Arkeolojik varlıkları korumak için online eğitim

Arkeolojik varlıkların korunması ve kurtarılması online sertifika programı nedir? Proje fikri nasıl ortaya çıktı? Bu programa kimler başvurabilir? Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nün kurucu öğretim üyeleri arasında yer alan SARAT Projesi koordinatörü Dr. Gül Pulhan anlattı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR- SARAT Projesi ekibi profesyonellere kültürel mirasın afet ve acil durumlarda korunmasına dair eğitim veriyor. Arkeolojik varlıkların korunması ile ilgili teorik ve pratik bilgileri içeren program, Koç Üniversitesi tarafından sağlanan online sistemi ile katılımcıların kendilerine en uygun zamanda ve istedikleri yerde dersleri takip edebilmelerini sağlıyor. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan program, katılımcılara arkeolojik varlıkların korunması ve kurtarılmasında dünyadaki güncel yöntemlerle donanım ve pratik beceriler kazandırmayı hedefliyor.

Program boyunca; Sürdürülebilir korumanın önemi, ulusal ve uluslararası düzenlemeler, müze ve arkeolojik alanlarda afete ve acil durumlara karşı yapılacaklar ve UNESCO Dünya Mirası gibi konularda kapsamlı bilgi veriliyor. Ayrıca acil durum konservasyonu, fotoğraflama, belgeleme ve dijital koruma konularında pratik konular anlatılıyor.

Arkeolojik varlıkların korunması ve kurtarılması online sertifika programı nedir? Proje fikri nasıl ortaya çıktı? Bu programa kimler başvurabilir? Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nün kurucu öğretim üyeleri arasında yer alan SARAT Projesi koordinatörü Dr. Gül Pulhan sorularımızı cevapladı.

Arkelojik varlıkların korunması için online sertifika programı yürütülüyor

BU KAPSAMDA ONLINE BİR DERS DÜNYADA DA HENÜZ YOK

Okurlarımız için Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması Online Sertifika Programı’nı kısaca anlatır mısınız? Projenin yürütücüleri kimler?

Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması Online Sertifika Programı türünün Türkiye’deki ilk ve tek örneği. Bu kapsamda online bir ders dünyada da henüz yok. Bu programı, Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü başkanlığında, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi ve ICOM (Dünya Müzecilik Konseyi) İngiltere şubesi ile birlikte yürüttüğümüz SARAT projesi kapsamında hazırladık. Derslerin hazırlanmasında İngiliz Arkeoloji Enstitüsü, ICOM İngiltere ve Koç Üniversitesi uzmanları birlikte çalıştık. Beş bölüm ve yirmi dersten oluşan bir program, dersler Türkçe ve ücretsiz. Programı başarıyla tamamlayanlar Koç Üniversitesi’nden sertifika alıyorlar.

Kültürel miras alanında afetle mücadele ve risk yönetimi ders programın merkezini oluşturuyor. Bu dersleri Türkiye’nin arkeolojik varlıklarının önemi, UNESCO Dünya Mirası ve Türkiye, arkeolojik varlıklara yönelik tehditler, öte yandan koruma mekanizmaları ve kurumlar, Türkiye’de arkeoloji ve toplum ilişkisi gibi konularla zenginleştirdik. Ayrıca, kültür varlıkları ile ilgili bir alanda çalışan herkes için yararlı olacağını düşündüğümüz fotoğraf, konservasyon ve dijital teknolojiler konularında bir bölüm de ekledik.

Dersleri yaklaşık bir saatlik videolar olarak hazırladık. Katılımcılar dersleri bilgisayar ya da telefonla internet üstünden bağlanarak, uzaktan erişim ile istedikleri yerden, istedikleri zaman izleyebiliyorlar. Videoları Koç Üniversitesi’nin online eğitim stüdyosunda çektik. Programın online platformdan sunulmasını ve teknik takibini Koç Üniversitesi yürütüyor. İçerikle ilgili soruları cevaplayan, ders başarı takiplerini yapan, duyuru ve tüm iletişimi yöneten ise SARAT ekibi. Özellikle online programdan sorumlu akademisyen bir ekip üyemiz ve sosyal medya ve iletişim sorumlumuz var. Ben de derslerin hazırlanmasında çalıştım ve büyük çoğunu anlatan benim.

