HDP Sözcüsü Bilgen: Afrin'e operasyon Türkiye’yi yeni bir darbe pratiğinin içine sokar

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, baraj ve seçim ittifakı tartışmaları için, “Erdoğan referandumda kendisiyle birlikte hareket edenleri ucuza kapatmak istiyor” dedi. Olası bir Afrin operasyonu için “çılgınlık olur” yorumu yapan Bilgen “Bu Türkiye'yi yeniden bir darbe pratiğinin içerisine sokar. Erdoğan'a 'mutlaka girmen gerekiyor' diye telkinde bulunuyorlarsa, 15 Temmuz'un bir benzeri kendisi için hazırlanıyordur” yorumunda bulundu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen Meclis’te sohbet toplantısı düzenledi. Görevden alınan belediye başkanları, olası Afrin operasyonu, erken seçim ve baraj-ittifak tartışmalarına değinen Bilgen, 2018 yılı başında yapılacak 3. Olağan Kongre çalışmaları hakkında da bilgi verdi.

Başbakan Binali Yıldırım’ın bütçe görüşmelerinde görevden alınan belediye başkanlarıyla ilgili “HDP’lilerin durumu özel, ona girmiyorum” sözlerini “kendini deşifre” olarak değerlendiren Bilgen şunları söyledi:

“İlk DBP'li belediyeler görevden alındı. Buna tepki olmadığı için iktidarın da kendi içinde 'metal yorgunluğu' diyerek canının istediğini yapma eğilimi rahatça gerçekleşti. Aynı şekilde CHP'ye de bu sürecin gelip dayanmış olması çok net biçimde yerel demokrasinin yok sayıldığını gösteriyor. Bunu ister kriminalize ederek yapın, isterseniz kendi içerinizde gizli ayıklamaları bu şekilde sunmaya kalkın ya da muhalefete ders vermek için araçsallaştırın… Çok net bir fotoğraf var; AKP iktidara geldiğinde seçilmiş valililer vaat ediyordu, şimdi atanan belediye başkanlarıyla Türkiye yönetiliyor. Bizim belediyelerimizle başlayan süreç de asla hendekler bahanesiyle örtülecek bir süreç değildir. Kamuoyu burada manipüle ediliyor. Devletin açıklamalarında da hangi ilçelerde hendek olduğu belli. Bunu görevden alınan belediye başkanlarıyla kıyasladığınızda yapılanın sadece manipülasyon olduğunu görürsünüz. Burada sorun hendek değil sorun çok açık biçimde halkın kendi seçtiğini tanımamadır.”

'SURİYE’DEN ESKİYE DÖNECEK OLAN TEK ŞEY TÜRBE'

Ayhan Bilgen’e Afrin’e operasyon iddiaları da soruldu. “Suriye'de bundan sonra tekrar eskiye dönecek olan tek şey Süleyman Şah Türbesi. Onun dışında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen Bilgen, Suriye'nin geldiği durumunun kabullenilmesi gerektiğini söyledi. Suriye'de halkın kendi geleceğiyle ilgili kararları verebileceği bir yönetim modeli içinde herkesin temsil edileceği bir yapı kurulması gerektiğini belirten Bilgen, “Bu dünyanın her yerinde çatışmalı süreçten, iç savaştan çıkışın temel formülüdür. Bu olursa hem toprak bütünlüğü hem demokratikleşme sağlanır. Yoksa toprak bütünlüğü sandığınız şey aslında eski tek tipleştirici Baas rejimi olur” dedi.

'AFRİN, TÜRKİYE’Yİ YENİ BİR DARBE PRATİĞİNİN İÇİNE SOKAR'

Afrin’e operasyonun bir macera, çılgınlık olacağı yorumunda bulunan Bilgen, şöyle devam etti: “Bir deneme yapılabilir ama şunu çok net söyleyebiliriz; bunlar başka sonuçlar doğurur. Sıcak çatışmaya taraf olmak, bir kara gücü sokmaya kalkmak sadece Suriye'nin geleceğine dair dengeleri altüst etmez Türkiye iç politikasını da altüst eder. Daha açık tarif edersek; Türkiye'yi yeniden bir darbe pratiğinin içerisine sokar. Eğer birileri bunu Erdoğan'a telkin ediyorlarsa 'mutlaka girmen gerekiyor. Türkiye'nin güvenliği bunu gerektiriyor' diyorlarsa Erdoğan şundan emin olsun ki 15 Temmuz'un bir benzerini başka bir çevre kendisi için hazırlıyordur. Afrin de sadece bunun önünde uzatılmış havuç olabilir. Başka hiçbir rol oynamaz.”

'BAHÇELİ ÇIKMAZINA FORMÜL ARANIYOR'

HDP Sözcüsü Bilgen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı ve tüm kesimler için önerdiğini söylediği ittifak tartışması için “Bahçeli kendi çıkmazına bir bahane, formül arıyor” yorumu yaptı. Bilgen şunları söyledi:

“Kim kimle ittifak yapmak istiyorsa yapabilir bizim üzerimizden böyle bir argüman oluşturmanın ikna edici tarafı olmaz. Bu başka bir ötekileştirici cephe oluşturma çabasıdır. MHP ne kadar kendisine ihtiyaç olduğunu hissettirmenin başka yöntemlerini bulmalı. Biz kendi rotamızı çizerken kimin nerede olduğuna bakmayız, ilkelerimize bakarız. Bizim açımızdan Türkiye'nin OHAL'den kurtarılması, gelecek seçimlerin en temel ilkesel tercihleri olacaktır. Yeni seçim sistemine göre de biz çok iddialı biçimde seçimlere gireceğiz ve sürpriz yapacağız. OHAL konusunda duyarlı, demokratikleşme konusunda cesur her çabayı diyalog kurulabilecek siyasi dinamikler olarak görürüz.”

