Karamollaoğlu: Adamları değiştirerek ekonomi düzelmez

SAADET Genel Başkanı Temel Karamollooğlu, AK Parti'de mevcut durumla devam edilemeyeceğini görenlerin sayısının arttığını söyledi. Karamollaoğlu, ekonomi yönetimi değiştirilerek ekonominin düzelmeyeceğini, fikir ve düşünce özgürlüğü sağlanması gerektiğini belirtti: "Ana muhalefet partisi, mafya babaları tarafından tehdit ediliyor buna karşı bile tepki gösterilmiyor."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, "Fikir ve düşünce hürriyetine itibar etmezseniz adaleti sağlayamazsınız. AK Parti'nin içinde bu gidişatın devam etmeyeceğini görenlerin sayısı artıyor ve bunları dile getirdiklerinde de kendi içlerinden tepki alıyorlar" dedi. Karamollaoğlu, AK Parti iktidarının eğitimde istikrarı sağlayamadığını söyledi.  

Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

AK PARTİ İKTİDARININ EN BAŞARISIZ OLDUĞU ALAN EĞİTİM: Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü olması sebebiyle bugün burada bir kere daha tüm öğretmenlerimizin bu özel gününü tebrik etmek istiyorum. Öğretmenlerimizi, özellikle pandemi sürecinde filyasyon çalışmalarında ve uzaktan eğitimde öğrenci takibinde ciddi bir özveri ortaya koymalarından dolayı tebrik ediyorum. Öğretmenlik, diğer bütün meslek mensuplarını yetiştiriyor bu yüzden en önemli meslektir. Maalesef AK Parti iktidarının en başarısız olduğu alan ise eğitim. Nurettin Topçu’nun ifadesiyle, bugün Milli Eğitim Sistemimizin iki önemli eksiği var, bu eksikler, eğitim ve sistemdir. Eğitimde maksat, gençleri hayata hazır hale getirmektir. Bizim, hayatın her alanına kalifiyeli insan yetiştirmemiz gerekir.

ÖĞRETMENLERİN DURUMU KÖTÜYE GİDİYOR: İktidarın, her şeyden önce uzmanlarla bir eğitim konsepti ortaya koyması ve bunun titizlikle takip edilmesi gerekir. Evinde tablet bulunmayan öğrenci, görmesi gereken eğitimleri nasıl takip edecek bunu düşünmeniz gerekir. En ciddi problemlerden birisi, gençler sınavlardan en iyi puanları alıyor ama mülakatta eleniyor, çünkü onun yerine başkasına kontenjan ayrılıyor. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması, öğretmenlerin mali, sosyal ve özlük haklarında kısıtlamalar meydana getirmektedir. Öğretmenlerin toplumdaki saygınlığı, statüsü ve imajı gün geçtikçe kötüye gitmektedir buna yönelik önemli adımlar bir an önce atılmalıdır.

KADINA ŞİDDET AZALMIYOR: Maalesef kadına şiddet azalmıyor, artıyor ve buna karşı alınan tedbirler fayda vermiyor daha ciddi tedbirler alınmalıdır. Kadına şiddet önlenirken, erkeğe haksızlık yapılmamalı ve aile mefhumunu korumamız gerekmektedir. Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarının ihlal edilmesi, kabul edilemez bir tavırdır. Söz konusu Müslümanlar olunca bazı devletler, haydutluk yapmayı kendilerine hak görüyorlar. Bir gün kendilerini Şangay’da, başka bir gün Şam’da namaz kılarken görüyorlardı. Sonra bir kalkıyorsunuz, yerleri yine değişmiş bu sefer Avrupa Birliği’nde olduğunu belirtiyorlar. Bilelim ki BOP, Orta Doğu’yu tahrip etme ve İsrail'in topraklarını genişletmek üzerine kurulan bir projedir. Bugün Türkiye'nin takındığı tavrı anlamak mümkün değil. Konumumuz itibari ile mağdurlarla birlikte olup, güçlenerek Batı’ya çok şey öğretebiliriz.

ADAMLARI DEĞİŞTİREREK EKONOMİ DÜZELMEZ: Bizim uyardığımız hiçbir şeye itibar etmiyorlar. Bizi dinlemek istemiyor olabilirsiniz; ama bunlar gerçekler, bunlara kulak verin. Albayrak’ın istifası ve faizlerin arttırılması söz konusu olunca sanki döviz üzerinden ekonomide olumlu bir hava estiriliyor gibi oldu ama döviz tekrar artışa geçti. Ekonomi politikalarını değiştirmeden, adamları değiştirerek ekonomi düzelmez. Fikir ve düşünce hürriyetine itibar etmezseniz adaleti sağlayamazsınız. Ana muhalefet partisi, mafya babaları tarafından tehdit ediliyor buna karşı bile tepki gösterilmiyor. Gerçekler görülmeden, zalimlere mani olunmadan, tehditler karşısında mazlumların yanında olmadan; bu ülkede adalet de başka bir şey de olmaz. İnsanlar hangi inanç, ideoloji veya yaşam tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin insanları, bir arada huzurla yaşayabilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ana muhalefetle ya da diğer muhalefet partileriyle oturması kimseye zarar vermez fayda verir. Ak Parti'nin içinde bu gidişatın devam etmeyeceğini görenlerin sayısı artıyor ve bunları dile getirdiklerinde de kendi içlerinden tepki alıyorlar. Türkiye'yi, Batı’ya pazarlamak ve kamu kaynaklarını peşkeş çekmek istiyorlar. Bunu yapamazsınız, buna hakkınız yok ülkemize ihanettir bu. (HABER MERKEZİ)