KESK Trabzon Kadın Meclisi: 'Eşitlik, özgürlük, laiklik için bir aradayız'

KESK Trabzon Kadın Meclisi, 8 Mart açıklamasında "Mücadelemiz şiddetten arınmış, eşit, özgür ve laik bir yaşam için, emeğimiz, bedenimiz ve hayatımız için" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - KESK Trabzon Kadın Meclisi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yaptı. 

Açıklamada, "Eşit yurttaşlık ve medeni haklarımıza, laik eğitim düzenine saldırının, yaşamın her alanının İslamcılaştırılmasının, tarikatların güç gösterilerinin artmasının 'laik hukuk rejimine saldırı' olduğunu bilerek, mücadele barikatlarını toplumsal muhalefetin tüm güçleriyle birlikte kuracağız. Bu karanlığa karşı kadınların mücadelesi, direnci ve dayanışması var. Mücadelemiz şiddetten arınmış, eşit, özgür ve laik bir yaşam için, emeğimiz, bedenimiz ve hayatımız için. Onlarca yıllık birikimimiz, mücadele ve dayanışma deneyimimizle yeniden kuracağız eşit, özgür, laik, aydınlık bir ülkeyi" ifadeleri kullanıldı.

KESK Trabzon Kadın Meclisi adına Neşe Özkan Arslan şu açıklamayı yaptı:

"8 Mart 1857’de New York’ta dokuma işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadele sırasında katledilmelerinin anısına, dünyanın dört bir yanında biz kadınlar o günden beri evde, sokakta, iş yerlerimizde emeğimiz, haklarımız ve yaşamlarımız için yan yana dayanışmaya ve mücadeleye devam ediyoruz.

Neoliberalizmin “en sadık” uygulayıcısı olan AKP iktidarı, 22 yıldır kadınların mücadeleyle elde ettiği kazanımlarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı politikalarla bir rejim inşa ediyor. 8 Mart’ı hayatlarımız ve özgürlüklerimiz üzerinden pazarlıklar yaparak bir araya gelen ülkenin en gerici ittifakına karşı örgütlüyoruz bu kez de. 22 yıldır her gün mücadelemizle kazandıklarımıza saldırının yaşandığı karanlık gerici bir dönemden geçiyoruz. Şimdi asıl hedef laiklik ve Cumhuriyet fikrinin kendisidir; yapılmak istenen anayasal düzeni ortadan kaldırıp şeriat özlemlerini hayata geçirmektir.

AKP her alanda güçlendirilmiş, şiddetlendirilmiş bir erkeklik performansı, güç gösterisi ya da gövde gösterisi olarak kendini dışa vuruyor. Kadınlara ve LGBTİ+lara yönelen şiddet, hem iktidarın uygulamaları ile hem de sokakta artarak devam ediyor. Son on yılda kadın cinayetleri üç kat arttı, cezasızlık politikaları derinleşti; eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren birçok kadın derneği kapatıldı; haklarını arayan kadınlar, LGBTİ+lar kolluğun şiddetiyle karşılaştı; gökkuşağı renkleri dahi yasaklandı.

Eşit yurttaşlık ve medeni haklarımıza, laik eğitim düzenine saldırının, yaşamın her alanının İslamcılaştırılmasının, tarikatların güç gösterilerinin artmasının “laik hukuk rejimine saldırı” olduğunu bilerek, mücadele barikatlarını toplumsal muhalefetin tüm güçleriyle birlikte kuracağız. Bu karanlığa karşı kadınların mücadelesi, direnci ve dayanışması var.

Buradayız, yan yanayız karanlığa karşı biz varız. Geçit vermeyeceğiz.

Mücadelemiz şiddetten arınmış, eşit, özgür ve laik bir yaşam için, emeğimiz, bedenimiz ve hayatımız için. Hazırlanın, bu ülkenin aydınlık günleri için 8 Mart'ta alanlardayız. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Onlarca yıllık birikimimiz, mücadele ve dayanışma deneyimimizle yeniden kuracağız eşit, özgür, laik, aydınlık bir ülkeyi.

Yaşamın her alanında; sömürüye, ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe, savaşa, yoksulluğa, patriyarkaya, erkek şiddetine karşı direnmeye ve örgütlü mücadelemizi büyütmeye devam ediyoruz."