HDP adayı Yanık: Kendimize ait rengimizden başka bir şey yok

40 yıldır İzmir’de yaşayan Yalçın Yanık, HDP'den milletvekili adayı oldu. "Biz siyah derili insanlar hakikaten kendimizin nereye ait olduğunu bilmiyoruz" diyen Yanık'ın hayali "Gündüzleri sömürülmediğimiz, geceleri aç yatmadığımız bir Türkiye."

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) İzmir 1. Bölge, 3. Sıradan Milletvekili adayı Yalçın Yanık, tercihini HDP'den yana kullanmasının nedenlerini anlattı. İzmir’de kentsel dönüşüm, çevre, işçi ve mülteci sorunlarıyla ilgili çalışmalarıyla bilinen Yanık, 40 yıldır İzmir’de yaşıyor.

'KENDİMİZE AİT RENGİMİZDEN BAŞKA BİR ŞEY YOK'

Yanık, Deri Tekstil Kundura İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı ve aynı zamanda Türkiye’deki Afrika kökenli insanların geçmişlerini araştıran Afro Türk Derneği’nin de yönetim kurulu üyesi. İzmir’de emek mücadelesinin önde gelen isimlerinden olan Yanık "Kendim de deri işçisiyim. İşçilerin sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bunlar yaşamsal sorunlar, sürekli iş, güvenceli iş sorunları. Ayrımcılığın olmadığı, eşit işe eşit ücretin olduğu bir iş ortamı için uğraşıyoruz" diyor.

40 yıldır İzmir’de yaşayan Yanık’ın bütün özlemi bir gün Afrika’ya gidip renktaşlarıyla yan yana gelmek. "Onlarla doğal bir ortamda yaşayayım, ayakkabıları, çorapları çıkararak, özgürleşeyim istiyorum. Ölmeden bunu mutlaka yapmak istiyorum. Çünkü biz siyah derili insanlar hakikaten kendimizin nereye ait olduğunu bilmiyoruz. Türkiye kültüründe buradaki insanlarla büyümüşüz, şivesini almışız, buranın en doğalını almışız. Bize ait, kendimize ait rengimizden başka bir şey yok. Türk olduğumu söylediğimde 'nasıl olabilir' diye şaşırıyorlar. Ben de diyorum ki; 'sizin atalarınız bizi köle olarak getirmiş ama biz 150 -200 senedir bu topraklarda yaşıyoruz.' Doğal olarak da başka kültürümüz yok, yani sizler gibiyiz."

HDP tarafından İzmir’den milletvekili adayı gösterilen Yalçın Yanık, Gazete Duvar’ın "Milletvekili adaylarıyla 5 Soru- 5 Cevap" köşesine konuk oldu.

'HDP PARLAMENTODA YAŞAMSAL ÖNEMİ OLAN BİR PARTİ'

Neden adaysınız?

Adaylık aklımın ucundan bile geçmemişti. Zaten yıllardan beri siyasetin içindeyim. Son 5-6 senedir de HDK delegesiyim. Ezilenleri ortak bir çatı altında birleştirdi HDK. Daha önce de Emek, Barış ve Demokrasi Bloku’nda seçim çalışmaları yapmıştık. Ben somut olarak, işçilerin, ezilenlerin yanında olduğum bir dünya görüşüne sahiptim hep. Sorunlarımızı meclise taşımak, kendi muhataplarımızı görünür kılmak için aday oldum.

Neden HDP’ yi seçtiniz?

HDP bugün parlamentoda yaşamsal önemi olan bir parti. İşçilerin ve emekçilerin parlamentoda temsil edilebilmesi için HDP’nin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Düzen içi partiler zaten kendi imkan ve olanaklarını sömürü düzenini sürdürmek, işçi ve emekçileri sömürmek üzere politika üretiyor. HDP bunu bozan bir parti. Yüzde 10 barajını aştıktan sonra işçinin, emekçinin, ezilenin meclisteki gözü olmaya başladı. Ve parlamentoda daha da etkin hale gelirse ana muhalefet rolünü de üstlenebileceğinden eminim.

Milletvekili olduğunuz takdirde ilk yapacağınız icraatlar neler olacak?

İlk olarak parlamentoda 12 Eylül yasalarıyla devam edilemeyeceğini, kendi seçmenime ve geniş kitlelere anlatacağım. Şu anki durumun 12 Eylül askeri darbesinin devamı olduğunu, hatta şu anki iktidarın bu devamlılığı dahi sürdürme yetisini kaybettiğini anlatmak istiyorum. Bizim bu koşullarda işçinin ve emekçinin durumunu düzeltmemizin imkanı yok. Daha geniş kapsamlı, herkesi kucaklayan, daha fazla katılımcı unsurun dahil olduğu bir anayasa gerekiyor. Ancak o şekilde vaatlerimizi yerine getirebiliriz.

Aciliyeti en yüksek olan şey kurucu meclis ve anayasa. Eğer kapsayıcı bir takım yasalar geçirilemiyorsa da bunun sebeplerini halka anlatmak gerekiyor. Eğer ben de bunu yerine getiremezsem benim de görevden ayrılmam gerekir. En azından tüm bunları teşhir etmek için orada olmak istiyorum.

'GÜNDÜZLERİ SÖMÜRÜLMEDİĞİMİZ, GECELERİ AÇ YATMADIĞIMIZ BİR TÜRKİYE'

Sizce Türkiye’nin en büyük sorunları nelerdir?

Ben konuya emek cephesinden bakan biriyim ve öncelikli olarak Kürt sorunu hallolmadan işçilerin temel sorunlarının da halledilemeyeceğini düşünüyorum. Çünkü bütün siyaset şu an bunun üzerinden ilerliyor. Bu toplumsal bir gerçek. Bunun kamuoyuna açık olan her yerde dile getirilmesi gerekiyor.

Tabii ki Türkiye’nin en temel sorunları demokrasi, özgürlük temelli. Bunlar çok uzun zamandır süregelen şeyler. Antidemokratik yasalar, keyfi uygulamalar; iş cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuk işçiler, güvensiz çalışma... Bu sorunlar artık kangren haline gelmiş. Mevcut anayasa ile bu sorunların düzeltilmesinin imkanı yok. Mevcut yasalar zaten egemen sınıfın varlığını sürdürmek için yapılan yasalar. Bu hükümetler de, ittifaklar da bu yasaların koruyucusudur. Onlardan bir şey beklemek hayal olur. Bugün bir verseler ertesi gün iki alıyorlar. Ben bildim bileli yaşam koşulları böyle. İnsanların yaşadığı dramlar masaya yatırılmadıkça sorunların çözülmesinin imkanı yok. Gerçekçi olmamız, ama bir şeyler için de mücadele etmemiz gerekiyor. Bugünkü mevcut durumda HDP geniş yığınların kitle partisi olabilecek gücü, mevcut durumları işçi ve emekçinin lehine çevirebilecek gücü elinde bulunduran tek alternatif.

Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?

Gündüzleri sömürülmediğimiz, geceleri aç yatmadığımız bir Türkiye hayal ediyorum. Dünyanın bütün nüfusuna yetecek kadar imkan ve olanaklarımız var. Ancak eşit ve adil bir şekilde yönetilen devletlerle bu olabilir. Yani bu sistemde bunların olanağı yok. Bunu yok edebildiğimiz bir Türkiye hayal ediyorum. Bütün insanların özgür ve mutlu olduğu, ölsem de gam yemem dediğim bir Türkiye hayal ediyorum.