’te bu yasama dönemi içinde daha çok düğün haberi gelecek görünüyor.