Türkiye'de sendikacılar ne yaptı?

Türkiye'de emekçilerin ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğunun tartışıldığı, Ahmet Makal ve Aziz Çelik tarafından derlenen “Zor Zamanlarda Emek” adlı kitap İmge Kitabevi’nden çıktı. Son yıllarda emekçilerin yaşam koşullarını giderek zorlaştıran politikaların sonuçlarına ilişkin makalelerin yer aldığı “Türkiye’de Çalışma Yaşamının Güncel Sorunları” alt başlıklı kitap, esnek çalışmadan, gelir adaletsizliğine, Suriyeli işçilerden işçi ve memur sendikalarının durumuna kadar çeşitli yönleriyle bugünün bir fotoğrafını sunuyor.

Google Haberlere Abone ol

Nurettin Öztatar 

40 yıla yakın bir süredir sadece Türkiye’de değil bütün dünyada emeğin değerinin düşürüldüğü uzun karanlık bir dönemi yaşıyoruz. Kapitalizmin yaşadığı krizlere çözüm olarak gündeme getirdiği neoliberalizmin zaman zaman açık baskı politikaları zaman zaman demokrasi söylemleri eşliğinde yürüttüğü propaganda ve uyguladığı ekonomik politikalar, emekçilerin kendi ürettiklerinden aldığı payı azaltırken giderek uluslararasılaşan sermayenin hem gücü hem zenginliklerden aldığı pay arttı. Özellikle Sovyetler Birliği’nin 90’ların başında tasfiyesinin ardından “rakipsiz” kalan kapitalist emperyalist sistem, başta işçiler olmak üzere bütün emekçilerin büyük oranda mücadeleyle elde edilen kazanımlarını ortadan kaldırdı. Özelleştirme saldırılarıyla başlayan bu süreç üretim ve istihdam biçimlerinin değiştirilmesiyle sonuçlandı.

Barış ve toplumsal refah söylemleriyle başlayan ve tarihin sonunun ilan edildiği bu dönem, iddia edilenin aksine özellikle son 10 yıldır sürekli bir savaş halinin ve yoksullaşmanın etkili olduğu bir dönem oldu.

Türkiye’de 4 milyona yaklaşan işsiz sayısı da kullanılarak, başta işsizlik baskısı olmak üzere çeşitli baskı yöntemleriyle emek mücadelesinin etkisizleştirildiği, emekçilerin reel gelirlerinin düştüğü, bütün grevlerin milli güvenlik bahanesiyle yasaklandığı ve özellikle Olağanüstü Halin ilan edilmesinin ardından hak istemenin suç haline getirildiği bir dönemi yaşıyoruz. Emekçilerin bir taraftan hakları budanırken, diğer taraftan kullanmalarının önünde yasal bir engel bulunmayan hakları da kullandırtılmıyor.

TÜRKİYE'DE ÇALIŞMA YAŞAMININ GÜNCEL SORUNLARI NELER?

T1 Zor Zamanlarda Emek, Derleyenler: Ahmet Makal, Aziz Çelik, 527 syf, İmge Kitabevi, 2017.

Bu sürecin sonunda emekçilerin ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğunun tartışıldığı, Ahmet Makal ve Aziz Çelik tarafından derlenen “Zor Zamanlarda Emek” adlı kitap İmge Kitabevi’nden çıktı. Son yıllarda emekçilerin yaşam koşullarını giderek zorlaştıran politikaların sonuçlarına ilişkin makalelerin yer aldığı “Türkiye’de Çalışma Yaşamının Güncel Sorunları” alt başlıklı kitap, esnek çalışmadan, gelir adaletsizliğine, Suriyeli işçilerden işçi ve memur sendikalarının durumuna kadar çeşitli yönleriyle bugünün bir fotoğrafını sunuyor.

