Nuriye Ortaylı: Covid hastalarına deneysel bitkisel kökenli ilaç verilmiş

Doktor Nuriye Ortaylı, Türkiye'de bazı Covid hastalarına bitkilerle deneysel tedavi uygulandığını yazan makaleyi mercek altına aldı. Makalenin yazarı olan Oğuz Güvenmez'in doktor bile olmadığını ama bakan yardımcısıyla aynı araştırma grubunda adının geçtiğini belirten Ortaylı, Güvenmez'in 'kariyerindeki' çelişkili durumları ele aldı.

Covid hastalarına adı açıklanmayan bir bitkisel kökenli deneysel bir ilacın verildiğini anlatan araştırmanın makalesi (Kaldırılmadan önce makaleden alınmış görüntüler. Kaynak: yetkinreport.com)
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Doktor, halk sağlığı uzmanı Nuriye Ortaylı, YetkinReport'taki son yazısında 'Covid hastalarına deneysel bitkisel kökenli ilaç verildiği' iddiasını değerlendirdi. İlgili makalenin ResearchGate'de yayınlandığını ve Mersin'de şubat ayında korona vakaları olduğunu 'sehven' yazan araştırma ekibine ait olduğunu belirten Ortaylı, makale yazarı görülen Oğuz Güvenmez adlı kişiyi inceledi. 

Oğuz Güvenmez adlı kişinin Türkiye'deki sağlık sisteminde doktor olarak gözükmediğini ve reçete yazma yetkisi bile bulunmadığını ortaya koyan Ortaylı, Sağlık Bakanlığı'nın bu kişiye deneysel çalışma izni verdiğini, bakan yardımcısının da beraber araştırmalar yaptığını ifade etti.

Ortaylı, makaledeki deneysel süreci şöyle özetledi:

"Makale toplam on altı hastaya, bir kısmı entübe, bir kısmı değil, adı açıklanmayan bir bitkisel üründen elde edilen maddenin buharlaştırılarak entübasyon tüpünden ya da oksijen maskesinin içine eklenerek verildiğini söylüyor. Bitkinin ne olduğunu bilmiyoruz. Patent başvurusu olduğu için yazmadıklarını söylüyorlar. Bitki Tedavileri konusunda uzman olanlar bitkilerin patentlenemeyeceğini, sadece onların çeşitli formlara, mesela merhem, mesela uçucu madde vb, dönüştürme yollarının patentlenebileceğini söylüyorlar. Dolayısıyla böyle bir makalede bitkinin adının açıkça yazılması gerekiyor. İkinci olarak tedavi aracıyla geleneksel olarak kullanılan bitkiler de geleneksel kullanımda olmayan bir yöntemle, örneğin bu makalede anlatıldığı gibi doğrudan solunum yoluna verilecekse, bu kullanımının insana zararlı olmayacağının gösterilmiş olması, toksikoloji çalışmalarının yapılmış olması ve bunlara referans olması gerekiyor. 

Diğer bir deyişle ıhlamur çiçeklerini sıcak suyla demleyerek içmenin soğuk algınlığına iyi geldiğini biliyoruz, orada bir sorun yok. Ama ıhlamur çiçeklerinin yağını çıkarıp, bunları buhar haline getirip doğrudan ciğerlere verecekseniz, bu yeni şeklin ciğerlerde bir zararlı etkide bulunmayacağından emin olmak için, önce test tüpünde uygun yöntemlerle, sonra hayvan modellerinde ve en son da sağlıklı gönüllülerde denemiş, ve bunu belgelemiş olmanız lazım. Bu bütün yeni tedavi ajanları için izlenmesi gereken bir yol."

Olayın skandal olduğunu belirten Ortaylı yanıtlanması aracıyla iki soru yöneltti:

"Bay Oğuz, Sağlık Bakanlığından, ve hiç bir kurumsal ilişkisi olmayan çeşitli Bakanlık Hastanelerinden (bir önceki makale de Adana Şehir Hastanesi Etik Kurulundan izin almıştı) bu izinleri nasıl alıyor? Kim kendisine referans oluyor?

İkinci ve daha önemli soru, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci’nin Oğuz Güvenmez’le ilişkisi nedir? İki önemli çalışmayı, üstelik bunlardan birisi ruhsatsız bir (geleneksel) ilacın denenmesi gibi hassas bir çalışmayı birlikte planlamışlar, kotarmışlar, yazmışlar, basılsın diye dergilere göndermişler. Salgının verilerinin, yalnız onların da değil, hepimizin kimlik ve kişisel sağlık verilerinin yer aldığı bilişim sisteminin Sağlık Bakanlığındaki en üst düzey sorumlusu, görünüşe bakılırsa Güvenmez ile yakın mesai içinde." 

YAZININ TAMAMI