AFETLERİ ÖNLEMEK MÜMKÜN DEĞİL AMA HAZIRLIKLI OLMAK MÜMKÜN

Proje bu alanda gördüğünüz hangi boşluklardan ortaya çıktı? Bu fikrin ortaya çıkışındaki temel düşünce ve bunu tetikleyen temel unsurlar neler?

2003 Nisan ayında Bağdat Müzesi’nin yağmalanması dünyada unutulması mümkün olmayan bir iz bıraktı. Bu kültürel yıkımın yaraları sarılamadan, Suriye alt üst oldu ve İŞİD’in kurguladığı planlı ve kasti kültürel miras yıkımları başladı. Öte yandan Ortadoğu topraklarının her tarafı eski eser bulup satmak için delik deşik ediliyordu. Suriye’deki pek çok müze boşaltıldı, işgal bir kente ulaşmadan eserlerin daha güvenli bir yere taşınılmasına çalışıldı. Ama bildiğiniz gibi çok önemli arkeolojik alanlar, Mari, Ebla, Apamea ve tabii Palmira çeşitli biçimlerde zarar gördü. Palmira’yı korumaya çalışan, ömrünü oraya adamış 82 yaşındaki arkeolog, müzeci Halit Asad boğazı kesilerek öldürüldü ve cesedi günlerce Palmira’da bir antik sütundan sallandırıldı. Ne yazık ki kötü örnekleri arttırmak kolay; Afganistan ve Bamyan Budaları, Mali’deki dünya mirası kerpiç camilere ve türbelere yapılan saldırılar ve daha geriye gidersek Yugoslavya iç savaşı sırasında kültürel mirasın gördüğü tahrip. Bunlar savaşın, çatışmanın sebep olduğu en kötü örnekler tabii…

Bunun üstüne artan nüfus, hızlı kentleşme, barajlar, yollar gibi, büyük alt yapı çalışmaları, maden çıkarma ve taş ocakları, tarım alanlarının genişlemesi ve bunun üstüne depremleri, ısınan dünyanın yol açtığı iklim felaketlerinin kültürel mirasa verdiği ve vereceği zararları ekleyin… Ortaya çok umut verici bir tablo çıkmıyor.

Dünyada kültürel miras ile uğraşan kişiler bu kayıplara karşı çare üretmeye çalışıyorlar. Bu çabalar kültürel mirası bir insan hakkı olarak gören yeni bir yaklaşım ve felsefeden, ıslanan kağıtların hiçbir imkan yoksa dondurularak saklanabileceği bilgisinin yaygınlaştırılmasına kadar uzanan bir yelpazede karşımıza çıkıyor.

Biz Türkiye’de kültürel miras işinin içinde olan herkesin bu durumun farkında olması, en azından düşünsel olarak kendini hazırlaması ve bilgi sahibi olması gerektiğini düşündük. Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması dersini bu düşüncelerle hazırladık. ICCROM’un hazırladığı temel bir eğitim var. Ben kendim de bu eğitimi aldım. Afetleri, felaketleri önlemek mümkün değil ama hazırlıklı olmak mümkün. Yapmaya çalıştığımız bu. Bir afet öncesinde kurumunuzu, alanınızı, mekanınızı bu bakış açısıyla gözden geçirmeniz ve eksiklikleri gidermeniz mümkün. Bir afet anında kimin kimi arayacağını bilmek ya da itfaiyenin numarasının telefonunuzda kayıtlı olması hayati bir zamanı size kazandırabilir. Aynı şekilde afet geçtikten sonra soğukkanlılığı koruyarak hasar tespiti yapmak ve daha fazla zarar olmasını önlemek de aynı derecede önemli. Tabii bütün bu çalışmalarda insanın güvenliği en önemli öncelik.

Sertifika programı 5 ana daldan oluşuyor

HER DERSİN İÇİNDE SÖYLEŞİ VE KISA FİLMLER VAR

Katılımcıların bu eğitimden neler öğrenebileceğinden bahsettiniz ama merak edenler için ders programında neler var?

Ders programı 5 anadan bölümden oluşuyor: Giriş ve Genel Çerçeve, Müze ve Arkeolojik Alanlarda Acil Durum, Afetten Sonra: Normale Dönüş ve Rehabilitasyon, Pratik Beceriler, Türkiye’nin Kültür Varlıkları.

