Demir Demirkan: Politikada otosansür uyguluyorum

Müzisyen Demir Demirkan, otosansür uyguladığını açıkladı: Politik ve geleneksel konularda konuşmamayı tercih ediyorum.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Söz yazarı, müzisyen ve prodüktör Demir Demirkan, “War III/ Savaş III” üçlemesinin 5 İngillizce şarkıdan oluşan ilk albümü “Awakening/ Uyanış”ı çıkardı. Demirkan, kendisini özgür hissettiğini ama otosansür uygulamak zorunda kaldığını belirtti. Sanatçı, "özellikle politik ve geleneksel konularda konuşmamayı tercih ediyorum. Konuşulduğu zaman geri tepiyor ve zorluk yaşanıyor haliyle. Yanlış anlaşılıyor. O kadar zor ki bu konularda iletişim kurmak. Nasıl anlaşacağımız konusu öğretilebilen bir konu ama biz burada bunu pek bilmiyoruz. Tartışma ortamı nedir bilmiyoruz. Bunları bilmediğin zaman susmak daha doğru. Diyeceğim her şeyi müzikle demek istiyorum" dedi.

Cumhuriyet'ten Ceren Çıplak Drillat'a konuşan Demirkan "Özgürlüğü tartışırken kendinizi özgür hissediyor musunuz?" sorusuna, "İçindeki özgürlükle dışarıdaki özgürlük hiçbir zaman tutmuyor. Parayla, coğrafi sınırlarla sınırlısın. Fiziksel ve toplumsal sınırların var. Bunların çoğuna uymak zorundasın. Ufak ufak bu sınırları itekleyip genişletmeye çalışıyorum. Herkes kendi çapında yapmalı diyerek yanıt verdi.

"Özgür hissediyorum ama bazı konularda otosansür yapmak durumundayım, özellikle politik ve geleneksel konularda konuşmamayı tercih ediyorum" vurgusunda bulunan Demirkan sözlerine "Konuşulduğu zaman geri tepiyor ve zorluk yaşanıyor haliyle. Yanlış anlaşılıyor. O kadar zor ki bu konularda iletişim kurmak. Nasıl anlaşacağımız konusu öğretilebilen bir konu ama biz burada bunu pek bilmiyoruz. Tartışma ortamı nedir bilmiyoruz. Bunları bilmediğin zaman susmak daha doğru. Diyeceğim her şeyi müzikle demek istiyorum" diyerek devam etti.

'BİREY OLARAK BİR ŞEYLER YAPABİLİRİZ'

Türkiye gündemi ile ilgili de konuşan Demirkan, kendisini en çok kadın haklarının ilgilendirdiğini şu sözlerle anlattı:

"Güncel gündem içinde beni en çok kadın hakları ilgilendiriyor. Kadın haklarının ilk kazanıldığı bir ülke olarak gurur duyarken bunun geri geriye gitme ve yönlendirilme çabası çok acı verici. Siyasileştirilmesi çok daha acı verici. Toplumun yüzde 51’ini kadınlar oluşturuyor. Deniyor ki sen bunu yapamazsın. O yüzde 51’in bir bölümü “evet yapmamalıyım”, diğer bölümü de “ne alakası var niye yapmayayım” diyor. Bu bir süre gündemi meşgul ediyor ve konu çözüme ulaşmadan bir bakmışsın unutulmuş ve yerine başka konu gündem olmuş.  Hiçbir şey çözülmeden sürekli yeni bir gündemin çıkması tuhafınıza gitmiyor mu? Birey olarak bir şeyler yapabiliriz.

Çoğullar olarak bir değişiklik yapmaya çalışma fikri biraz eskide kaldı ve olmadığını da gördük. Herkes kendi içinde uyanıp bu işi sorgulaması gerekiyor. Sadece siyasi anlamda değil. Bize sürekli bir şeyler satılmaya çalışılıyor. Fikirler de satılıyor, şöyle olman böyle olman gerekiyor diye. O fikri alıp kabul etmeden önce çok sorgulamak lazım. Bu sorgulamayı yapman için de ayılmış, uyanmış olman lazım."