'HER SEÇİM TÜRKİYE’Yİ KURTARMAYABİLİR'

“Bizim gündemimizde ittifaklar değil daha çok Türkiye'nin OHAL'den nasıl kurtarılıp demokratik seçim yapısına kavuşturulacağı var” diyen Bilgen şöyle devam etti:

“Bizim açımızdan CHP de İyi Parti de Saadet Partisi de AKP içerisinde rahatsız olan çevreler de 'başka bir buluşma gerçekleşmeli' diyenler de OHAL'e odaklanmalı ve OHAL'e karşı güçlü bir irade ortaya koymalılar. Yoksa 'Abdestsiz namaz olur mu?' sorusunun cevabı gibi 'OHAL'de seçim olur mu biz yaptık oldu noktasına dönüşür iş. Bunun hiçbir şekilde meşrutiyeti olmayacaktır. Bu ortamda meseleyi sadece partilerin bir puan oylarını artırma gibi tartışmak doğru bir tartışma olmaz. 'Türkiye'yi bu tıkanıklıktan nasıl bir seçim kurtarır'ı tartışmak lazım. Her seçim kurtarmayabilir. Seçime yüklenen rol tam tersine dönebilir eğer bir demokratikleşmeyle seçim planı yapmıyorsanız.”

'ERDOĞAN EVET DİYENLERİ UCUZA KAPATMAK İSTİYOR'

Ayhan Bilgen, Bahçeli’nin “Yüzde 10 Türkiye için ağır bir baraj” sözlerini de “itiraf” olarak değerlendirdi. İlkesel olarak barajsız bir seçimden yana olduklarını söyleyen Bilgen şöyle devam etti:

“Erdoğan kendisiyle referandumda birlikte hareket edenleri mümkün olduğunca ucuza kapatmak istiyor. Kendisi ne veriyorsa ona razı etmek istiyor. Onun lütfedeceği vekil sayısı Türkiye siyasal tarihinde hiçbir şey ifade etmeyebilir ama bazılarını tatmin edebilir. Meclis'e girme hevesiyle hareket edecek, bütün ilkelerini altüst edecek bir takım siyasi hareketler açısından bir milletvekili almak bir lütuf olabilir. Politik fotoğrafı okumayıp kendi programlarının tam tersi bir ittifakın içerisinde olabilirler. Bu onların tercihidir. Bizim hesabımız böyle bir hesap değil. Kim kime ne vaat ediyor bilmeyiz ama biz ilkesel olarak barajsız bir seçimi Türkiye'nin hak ettiğini düşünüyoruz” dedi.

Bilgen erken seçim ihtimaliyle ilgili, “Tarihinden daha önemlisi hangi koşullarda gerçekleşeceğidir. Biz yarın olacak gibi hazır olmak ya da hiç olmayacak gibi bütün toplumsal mücadele alanlarını harekete geçirmek zorundayız” dedi.

HDP’NİN KONGRE HAZIRLIĞI: ÖZELEŞTİRİMİZİ YAPACAĞIZ

HDP'nin kongre hazırlıkları ile ilgili bilgi veren Bilgen, şu an “kim görev alabilir, kimlerle kongreye gidilecek” tartışması yapmadıklarını söyledi. Bu hafta MYK'de bir kongre komisyonu kurulacağını belirten Bilgen hazırlık sürecini şöyle anlattı:

“Türkiye HDP'nin iki yıl önce kongre yaptığı dönemde değil. Farklı toplumsal kesimlerle arama toplantıları, yuvarlak masa toplantıları yaparak 'Nasıl bir HDP' sorusunun yanıtını olgunlaştırmaya çalışacağız. Bölge toplantıları yapacağız. Kongreye gitmeden önce merkezi iki konferans da yaparak bu süreci tamamlayacağız. HDP değişimden kaçacak bir hareket değil. Kendisini yenileme, güncelleme, politik söylemini gözden geçirme ve bu doğrultuda bir örgütlenme biçimi ortaya koymak önemli. Kurulurken ortaya koyulan iddialarla ilgili eksiklerimiz var. Bunlarla ilgili özeleştirilerimizi yapacağız. Yeni düzenlemeler, uygulamalar geliştirmeye çalışacağız. Hem söylem ve politik duruş tartışması hem örgütlenme modelimizle ilgili reforme edilmesi gereken şeyleri tükettikten sonra eş başkanlıklar, Parti Meclisi üyelerinin belirlenmesi konusuna geleceğiz. Daha önceki kongre yöntemleri ile çalışacak, öneriler alacağız. Bu süreçte aday olan her arkadaşımız da iradesini ortaya koyacak. Sonrasında bileşenlerin iradelerinin dikkate alınacağı bir süreç sağlanacak.”