'Hollanda, Türkiye’nin arka bahçesi değil'

Hollanda Sosyalist Parti milletvekili Sadet Karabulut Türkiye ve Hollanda arasındaki krizi değerlendirdi. Karabulut, “Erdoğan ve Ak Partili siyasetçiler burayı Türkiye’nin arka bahçesi olarak görmekten vazgeçmeliler. Buradaki Türkiyeliler’i düşünüyorlarsa gelmemeliler” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan gerilimi Hollanda doğumlu, Türkiye kökenli Hollanda Sosyalist Parti milletvekili Sadet Karabulut’la konuştuk. Hollanda’da 15 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilecek olan genel seçimin krize etkisi nasıl oldu? Avrupa’da son aylarda yükselişe geçen aşırı sağ olanlardan nasıl etkileniyor? Türkiyeli siyasetçiler için yurt dışında yaşayan Türkiye kökenli vatandaşlar ne ifade ediyor? Bütün bu soruları yanıtlayan Sadet Karabulut, “Hollanda’daki üçüncü, dördüncü kuşak da Türkiye’deki nefret dilinden, nefret dolu politikalardan etkileniyor. Türkiyeli siyasetçilerin, en başta da Erdoğan’ın anlaması gereken, burası Türkiye’nin arka bahçesi değil. Orada yaptıklarını burada rahatça yapamayacağını bilmesi gerekir” diye konuştu.

Hollanda'dan Türkiye'ye seyahat uyarısıHollanda'dan Türkiye'ye seyahat uyarısı

'HOLLANDA’DA EVET-HAYIR TOPLANTILARI RAHATÇA YAPILIYOR'

Karabulut krizi şu sözlerle değerlendirdi, “Sorun diplomatik temaslarla çözülebilecekken ve toplantının konsoloslukta yapılmasına izin verilebileceği tartışılırken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun tehdit mesajları üzerine Hollanda Hükümeti toplantıyı yasaklama kararı alıyor. Sonrasında Belediye Başkanı’na haber verilmemesine rağmen bir bakan Türkiye’nin eyaletiymiş, iliymiş gibi buraya geliyor. Erdoğan ve Türkiye’deki siyasetçiler buradaki Türkiyeliler’i çok seviyorlar madem o zaman buraya gelmemeleri gerekir çünkü bu tutumları hem Hollanda’daki Türkiye toplumu arasında hem de Hollanda’nın yerlileri ile Türkiyeliler arasında kutuplaşmaya neden oluyor.”

Hollanda konsolosluğu çatısında incelemeHollanda konsolosluğu çatısında inceleme

HOLLANDA’DAKİ TÜRKİYE TOPLUMUNU RAHAT BIRAKSINLAR'

Hollandalı yetkililerin, Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak olan anayasa değişikliği referandumuyla ilgili hiçbir evet-hayır toplantısını yasaklamadığını vurgulayan Karabulut, ‘söz konusu olan herhangi bir grubun toplantısı değil de Hükümet üyelerininkiyse o zaman farklı düşünüyorlar’ diye konuştu.

Karabulut şöyle dedi, “Genel bir yasak yok burada. Hükümetin unsurları burada sürekli toplantılar yapıyor, evet-hayır tartışılıyor ve konuşuluyor. Ancak Erdoğan ve Hükümet üyeleri söz konusu olduğunda farklı düşünülüyor. Venedik Komisyonu’nun Türkiye’nin otokrasiye gittiğini belirten raporu var. Herkes orada(Türkiye’de) büyük sorunlar olduğunu görüyor. Muhalifler, insan haklarını, özgürlükleri ve barışı savunanlar susturuluyor, hapse atılıyor. Oradaki bu tutum burada da onların uzantıları tarafından sürdürülüyor. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra bizzat büyükelçiler tarafından insanlar fişleniyor. Kendi uzantılarıyla sürekli tedirginlik yaratıyorlar. Benim için en önemlisi orada yaptıklarını burada da yapamazlar. Artık bu insanları rahat bıraksınlar!”

AK Partili vekil: Hollanda'ya teşekkür etmeliyizAK Partili vekil: Hollanda'ya teşekkür etmeliyiz

LİDERLER KENDİ İÇ POLİTİK HESAPLARININ PEŞİNDELER’

Sosyalist Parti milletvekili Sadet Karabulut Hollanda’da yaşayan Türkiyeliler’e ‘benim vatandaşım’ diyen siyasetçilerin tutumunu da eleştirdi, “Maalesef Türkiyeliler’i düşünüyormuş gibi görünenler aslında sadece kendi iç politikalarının sonuçlarını hesap ediyorlar. Liderler halkların çıkarlarının peşine değil kendi dertlerine düşmüş durumdalar. Ayrıca her ülkenin kendi egemenliği var. Bir ülke sana iç güvenlik kaygısıyla veya şu şu nedenlerle gelme diyorsa ona ‘Nazi kalıntısı’ vb. hakaretlerde bulunmak kabul edilemez” dedi.

Hollanda'ya iki nota verildiHollanda'ya iki nota verildi

Yaşananlarda, Hollanda’da 15 Mart’ta gerçekleşecek olan seçimin de etkisi olduğunu belirten Türkiye kökenli parlamenter sözlerini şu sözlerle noktaladı, “Avrupa’da da sağ güçleniyor, insanlar tedirginlik içinde ve güvensizler. Türkiye yaptırım uygulayacağım diyor ama kendi ayağına sıkmış olur. Sorunların diplomasiyle çözüleceğine inanan belli bir kesim var. Ben bir sosyalist milletvekili olarak insan haklarını savunan, halkları birleştirici ve Türkiye’deki demokrasi güçleriyle dayanışma içinde olan politikalar üretmek için çalışmaya devam edeceğim.”