Metalurji Yüksek Mühendisi Küçük: İliç'i kapatın, dünyaya örnek olun

İliç'te yaşanan maden faciasında işaret edilen ÇED raporlarıyla ilgili Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, "Esas sorun ÇED raporuna uyulmaması değil, raporun kendisi" dedi.

Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İliç'te yaşanan maden faciası 19. günü geride bırakırken 9 işçi göçük altında ulaşılmayı bekliyor.

Çöpler Altın Madeni’nin bilirkişi keşfine katılan ve madene ilişkin rapor yayımlamış olan Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük'e göre esas sorun şirketin ÇED raporuna uymaması değil, ÇED raporunun kendisi.

‘ÇED RAPORUNA UYULSAYDI DA LİÇ YIĞINI YKILACAKTI’

Küçük, ÇED raporuna uyulmuş olsa dahi liç yığının yıkılacağına işaret etti. Küçük, şirketlerin ÇED raporları ile sadece süreci taahhüt ettiklerine dikkat çekerek "Fakat bu iş taahhütle ayakta durmaz. Coğrafyayı geri getirebilirler mi? Burada 'şu işlemi de kaçak yapmışlar' demek anlamsız çünkü işin kendisi kaçak. Kaçağın içinde kaçak aramanın bir anlamı yok. Her gün haberlerde şunun vurgulanması gerekiyor: Madeni kapatın, Türkiye örnek olsun. Dünyaya da örnek gösterin" dedi.

‘İLİÇ’TE CEVHER İÇİN KULLANILAN SUYU ERZİNCAN KULLANMIŞ MIDIR?’

“İliç’teki projenin adı hidrometalurji prosesidir” diyen Küçük, maden sahasında kimyasal akıntı olmasa da doğada geri döndürülemez bir zarar yarattığına değindi. Kaynak sularının sadece son afetle değil en başından beri kirletildiğini belirterek şöyle devam etti: “İliç’te suyla yapılan kimyasal işlem prosesi akmıştır. Fakat sadece bu proses değil diğer proseslerin tamamı da yıkımdır. Burada suya önemle değinmek lazım. Bir ton cevher başına bir ton su içerisinde en az 0,5 kilogram ya sodyum siyanür ya da potasyum siyanür kullanılır. Bir ton cevhere bir ton su anlamına geliyor. Şimdi yığın liçinin alanında akanla birlikte orada yaklaşık 100 milyon tona yakın malzeme vardı. Bunun için kullanılan suyu Erzincan kullanmış mıdır acaba?” 

‘YETKİLİLER TOPLUMA DOĞRU SÖYLEYECEK’

İliç’teki yıkımın asla geri alınamayacağını vurgulayan Küçük, “Yetkililer tarafından Türkiye'de şimdiye kadar üretilen altın miktarının 500 ton olduğu beyan ediliyor. Tamamını geri getirip kasaya koysalar, karşılığında para bassalar İliç’teki zararı geri döndüremeyiz. Maliyetini karşılayamaz. Bu sadece harfiyat tartışması değildir. Akan kısmın iki buçuk katı, liç yığınının yukarısında var. O orada duracak mı? Durmayacak. Yetkililer topluma doğru söylemeyi kabul edecekler. ‘Bu tür faaliyetler yıkımdır, durduruyoruz’ diyecekler. Ve durdurulmalıdır.”