Mutluluğun ekonomiyle bir ilgisi olmalı

İnsanların fiyat artışı beklentisi olduğunda bunlara uyum sağlayabildiği ama ani fiyat artışları olduğunda uyum sağlayamadıkları ifade ediliyor. Enflasyonun bireysel mutluluğu düşürdüğü ortaya çıktı.

Google Haberlere Abone ol

Hatime Kamilçelebi*

2023’te alınacak asgari ücret açıklandı. Asgari ücretle çalışmayanlara yapılan zammın asgari ücrete yapılan zam oranından daha yüksek olmayacağı da tahminler arasında. Maaşlar artmasına rağmen yüksek enflasyon nedeniyle satın alma gücümüz daha da düşüyor. Yani aynı paraya eskiye kıyasla daha az ürün satın alabiliyoruz. Asgari ücret artışıyla beraber daha zamlı maaşlar alınmadan marketlerde etiketler de değişti.

Durum böyle olunca Bruno Frey’in “Mutluluk: Ekonomide Bir Devrim” adlı kitabının enflasyon ile ilgili bölümüne tekrar bakma gereği hissettim. Enflasyonun ülkelerin mutluluğunu nasıl etkilediğini detaylarıyla açıkladığı kitabından yola çıkarak hem ele aldığı konuları hem de ülkemizi analiz edelim.

Kitapta, insanların fiyat artışı beklentisi olduğunda bunlara uyum sağlayabildiğini ama ani fiyat artışları olduğunda uyum sağlayamadıklarını ifade ediyor. Artan enflasyonla birlikte fiyatlar daha yüksek değişkenlik gösterdiğinde insanların buna ayak uydurmasının daha zor olduğunu da ekliyor. İnsanlar fiyatlardaki bu belirsizliğe tahammül edemedikleri için önemli ölçüde davranış değişikliği sergiliyorlar. Türkiye’deki insanların davranış biçimine baktığımızda enflasyonun yarattığı belirsizliği elimine etmek için bütçesine göre ya marketlerdeki ürünleri mümkün olduğunca istifliyorlar ya da taşınır/taşınmaz malları almaya yöneliyorlar. Çünkü parayı ellerinde tuttukça değer kaybediyor. Bunun yanında insanların gelecekteki enflasyonun boyutunu hafife almaları da mümkün. Şu andaki maaşıyla alabileceklerini gelecekteki maaşıyla da aynı miktarda alabileceği yanılgısına düşmesi muhtemel. Dolayısıyla politika yapıcıların enflasyonu dizginlemesi gerekli. İnsanların enflasyondan kendi buldukları yöntemlerle korunması mümkün değil.

Birçok iktisatçının ortak görüşü istikrarlı fiyatların sağlam bir ekonominin vazgeçilmezi olduğudur. Çünkü ancak fiyatlar istikrarlı olduğunda insanlar daha rasyonel davranabilir. Bunun yanından hiper veya yüksek enflasyonun ekonomi için çok tehlikeli olduğu ve düşük enflasyonun büyük bir soruna neden olmadığı da bilinmektedir. Buna rağmen insanlar enflasyon düşük de olsa yüksek de olsa bu durumu daha derinden hissediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Brezilya'da yapılan kapsamlı araştırmalarda insanların enflasyonla bağlantılı konularda endişe duydukları sonucuna varıldı. Yüksek enflasyonda ortaya çıkan fırsatçıların insanları sömürmesi, enflasyonun toplumun ahlaki temelini baltalaması, ekonomik kargaşa yaratması ve ulusal prestij kaybı enflasyonla ilgili endişe ettikleri konular arasında yer alıyor.

Marketlerde, pazarlarda fiyatlar sürekli artıyor. Fırsatçılar ile ilgili haberler yayılıyor. Aynı ürün farklı yerlerde çok farklı fiyatlara satıldığı için fiyatlar insanların kafasını karıştırıyor. Fiyat karşılaştırmasına ayıracağı zamanı daha verimli işlerde de kullanabilecek insanlar yüksek enflasyona kafa yormaya devam ediyor. Türkiye’ye tatile gelen yabancılar veya çift vatandaşlığı olan vatandaşlar onlara göre ucuz gelen fiyatlar ve maaşlar üzerinden burada yaşayanlarla kâh alaycı kâh acıyan tavırla yaptıkları tartışmalarıyla sıklıkla gündeme geliyorlar. Bunlar tabii ki yaşamdan alınan keyfi, memnuniyeti azaltıcı etkenler.

Mutluluk ve enflasyon araştırmalarında da enflasyonun bireysel mutluluğu düşürdüğü ortaya çıktı. Örneğin enflasyonun on iki Avrupa ülkesi üzerindeki uzun dönemli etkisine bakıldı. Ortalama enflasyon oranının yılda yüzde 7,5 olduğu durumda (bireysel sosyoekonomik özellikler ve işsizlik oranı sabit olduğunda) enflasyon oranındaki yüzde 1'lik bir artışın ortalama mutluluğu yüzde 1 azaltacağı tahmin edildi. Bu durumda enflasyon oranındaki yüzde 5'lik bir artışın mutluluğu yüzde 5 azaltması, nüfusun yüzde 5'inin yaşam memnuniyetini ortalama bir seviyeden daha alt seviyeye kaydırabiliyor. Etki küçük gibi görünse de yüksek enflasyon ortamında daha önemli hale geliyor.

Türkiye’nin mutluluğu da son birkaç yıldır hızla düşüyor. Bu düşüşün en önemli sebepleri arasında ekonomideki gidişat ve yüksek enflasyon yer alıyor. Her halükârda yüksek enflasyon insanların hem mutluluğunda hem de bütçelerinde olumsuz etki yaratıyor. Bunun yanında enflasyon artış hızının önümüzdeki aylarda düşeceğini göz önünde bulundurursak seçimlerden önce enflasyon rakamının üstünde yapılacak ekstra bir zam “daha rasyonel ve daha duygusal” bir strateji olacak gibi görünüyor.

*Doç. Dr. / Open University of The Netherlands