Pervin Buldan: Bir hayalimiz var

'Demokratik Siyasete ve Basına Özgürlük' paneli gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını yapan Pervin Buldan, "Sindirme uygulamaları karşısında diz çökmedik ve asla çökmeyeceğiz. Bizim barışı ve demokrasiyi inşa etmek gibi çok değerli bir hayalimiz var" dedi. CHP'nin sosyal demokrat olmadığını söyleyen Aydın Engin ise "6 okun 1 oku milliyetçilikse sosyal demokrat olamaz" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul'da "Demokratik Siyasete ve Basına Özgürlük" şiarı ile panel düzenledi. Panele HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Siirt Milletvekili Besime Konca, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Aydın Engin, Yazar Necmiye Alpay, Hak ve Adalet Platformundan Cihangir İslam ve Yurttaş Girişimi'nden Gençay Gürsoy da konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını Pervin Buldan yaptı. Buldan, HDP'ye yapılan operasyonun yıl dönümü olduğunu hatırlatarak "Bu ülkede onurlu adil bir yaşamı inşaa etmek gibi çok kıymetli bir hayalimiz var. Bu hayale dair kimden ne gelirse gelsin bu yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

'BİZLERİ BU NOKTAYA GETİREN DİRENİŞTİR'

Buldan konuşmasını söyle sürdürdü; "Devlet gücü karşısında hakkı gasp edilen, dili, düşüncesi yasaklananlar büyük bir resimde görünmezdiler. Görünür olmaya kalkana devlet litaratürü 'Vatan haini, zerdüşt, terörist...' olarak geri dönüyor. Baskı, işkence, asimilasyon gibi dünya nezdinde ağır söyleme giren kapsamlar devlet nezdinde hem haklıydı hem meşruydu hem de mağdurdu. Bizleri bu noktaya getiren de direniş tarihimizdir"

'TARİHİ FIRSAT FEDA EDİLDİ'

Buldan, parti kapatmalarla, siyasi yasaklarla ve siyasi cinayetlerle Kürtlerin, Türkiye siyasetinde var olan sürecinin süratlen engellenmeye çalışıldığını belirterek, çözüm sürecinin bitmesinin nedeni olarak 2015 seçimleri olduğunu söyledi.

Buldan konuşmasına şöyle devam etti;

KALICI BARIŞ İÇİN YOLA KOYULDUK: Çözüm süreci diye adlandırdığımız bir süreç başladı ve biz de bu sürecin içerisinde aktif rol oynadık. Ancak ne var ki bu tarihi fırsat heba edildi. Kürt sorununda olduğu gibi çözüm sürecinde de inkar yoluna gidildi. Bunun akabinde Sayın Öcalan'a dönük ağır tecrit devreye konuldu. Mitinglerimiz bombalandı, il ve ilçe binalarımıza saldırılar gerçekleşti ve Diyarbakır mitingimizde 4 arkadaşımız yaşamını yitirdi,  400 kişi yaraladı. Bu yolda yürüyenleri bitirmek mümkün değil. Kürt siyasi güçlenerek yoluna devam edecek. 2013 ve 2015 yılları arasında sayın Öcalan'ın çabasıyla Türkiye'nin demokratikleşmesi için tarihi bir fırsat yakalandı. Bizler de bu süreçte aktif yer aldık. Kalıcı bir barış için yola koyulduk. Ancak ne var ki bu tarih fırsat heba edildi. Dolmabahçe mutabakatını AKP yok saydı. 2015 seçimlerinin ön görülebilir sonuçları bu durum üzerinde etkili oldu"

TARİH TEKERRÜR ETTİ: 1 Kasım seçimlerden önce AKP, hükümet kurulamayacağını gerekçe göstererek erken seçime gitti. Ölüm ise ölüm, tutuklamaysa tutuklama, işkenceyse işkence, kapatmaysa kapatma, darbeyse darbe... İşte topyekün bir kaos ortamı örgütlendi. Siyasi operasyonlara paralel olarak HDP'nin yüksek oy aldığı 11 ilde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. En az 372 sivil hayatını kaybetti. 1 Kasım 2015 seçimlerine gidilirken planlı bir şekilde 200'ün üzerinde saldırı düzenlendi. Tüm bu baskılara rağmen 1 Kasım seçimlerinde HDP yüzde 10.7 oy alarak TBMM'ye girmeye hak kazandı. HDP'nin bu başarısının ardından tarih yine tekerrür etti.

ASLA DİZ ÇÖKMEDİK: 2016'da 59 HDP milletvekili hakkında fezleke hazırlandı. HDP milletvekilleri cezaevlerine girdiği süreçten itibaren 309 duruşma yapıldı. Hukuk merci maalesef ki adaleti sağlama noktasından uzaklaştırılmıştır. Bu tutuklamalar sonucunda devam eden duruşmaları hukuki olarak değerlendirmemiz gerçek dışı olacaktır. Bizler gücümüzü tarihsel direncimizden, haklılığımızdan alıyoruz. Asla diz çökmedik, diz çökmeyeceğiz. Bu ülkede onurlu adil bir yaşamı inşaa etmek gibi çok kıymetli bir hayalimiz var. Bu hayale dair kimden ne gelirse gelsin bu yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz.

