Mahir Akkoyun: Sticker üzerinde yazanlar milyonların gerçekleri

Hayat pahalılığını eleştiren tasarımları nedeniyle gözaltına alınan grafiker Mahir Akkoyun, stickerlar üzerinde yazanların milyonlarca insanın ortaklaşabileceği gerçekler olduğunu belirtti.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin fotoğraflarının üzerinde yer aldığı, “Bu ürün size pahalı mı geldi? Erdoğan sayesinde” yazılı etiketlerini tasarlayıp sosyal medya hesaplarından paylaşan görsel iletişim tasarımcısı Mahir Akkoyun, 7 Nisan günü İzmir'de gözaltına alındı. Akkoyun'un gözaltına alınması kamuoyunda tepkiye neden olurken, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı talebiyle mahkemeye sevk edilen Akkoyun'un koşulsuz salıverilmesine karar verildi.

Adliye çıkışında açıklama yapan Akkoyun'un “Yoksulluğu sefaleti gündeme getirmemden rahatsız oldular. Rahatsız etmeye de devam edeceğim” sözleri gündem oldu. AK Parti iktidarına yakın bazı medya kuruluşları ise “CHP'nin fonladığı grafiker” ve benzeri ithamlarla Akkoyun'u hedef gösterdi. İzmir'de yaşayan Akkoyun ile tasarımlarını ve son süreçte yaşadıklarını konuştuk.

'DERDİM TASARIMLARLA İNSANLARIN DÜNYAYI ALGILAYIŞ BİÇİMLERİNİ DEĞİŞTİRMEK'

Oluşturduğu tasarımlarla insanların zihinlerine dokunmayı amaçladığını söyleyen Akkoyun, kendini şu sözlerle tanıtıyor:

“Uzun bir süredir toplumsal ve siyasal gündeme dair kendi sosyalist dünya görüşü çerçevesinde cevaplar, eleştirel ya da çözümler üretme derdinde olan ve örgütlü mücadele içinde kendisi var eden bir görsel iletişim tasarımcısıyım. Genel olarak derdim oluşturduğum tasarımlar ile insanların zihinsel dünyalarına dokunmak ve dünyayı algılayış biçimlerini değiştirmek. Bir siyasi faaliyet diyebiliriz”

'LİSEDE TASARIM YAPMAYA BAŞLADIM'

Ne kadar süredir tasarım yapıyorsunuz ya da görsel iletişim tasarımcılığı ile uğraşıyorsunuz?

Yaklaşık 10 yıldır tasarım ile uğraşıyorum. Lisede okuduğum dönemde kendi müzik grubumuz için hazırladığım logo ile tasarım yapmaya başladım. Liseden mezun olduktan bir sene sonra bir arkadaşım tavsiyesi ile Görsel İletişim Tasarımı bölümünü okumaya karar verdim. O zamandan bu yana kendimi görsel iletişim tasarımcısı olarak tanımlıyorum. 4 yıldır da profesyonel anlamda bu mesleği yapmaya çalışıyorum.

'EN DOĞRU YERLERİN HAYAT PAHALILIĞI İLE YÜZLEŞİLEN YERLER OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM'

'Erdoğan sayesinde' sticker fikri nasıl ortaya çıktı? İlk olarak nasıl gündeme geldi?

Sticker tasarlamak ve yapıştırmak aslında çok bilinen bir şey, en azından örgütlü mücadele içinde olan insanların aşina olduğu bir eylem biçimi. Bu anlamda önemli olan tasarlanacak stickerın yapıştırılabileceği yerleri doğru tespit edebilmekti. Sokağa çıkıp herhangi bir yere bu stickerları yapıştırsanız bırakın ses getirmeyi algılanmaz bile. Ben de en doğru yerlerin hayat pahalılığı ile en çok yüzleşilen yerler olduğunu düşündüm. Buralar da haliyle insanların fiyat etiketlerine bakmak zorunda olduğu, ‘Bu niye bu kadar pahalı’ sorusunu sürekli olarak sorduğu market reyonları ve o reyonlarda bulunan ürünlerdi. Benim bu fikrim insanlara mantıklı geldi ve benden herhangi bir ‘talimat’ almadan, tamamen kendi inisiyatifleriyle stickerları yapıştırmaya başladılar.

'BAŞKA TASARIMLAR DA SORUŞTURMA KONUSU OLDU, İFADE VERDİM'

Daha önce de benzer tasarımlarınız oldu mu?

