Şen: Bizim bienalimiz gariban

Küratör Mehmet Lütfi Şen Türkiye'deki sergileri eleştirdi. Şen, "resmin içinden geçemiyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kültür işlerinin çoğunluğunda imzası bulunan küratör Mehmet Lütfi Şen, kültür sanat gündemine dair konuştu.

Yeni Şafak'tan Harun Karaburç'a konuşan Şen, "15 yıl önce İstanbul Modern'imiz, 20 yıl önce ise Sabancı Müzesi yoktu. Mehmet Lütfi Şen'e göre bütün bu gelişmeler İstanbul'un bir cihan şehri olarak dünyadaki yerinin çok altında. İstanbul'un bugün sanat alanında eşsiz bir yeri olmadığını söyleyen Şen, "İstanbul'da daha Yahya Kemal Müzesi yok. Feyhaman Duran ile ilgili ne bulursunuz? Bilinmez meşhur İbrahim Çallı ile ilgili ne var? Kaplumbağa Terbiyecisi'ni Pera Müzesi aldı da Hamdi Bey'i tanıdık biraz. Itri'siz, Dede Efendi'siz, Yahya Kemal'siz, Abidin Dino'suz, Malik Aksel'siz bir İstanbul olmaz, olamaz" diyor. Şen'e göre tüm sorunların en başında ise sanat kritiğinin olmaması yatıyor" dedi.

'BİZİM BİENAL'İMİZ GARİBAN'

Şen, İstanbul Bienali, Contemporary İstanbul gibi güncel ve uluslararası çalışmaları ise şöyle değerlendirdi: "Bizim Bienal'imiz gariban. Ne yazık ki hiçbir zaman daha yukarıya gitmiyor. İnsanları çağdaş sanattan soğutan bir başarısızlık öyküsü. Çocukları ücretsiz götürerek ziyaretçi sayısı arttı diye seviniyoruz. Contemporary İstanbul deseniz üç yıldır yabancı sanatçıların aynı işlerini getirdiği bir fuar. O da sıktı artık. Her şeyi iyi yönetemediğimiz gibi onları da yönetemiyoruz."

İSTANBUL MODERN ECZACIBAŞI'NIN KİŞİSEL KOLEKSİYONU

Şen, konuışmasına "Sabancı Müzesi ve İstanbul Modern'in sergilerin hakkını verdiğini dile getiren Şen, buralardaki sergileri ise başarılı buluyor. Ancak İstanbul Modern'i Türkiye'nin modern müzesi olarak görmeyen Şen, "Eczacıbaşı'nın kişisel koleksiyonu. Türkiye'nin modern müze sorununu çözmüyor. Son yüz elli yıllık Türk resminin içinden geçebiliyor musunuz? Hayır. Orada Şeker Ahmet Paşa'nın, Hikmet Onat'ın, Mustafa Albayrak'ın olması gerek... Orası müze değil, müze konseptinin içindedir. Kendi mekanı yoktur, geçici mekanda müze inşa edilmez" diyerek devam etti.

Şen'in eleştirilerinden kültür merkezleri de nasibini aldı. Büyükşehir mimarlarının kültür merkezlerini restoran mantığında her yerini camlarla kapladığını dile getiren Şen, buralara hem halkın hem de sanatçıların ilgisinin giderek azaldığını söyledi ve ekledi: "Bir kültür merkezine girdiğinizde bütün ilginin içeride olması lazım. 9 metre yüksekliğindeki fuayelerde 140 santimetrelik şovaleler koyduğunuz zaman hem sanatçıya hem izleyiciye saygısızlık oluyor."