GÜRSOY'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: SİTEMLERİMİ BİLDİRMEK İSTİYORUM

Buldan'ın ardında panelin moderatörlüğünü yapan Yurttaş Girişimi'nden Gençay Gürsoy, Maltepe Cezaevi'nde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na da selam göndererek milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili CHP'yi eleştirdi. Gürsoy, "Bu kapıyı açan, 'Anayasaya aykırı ama evet' diyenlere bir şey söylemek istiyorum: CHP Genel Başkanı'na aramızdaki hukuka dayanarak sitemlerimi ve serzenişlerimi bildirmek istiyorum" dedi.

'SOSYALİZMİN YIKILMASININ NEDENİ DE DEMOKRASİ EKSİKLİĞİDİR'

Dilbilimci Necmiye Alpay da Berberoğlu'nu da selam göndererek; "Ahmet Şık, Nazlı Ilıcak, Akın Atalay... gibi tanıyıp tanımadığımız gazetecileri de selamlıyorum. Şimdi bütün bu tutuklamalarla yalnızca saydığımız bu kişilerin hakkı sınırlandırılmıyor. Sosyalizmin yıkılmasının nedeni de demokrasi eksikliğidir" diye konuştu.

'MİLLİYETÇİ PARTİ KITLIĞI VARMIŞ GİBİ YENİ BİR TANESİ ARAMIZA KATILDI'

Cumhuriyet gazetesi yazarı Aydın Engin, gazetelerin satın alma yoluyla susturulduğunu söyledi. Engin, "Mesleki olarak epey kıdemli bir gazeteciyim. 3 darbe gördüm. Şimdi buçuk bir darbeyle 3 buçuk darbe gördüm. Tek tek gazeteci satın almak tek tek tek sivrisinekleri yakalamak kadar zordur. Bu yüzden gazete ve televizyonları satın aldılar" dedi.

Tutuklu milletvekilleri olduğunu hatırlatan Engin, "Milliyetçi parti kıtlığı varmış gibi yeni bir Türk milliyetçi parti aramıza katıldı. Bir de sosyal demokrat olmaya çalışan ama olamayan bir de CHP var. Cesur da değildir. 6 okun 1 oku milliyetçilikse sosyal demokrat olamaz. Ama derdimiz CHP değil. Otel salonlarından daha etkili acaba ne yapabiliriz demeliyiz" şeklinde konuştu.

'AKP, BİR ARADA YAŞAMININ YOLLARINI YOK EDİYOR'

KHK ile ihraç edildiğini belirten Hak ve Adalet Platformu'ndan Cihangir İslam, şunları söyledi:

"Bu benim 4'ncü atılışım. Çok daha ağır bedeller ödeyenler var ama kişisel olarak 90'lı yıllarda yaşadığımı 2010'lı yıllarda tekrar yaşıyoruz. Siyasette iki dilin kullanması gerektiğine inanan bir insanım. Bugün yaşadığımız müsadere zaten evrensel batı hukuku açısından bir faciadır. Ama bunun İslam hukukundaki yerini araştırdığımızda cahili bir gelenektir derler. AKP iktidarı toplumu kamplaştırmak, bir arada yaşamanın yollarını yok ediyor. Mesela Üsküdar'da kapatılan Buhurdan Kafe örneği... Oraya her kesimden insan uğrardı. Ama bunlara gerçekten bugünün iktidarının tahammülü yok. Siyaseti meşrulaştıran hadise adalet hedefidir. Türkiye'nin sorunlarını yüzde 50 oy olan bir partinin kendi iç istişaresiyle halledilemez.

Hedeflerinin çoğulcu bir demokrasi olduğunu dile getiren İslam, "Bize verilen mesaj: 'Ben istediğim partiyi kapatırım, istediğim kişiyi işten atarım, istediğim belediye başkanını görevden alırım...' Ben bunu kabul etmiyorum. Bu kamplaştırmaya isyan etmekten başka çaremiz yok. Hedefimiz çoğulcu bir demokrasi" ifadelerini kullandı.

'AKP'NİN SALDIRISI KADINLARIN KAZANIMLARINA OLDU'

İslam'ın ardından milletvekilliği düşürülen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca konuştu.

Kadınların siyasette aktif rol oynamasının önemli olduğunu belirten Konca, "Kürt kadın hareketinin kimliği yok sayıldı. Köyler yakıldığında en çok zararı gören kadınlar oldu. Siyasette adım atarken toplumda yaşanılan işkenceler, eşitsizlikler, hak ihlallerinin giderilmesi için erkek egemenden çözüm istemek değil, kendi irademizle hak talep etmek ve kendimizi örgütlemenin önemli olduğunu söyleyerek siyaset yapmaya başladık. Biz belediyede de eğer belediye başkanı erkekse yardımcısı kadın olacak, eğer belediye başkanı kadınsa yardımcısı erkek olacak dedik. AKP'in saldırısı da kadınların kazanımlarına oldu" dedi.