Bu başlıkların altında katılımcılar ‘Arkeolojik varlıkları korumak neden önemli?’, ‘Türkiye’nin arkeolojisini benzersiz kılan ne?’, ‘Arkeolojik varlıkları tehdit eden unsurlar neler?’, ‘Kültürel miras için risk yönetimi nasıl yapılır?’, ‘Müze ve arkeolojik alanlarda afete ve acil durumlara karşı neler yapılabilir?’, ‘Dünya’da ve Türkiye’de arkeolojik varlıkların korunması konusundaki yasal düzenlemeler neler?’, ‘Türkiye’de toplum arkeolojiye nasıl bakıyor ve bu ilişki nasıl geliştirilebilir?’ ‘Arkeolojik fotoğraf çekimi nasıl yapılır ve yöntemleri nelerdir?’ gibi pek çok sorunun cevabını ve çok daha fazlasını bulacaklar.

Ayrıca her dersin içinde o konuyla ilgili Türkiyeli ya da yabancı bir uzmanla yaptığımız söyleşiler ve kısa filmler var. Programı tamamlayan katılımcılardan aldığımız mesajlardan en beğenilen işlerimizden birinin bu olduğunu görüyoruz. Bu söyleşilerle dünyada neler yapıldığına dair yeni şeyler öğrendiklerini ve bu kıymetli insanları tanıdıklarını söylüyorlar.

BİR ŞEYİ KORUMANIZ İÇİN SEVMENİZ VE KIYMET VERMENİZ GEREKİYOR

Online sertifika programı SARAT projesinin gerçekleştirmeye çalıştığı hedeflerinin araçlarından biri. SARAT’ın amaçları neler?

Türkiye’nin arkeolojik varlıklarının korunması ve sevilmesi için bilgiyi, kapasiteyi ve farkındalığı arttırmak. Burada sevmek kelimesini özellikle kullandım ve bu kültürel miras, koruma konuşmalarında pek kullanılan bir kavram değil. Çünkü bir şeyi korumanız için sevmeniz ve kıymet vermeniz gerekiyor. Belki daha doğru kelime kıymet vermek. Kıymet verebilmeniz için de tanımanız, bilmeniz, biraz fikir sahibi olmanız gerekiyor. SARAT farklı gruplarla ve farklı düzeylerde bu bilgiyi ve anlayışı geliştirmeye çalışıyor.

Türkiye bazında KONDA ile birlikte gerçekleştirdiğimiz kamuoyu araştırmasında bugün Türkiye’de toplumun arkeoloji ile ilgili ne düşündüğünü ve nasıl bir ilişki içinde olduğunu araştırdık. Çıkan sonuçlar görüşlerimizi doğrular nitelikte oldu. Arkeolojiye ilgi var, bir biçimde kıymet veriliyor, koruma gerekliliği biliniyor ama bilgi çok eksik. Biz çeşitli yöntemlerle arkeoloji ve arkeoloji ile bağlantılı bilgiyi arttırmaya ve yaymaya çalışıyoruz. Gazetecilerle ve eski eser koleksiyonerleriyle yaptığımız çalışmalar da bu yönde. Ayrıca, sosyal medya ya da çok farklı başka kanallarla yayacağımız, bilgiyi farklı ve ilgi çeken yöntemlerle sunan yeni çalışmalar da hazırlıyoruz.

DERSE KATILABİLMEK İÇİN DİPLOMA MECBURİYETİ KOYMADIK

Bu programa kimler katılabilir?

Online sertifika programı bir şekilde mesleğin ve konunun içinde olan ya da eğitimini sürdüren ve yakında çalışmaya başlayacak kişiler için hazırlandı. Daha profesyonel bilgiler içeriyor, bir hobi dersi değil.

Online sertifika programına özellikle kültürel miras alanında çalışan kişilerin katılmasını hedefliyoruz. Arkeologlar, müzeciler, restoratörler, mimarlar gibi. Öğrencilerden ve genç akademisyenlerden de çok ilgi görüyoruz. Ama daha önce pek çok başka yerde de söylediğim gibi programı bir yüksek lisans dersi seviyesinde hazırladık; o nedenle arkeoloji birinci sınıf öğrencisi ve hayatında bir kazı alanı dahi görmemiş bir öğrenci bu dersin hedef kitlesi değil. Ve ne yazık ki böyle kabul edemediğimiz pek çok başvuru alıyoruz. Öte yandan, derse kabul olmak için herhangi bir diploma mecburiyeti özellikle koymadık. Arkeolojik varlıklarla, kültür varlıklarıyla çok iç içe çalışan, yaşayan birinin lise diploması olmayabilir, bu bizim için bir sorun değil. Kişinin konuyla ilişkisi ve bu bilgiyi ne şekilde kullanacağı bizim için en önemli kriter.