Üç bölümde toplam 12 makalenin bulunduğu kitap, Korkut Boratav’ın “Türkiye’de Sınıfsal Bölüşüm Göstergeleri, 2003-2014” başlıklı makalesiyle başlıyor. Serdal Bahçe, Benan Eres ve Ahmet Haşim Köse tarafından kaleme alınan “Türkiye’de Sınıfsal yapıda Dönüşüm, İşçileşme ve Bölüşüm” başlıklı makalede Türkiye’nin daha tam endrüstrileşmeden geri endüstrileşme sendromu yaşanan bir ülke kıvamına geldiğine vurgu yapılarak bu sıkışmışlığın boyutu büyüyen ancak direniş kanalları tıkanan Türkiye İşçi Sınıfı açısından da aşılması gereken bir sıkışmışlık olduğu belirtiliyor.

Kitabın “Çalışma İktisadı” başlıklı ilk bölümünün üçüncü makalesi Seyhan Erdoğdu ve Denizcan Kutlu’ya ait. “Çalışan Yoksulluğu: Türkiye İçin sosyal Politikalar Bağlamında Bir Değerlendirme” başlığını taşıyan makalede, çalışan yoksulluğunun ne olduğu ve bunu önlemeye dönük politikalar ele alınıyor. Erdoğdu ve Kutlu Türkiye’de çalışan yoksulluğunu azaltmaya dönük bir ekonomik büyüme politikasından söz etmenin olanaksızlığına dikkat çekiyor.

Kitapta, dikkatle okunması gereken makalelerinden biri de Kuvvet Lordoğlu’nun beş kentte yapılan araştırma üzerine yazdığı “Türkiye İşgücü Piyasasında Göçmenler ve Suriyeli İşçiler” başlıklı makale. Araştırma Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa ve Mardin gibi Suriyeli göçmen işçilerin en yoğun bulunduğu kentleri kapsıyor.

“Emek Hareketi ve Sendikacılık” başlıklı kitabın ikinci bölümünün ilk makalesi Aziz Çelik imzalı ve “Zarf Değişti Mazrup Aynı: 6356 Sayılı Yasa Sonrasında Türkiye’de İşçi Sendikacılığı” başlığını taşıyor. Makalede 2010 Anayasa değişikliklerini ardından 2012 yılında kabul edilen 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun işçi sendikacılığına etkileri ele alınıyor.

2OOO'Lİ YILLARDA TÜRKİYE'DE MEMUR SENDİKACILIĞI

Bölümün ikinci makalesi “2000’li yıllarda Türkiye’de Memur Sendikacılığı” başlığını taşıyor. Banu Uçkan Hekimler’in bu makalesinde memur sendikacılığını tarihsel gelişimi irdeleniyor.

Bir diğer makale de Can Şafak’ın yazdığı “Türkiye’de Toplu Pazarlık Sistemi ve Sorunları.” Makalede, sendika içi demokrasi ilkesinin mücadeleni bütün alanlarında olduğu gibi toplu pazarlık sürecinde de hayata geçirilmesinin önemi vurgulanıyor.

“Gençler ve Sendikal Örgütlenme: Yeni Frekans Arayışının Kaçınılmazlığı” başlıklı makalede Ahmet Selamoğlu, gençlerin sendikalardaki durumu ve gençler arasında sendikalaşma eğilimi olup olmadığını tartışıyor.

Kitabın üçüncü bölümü “Çalışma Hukuku ve Sosyal Güvenlik” konulu makalelere ayrılmış. Bu bölümde yer alan makaleler şöyle: “Sosyal İnsan Haklarında Uluslararası Anti Sosyal Gidiş” (Mesut Gülmez), “Türkiye’de Güvencesiz Çalışmanın “Hukuki” Dayanakları” (Murat Özveri), “Türkiye’de İşçinin Bireysel ve Toplu İş Hukuku Alanlarında Hak Arama Özgürlüğünün Değerlendirilmesi” (Gaye Burcu Yıldız), “Türkiye’de Çalışmada Sağlık ve Güvenlik Sorunları” (Recep Kapar).