Okullarda su projesi: Okulda yemek yemekten utanır oldum

Yoksulluğu çocukların beslenme çantalarında gören öğretmenler, okullarda çözüm üretmeye çalışıyor. Edirne’de velilerin ve öğretmenlerin öncülüğünde başlayan su projesini öğretmen Benay Gürsel anlattı.

Google Haberlere Abone ol

Nur Kaplan

ANKARA - Türkiye’de ekonomik krizin yarattığı yıkım okul çağındaki çocukları da doğrudan etkiledi. Öğretmenler bir süredir okullarda gözlemledikleri “derinleşen yoksulluğu”, çocukların beslenme çantalarının fotoğraflarıyla ve izlenimleriyle sosyal medyada kişisel hesapları üzerinden paylaşıyor.  Ekonomik krize bağlı olarak çocukların yetersiz beslenmesi, okula aç gelmesi, temiz suya erişemiyor olması gibi sorunlar birçok milletvekili tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine de taşındı.

TÜRKİYE’DE HER 5 ÇOCUKTAN 1’İ AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA

TÜİK’in araştırmalarına göre, Türkiye nüfusunun 22 milyon 738 bini çocuklardan oluşuyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) son verilerine göre çocuk yoksulluğu konusunda üye ülkelerin ortalaması yüzde 12,8 olarak açıklanırken, Türkiye’de bu oran yüzde 20’nin üzerinde bulunuyor, yani 10 çocuktan 2’si “yoksulluk” yaşıyor. Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmalarında ise Türkiye’de her 5 çocuktan 1’i açlıkla karşı karşıya.

Edirne’de Öğrenci Veli Derneği’nin (Veli-Der) ve öğretmenlerin talebiyle okullarda ‘temiz su projesi’ hayata geçirildi. Edirne Valiliği ve Edirne Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla kent merkezinde bulunan birçok okula su sebili yerleştirildi. Veli-Der Edirne Şube Başkanı ve öğretmen Benay Gürsel, okulda tanık olduğu derin yoksulluktan söz ederken, kentte pek çok okula yerleştirilen su arıtıcılarının çocuklar ve aileler için önemini anlattı.

‘ÇOCUKLARIN KARŞISINDA SU İÇMEYİ BIRAKTIK’

30 yıllık öğretmen olan Benay Gürsel, önceden öğretmenlerin öğrencilere çok daha fazla yardımcı olabildiğini fakat son yıllarda yaşanan ekonomik kriz nedeniyle durumun ‘işin içinden çıkılamaz’ hale geldiğini söyledi. “Okulda zaman zaman yoksullukla karşılaşırdım ama şu an çok derinleşti. O çocukların acıları, gözlerindeki açlıklar, o çocuklar aç yahu aç... ‘Karnım doymuyor’ diyor, su alamadığını fark edip tuvaletten su içtiğine tanık oluyorsun, bunları görmezden gelemezsin” diyen Gürsel, şöyle devam etti:

“Biz öğretmenler önceden nöbetçiyken iki, üç öğrencimize köfte ekmek ısmarlardık. Artık ısmarlamıyorum. Ben okulda böyle şeyler yemekten utanır hale geldim, o çocuk görecek diye yiyemiyorum. Sınıfta susayan öğrencilere su alırdık, şimdi onların karşısında su içmeyi bıraktık. Utanıyor insan. Cebindeki para ile ne alabiliyorsun ne de onlara su ısmarlayabiliyorsun.”

‘ANNE, SU PARASI VERMEKTEN KURTULDUM’

Edirne’de birçok okula yerleştirilen su arıtıcılarının çocukların mutluluğuyla karşılandığını söyleyen Gürsel, “Su yaşamın temel kaynağı. Yemekten çok daha önemli. Aç kalabilirsin ama çocuk susuz ne kadar kalabilir? Çevredeki velilerin konuşmasını duyuyoruz ‘anne su parası vermekten kurtuldum’ diyen çocuklar var” diyerek, projenin gelişiminden şöyle bahsetti:

“Geçtiğimiz yıllarda su 25 kuruştu. Son dönemde 3 liraya yükseldi. Çocukların su içemediğine tanık oldum. Kantincilerle konuştum, ‘Su alımı çok azaldı’ denildi. Çocuklara sordum, ‘Evden getiriyoruz, tuvaletten içiyoruz ya da eve gidene kadar bekliyoruz’ dediler. Birtakım görüşmeler sonucunda okullara su sebillere yerleştirdik. İşin açıkçası kanayan bir yara var. Bizim yaptıklarımız iyileştirmek değil, yara bandı yapmak. Aslında bunları herkes biliyor ama çözüm noktasında adım atılmıyor.”

Veli-Der Edirne Şube Başkanı, öğretmen Benay Gürsel
‘ÇOCUK EVE YEMEK YEMEK İÇİN GİDİYOR, GERİ DÖNMÜYOR’

Devlet okullarında her çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini ifade eden Gürsel, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

“Okulda öğün zorunluluğu olmalı. Hem zorunlu eğitim diyorsunuz hem de yemek vermiyorsunuz. 25 lira bir tost, 7 lira bir ayran. Hangi çocuk sabah 8.30’dan akşam 16.30’da kadar bu beslenmeyle durabilir? Zaten doğru dürüst kahvaltı yapmadan evden çıkıyorlar. Bizde devamsızlıklar çok arttı, çocuk eve yemek yemek için gidiyor, geri dönmüyor. Aileleri onları geçindiremediği için çalışmak zorunda kalıyorlar. ‘Hocam ancak ben çalıştığımda karnım doyuyor’ diyenler var.”

Etiketler Su Veli-Der Okul