Evet, tasarım yapmaya başladığımdan bu yana oluşturduğum görseller üzerinden siyasal bir anlatı üretmeye çalışıyorum. İlk başlarda okuduğum kitaplardaki önemli alıntıları uygun görseller ile harmanlayıp paylaşıyordum. Bu amatör çalışmalar metin ve görsel arasındaki anlamsal ilişkiyi iyi kurabilme kabiliyetimi geliştirmiş oldu. Tabii bunlarla kalmayıp zaman ilerledikçe daha profesyonel işler yapmaya başladım, bunlar sadece siyasi işlerden ibaret olmadı. Tasarladığım ve paylaştığım bazı başka işler de soruşturma konusu oldu, gözaltına alındım ve ifade vermeye çağırıldım.

'STİCKERLARDA YAZANLAR MİLYONLARCA İNSANIN ORTAKLAŞABİLDİĞİ GERÇEKLER'

Bu etkinliğin geniş bir tabana yayıldığı görülüyor. Sizce bunun nedeni nedir? Nasıl yorumluyorsunuz?

Bu kadar olmasa da beklediğim bir şeydi. Stickerlar üzerinde yazan şeyler herhangi bir siyasi görüş fark etmeksizin milyonlarca insanın ortaklaşabileceği, son derece yalın ve gerçek şeyler. Buna AKP ya da MHP’ye oy veren yurttaşlar da dahil. Bir de bu stickerların yapıştırıldığı yerler ile olan ilişkisi insanlara yaratıcı, mantıklı ve tutarlı geliyor. Bu söylemi kolay bir şekilde benimseyip eyleme geçebiliyorlar. Bu, gelecek yıllarda insanların kendi siyasetlerini yapabilmesi için umut verici bir gelişme.

'HAKARET İDDİASI GÜLÜNÇ BİR İDDİAYDI'

Son yaşadığınız sürece değinirsek 7 Nisan günü gözaltına alındınız. Emniyet mensuplarının size karşı davranışı nasıldı? İfade işleminiz esnasında size sorulan sorulardan en çok hangisi dikkatinizi çekti?

Herhangi bir kötü muamele ile karşılaşmadım ancak gözaltına alınma kararım olmamasına rağmen fiili gözaltı süreci ve prosedürlerine tabi tutuldum. Bütün sorular dikkat çekiciydi çünkü stickerlar üzerinde hakaret olduğu iddiası gülünç bir iddiaydı. Aynı zamanda seçim kanununa muhalefet iddiası da tam olarak nasıl temellendirildiğini anlayamadığım bir şeydi.

 

'BANA YÖNELTİLEN İDDİALAR DİKKATE ALINACAK İDDİALAR DEĞİL'

Gözaltı süreci sonrasında özellikle sosyal medya üzerinde size yönelik çirkin ithamlar da söz konusu oldu. Hatta sayfanızın bazı çevreler tarafından açtırıldığı bile iddia edildi. Bu konuda kamuoyuna bir açıklama yapmak ister misiniz?

Uzun yıllardır sosyal medya kullanıyorum. Bana ‘fon’ verdiği söylenilen kişileri, yapıları da birçok kez eleştirdim. Bana yöneltilen iddialar pek de dikkate alınacak iddialar değil, gülüp geçiyorum.  

Adliye çıkışında 'Rahatsız etmeye devam edeceğim' dediniz. Tasarımlarınızın devam edeceğini anlıyoruz?

Aslında en temel amacım hayat pahalılığını, yoksulluğu seçim sürecindeki siyasi atmosferin tam ortasına yerleştirmekti. Bunu başarmış durumdayım sanırım. Öte yandan insanlar, sadece siyasetçilerin siyaset yapma ehliyeti olduğu fikrinden sıyrılarak kendilerini de siyasetin bir öznesi haline getirmeliler, ben bunu amaçlıyorum. 4-5 yılda bir oy kullanmaya, belirli siyasi figürlerin taraftarı olmaya sıkıştırılmış bir siyaset biçiminin bizi nasıl bir noktaya getirdiğini hepimiz deneyimliyoruz. Bütün bunları aşmak, örgütlü ve toplumsal siyaseti güçlendirmemiz gerekiyor. Sticker meselesi buna bir önayak oldu. Birkaç gün önce birkaç siyasi figürün ne söylediği ile ilgilenen, buna kafa yoran insanlar bir anda kendilerini son derece meşru bir eylemselliğin içine attılar. Mesele sadece mevcut iktidarın devrilmesi değil, benzer ya da farklı siyasi hareketlerin iktidara gelip aynı sonuçları doğurmasının da önünü kapatmak.