'Hayatında bir kazı alanı dahi görmemiş bir öğrenci bu dersin hedef kitlesi değil'

Başvuruları değerlendirirken bu dersin bilgisini uygulamaya geçirebilir mi, başkalarını haberdar edebilir mi, bu dersin bu kişiye gerçekten bir faydası olur mu gibi soruları düşünerek karar veriyoruz. Ayrıca bizim için çok önemli başka bir nokta derse kabul ettiğimiz kişinin dersi tamamlayacağına inanmamız. Online bir ders, bedava, SARAT projesi ve Koç Üniversitesi çok ilgi çekiyor ilk anda ama katılımcı programı tamamlamazsa biz hedefimize ulaşmış olmuyoruz. Dünyada online dersleri, programları tamamlama oranı genelde çok düşük. Biz bu programda %80 gibi bir bitirme oranı yakaladık ve bu başarıyı sürdürmeye kararlıyız.

BU KADAR YOĞUN BİR İLGİYLE KARŞILAŞACAĞIMIZI BİLMİYORDUK

Peki, Online Sertifika Programı’nın Nisan ayında başlayan ilk döneminde katılım nasıldı? Beklediğiniz ilgiyi buldunuz mu?

İlgi tek kelimeyle müthişti. Çok özenerek, iyi bir ders hazırladığımızı biliyorduk ama bu kadar yoğun bir ilgiyle karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. İlk yirmi dört saatte 1000’e yakın başvuru aldık ve dördüncü gün 2300’leri bulunca başvuruları kapatmak zorunda kaldık. Çünkü dersi ilk defa vereceğimiz için teknik alt yapı ve insan gücümüzün iyi bir hizmet vereceğinden emin olmak istiyorduk.

Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından başvurular alıyoruz. Müzelerden, belediyelerden, üniversitelerden, koruma kurullarından, konservasyon merkezlerinden, derneklerden ya da konuyla ilgili olan bireylerden. Bu sayede o kadar inanılmaz kişilerle bir araya gelmiş oluyoruz ki arkeologlar, antropologlar, gazeteciler, hukukçular, polisler, askerler, mühendisler… Bunları sizi anlatırken bile heyecan ve gururdan gözlerim yaşarıyor. Bu kişiler SARAT’ı ve dersi buluyorlar ve hedeflerimizi hayata geçirmemizin parçası oluyorlar. Bu büyük bir kuvvet ve birlikte iyi şeyler yapabilmek için büyük bir potansiyel.

Şu anda biz konuşurken 1400 kişi dersi yapıyor. İlk 750 kişilik grup mezun oldu ve Eylül dönemi ile birlikte binlerce yeni öğrenci almaya hazırlanıyoruz.

YENİ DÖNEM İÇİN KAYITLAR AÇILDI

Son olarak; Eğitimi almak isteyenler programa nasıl başvuru yapacaklar?

Her şey online olarak yürüyor. Duyurular, başvurular ve dersin kendisi. İlgisi olanlar www.saratprojesi.com sitesine girerek form doldurup bize yolluyorlar. 3 Eylül’de başlayacak dönem için kayıtlar açıldı ve Ağustos ayı ortalarına kadar açık kalacak. Programa katılmaya hak kazananlar ve kazanamayanlar bizden Ağustos ortalarında haber alacaklar. Daha sonra Kasım başında açılacak bir son dönemimiz olacak. SARAT projesi İngiltere’nin Kültürel Koruma Fonu (CulturalProtectionFund) sayesinde hayata geçirildi, bize bu imkanı yarattıkları için onlara müteşekkiriz.

SARAT projesinin haberlerini ve duyurularını takip etmek için ilgilenenler sosyal medyadan takip edebilirler:

https://www.facebook.com/saratprojesi/

https://twitter.com/saratprojesi

https://www.instagram.com/saratprojesi/

Youtube sayfasındaki bir ders tanıtım videosu

Playlist:https://www.youtube.com/playlist?list=PLbei-sAWFFVqiQHA-HaHDAgug2ZoC1OuU

Ders videosu: https://www.youtube.com/watch?v=A0XMwZJUzsk&list=PLbei-sAWFFVqiQHA-HaHDAgug2ZoC1OuU&index=2&t=34s