Köylüler tencere tava çaldı, ÇED toplantısını yaptırmadı

Hatay’ın Arsuz ilçesine bağlı Kurtbağı Mahallesi’nde yapılmak istenen krom zenginleştirme tesisinin ÇED toplantısı, halkın tepkisi nedeniyle yapılmadı.

Google Haberlere Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

HATAY - Hatay’ın Arsuz ilçesine bağlı Kurtbağı Mahallesi’nde Demircan Krom Maden şirketi tarafından yapılmak istenen krom zenginleştirme tesisinin bugün ÇED toplantısı yapılmak istendi. Ancak köylüler ve çevre örgütleri toplantıyı yaptırmadı.

ÇED toplantısı için bölgeye İskenderun Çevre Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, TİP Hatay Milletvekili Barış Atay ve siyasi parti temsilcileri geldi.

‘KÖYÜMÜZÜN TALAN EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Köylüler, ellerinde tencere ve tava ile hem madene hem de yapılmak istenen ÇED toplantısına tepki gösterdi. Köylüler, 6.4 dönümlük alana yapılması planlanan krom zenginleştirme tesisinin, faaliyete geçmesi halinde tek geçim kaynakları olan kayısı üretiminin olumsuz etkileneceği endişesini taşıyor ve bu nedenle madene karşı çıkıyor.

Bugün yapılan eylemde konuşan Kurtbağı Mahalle Muhtarı İhsan Kızıldağ, daha önce benzer girişimlerin Konacık ve Höyük mahallelerinde yaşandığını vurgulayarak, “Sadece Kurtbağı’nın değil Arsuz’un doğasının, toprağının, suyunun maden ocakları ile talan edilmesine izin vermeyeceğiz. Yanımızda olan mücadelemize destek veren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

‘TARIMIN KALBİNDE OLUMSUZ ETKİ YARATACAK’

Bugünkü toplantıdan iki gün önce bir açıklama yayınlayan İskenderun Çevre Derneği, bu bölgede neden madencilik yapılamayacağını şöyle açıkladı: “Kurtbağı Mahallesi’nin ekonomisi kayısı zeytin, domates, elma, lahana, erik gibi tarımsal ürünlere dayalı iken, özellikle kayısı için adına festivaller düzenleniyor ve ticari anlamda ihracata konu edilerek hem bölge hem ülkemiz açısından ekonomik katma değer yaratıyorken planlanan tesisin tarımın kalbinde yaratacağı olumsuz etki açıktır. Yılda 75 bin ton kromun işlenmesi öngörülen tesiste yıllık 25 bin ton pasa (maden atığı) oluşumu beklenmekte ve bu atıklar 3,5 kilometre güneydeki firmaya ait ruhsat sahasına taşınacağı ve depolanacağı belirtilmektedir. Mahallenin içinden veya açılması muhtemel yollardan ya da orman yollarında ağır tonajlı kamyonların yarattığı tozuma ve egzoz kirliliği bitki örtüsüne, meyve bahçelerine ve toprağa zarar verecektir. Planlanan tesiste zenginleştirme işleminin ‘sallantılı masa yöntemi’ ile yapılacağı ifade edilmiş. Ancak proje alanında akar ve kuru dere yatağı bulunmamaktadır. Yani ÇED dosyasında tonlarca suyun nereden getirileceği, atık suların nereye deşarj edileceği, yer altı su kaynaklarına, toprak altı minerallere sızıntı halinde tarım alanlarının olumsuz etkileneceği tamamen göz ardı edilmiştir.”