Polisin öldürdüğü Ali El Hemdan'ın ailesine baskı iddiası

DUVAR - Adana'da Suriyeli mülteci Ali El Hemdan'ın polis tarafından öldürülmesiyle ilgili davanın ikinci duruşması Adana 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Evrensel gazetesinden Volkan Pekal'ın haberine göre, tanıkların beyanlarının alındığı ikinci duruşmada, aile avukatsız kaldı.

Adana ve İzmir baroları, İHD ve ÇHD’nin mültecilere yönelik hak ihlallerinde cezasızlık politikalarına dikkat çekerek yaptığı davaya katılma talebi reddedildi.

Önceki duruşmada ifade için ek süre isteyen sanık polis memuru F.K., bu duruşmada ifade verdi. Soruşturma aşamasındaki ifadesinde sendelediği için silahın ateş aldığı şeklindeki ifadesi tanık anlatımları ve kamera görüntüleri ile yalanlanan F.K. ifadesini değiştirerek sendelemediğini, havaya ateş edeceği sırada silahı yanlışlıkla ateşlemiş olabileceğini söyledi.

'GÜNEY MAHALLELERDE SİLAHIN EMNİYETİ AÇIK GEZİYORUZ'

Olaydan önce caddede F.K. ile birlikte pandemi önlemleri kapsamında denetim yapan diğer üç polis daha dinlendi.

Polis memurlarından biri mahkeme heyetinin “Siz silahın emniyeti açık, mermi sürülmüş şekilde mi gezerdiniz?” sorusuna Çukurova ilçesinde takipleri silahla yapmadıklarını güney mahallelerinde, bölge 'tekinsiz' olduğu gerekçesi ile kaçanların ardından silahla gittiklerini söyledi.

'AİLEYE BASKI İÇİN AŞİRET LİDERLERİ ADANA'YA GETİRİLDİ'

Duruşmayı değerlendiren ÇHD üyesi avukatlardan Tugay Bek, olayın hemen ertesinde Ali El Hemdan’ın ailesine vatandaşlık hakkı verildiğini hatırlattı.

Bek,“Ailede, davayı avukatlarla takip etmesi halinde bu hakkın kendisinden alınabileceğini, ailenin zarar görebileceği konusunda bir kaygı söz konusu. Kendileri ile görüşen yakınlarından edindiğimiz izlenim bu” dedi.

“Ailenin avukat seçmesi konusunda da polisin bir baskısı olduğunu biliyoruz” diyen Bek, “İsim verilerek bazı avukatların bu dosyaya girmemesi için ailenin uyarılması konusunda duyumlarımız söz konusu. Bu baskıyı daha da katmerli hale getirmek için Ali El Hemdan’ın ailesinin dahil olduğu aşiret liderlerinin de Adana’ya getirildiği duyumu bize ulaştı. Aşiretler üzerinden de aile üzeride bir baskı olduğu ve bu davayı avukatlar vasıtası ile takip etmemesi yönünde yoğun bir basınçla karşılaşması söz konusu” ifadelerini kullandı.

'MAHKEMENİN AVUKATLARA İZİN VERMESİ GEREKİYOR'

Avukatların bu davayı takip etmesinin daha da hayati bir önem kazandığını dile getiren Bek, “Davanın gidişatını etkileyebilecek olan müşteki koltuğu boş. Tam anlamıyla bir yargılamanın sağlanması için müdahil taraf olarak avukatların, baro ve insan hakları örgütlerinin davada yer almasına mahkemenin izin vermesi gerekiyor” diye konuştu.