İYİ Parti’nin 81 ilde aday kararı: Esas hedef 2028, 2024 prova olacak

İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Burak Akburak, yerel seçimlerde iş birliği gündemlerinin olmadığını belirtti; "esas hedefimiz 2028, 2024 bunun provası olacak" dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Millet İttifakı’nın iki kurucu partisinden olan İYİ Parti’nin lideri Meral Akşener’in ‘kazanacak aday’ ısrarı, Altılı Masa’dan adeta masayı ve Türkiye’yi sarsarak kalkışı, sonrasında iki belediye başkanını ‘oyuna’ dahil ederek masaya dönüşü; geride bıraktığımız seçim sürecine damga vuran önemli gelişmelerdi. 

Seçim sonrasında kongresini gerçekleştirerek parti içi tartışmalarını tüketen İYİ Parti, ‘agresif bir satranç oyuncusu’ gibi ilerlettiği hamlelerini yeni dönemde de sürdürdü. Parti teşkilatları ve yönetim kademeleriyle yapılan değerlendirmelerin ardından seçim ittifaklarının Türkiye’ye ve İYİ Parti’ye zarar verdiği tespitini yapan İYİ Parti, ittifaklarla arasına mesafe koydu. İttifaklarla araya net bir mesafe koyulsa da yerel seçim iş birlikleri için kapı aralık bırakıldı. Ancak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 6 Eylül’de gazeteci Fatih Altaylı’ya yaptığı açıklamada 81 ilde kendi adaylarını çıkaracaklarını söyleyerek aralık bıraktığı o kapıyı tam olarak kapattı. 

İYİ Partili yöneticiler bugün (13 Eylül) gerçekleşecek Genel İdare Kurulu toplantısında resmi olarak karara bağlanacak bu tutumdan geri adım atılmasının neredeyse imkansız olduğunu söylüyor. Ancak başta televizyon ekranlarındakiler olmak üzere pek çok yorumcu, gazeteci ve siyaset bilimci partinin bu kararını seçime doğru gözden geçireceğini ve başta İstanbul olmak üzere yerelde iş birliklerinin yeniden inşa edileceğini düşünüyor. 

Tüm bu süreçlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yakın kurmayı olarak görev yapan, kongre sonrasında yerel yönetimlerin emanet edildiği İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Burak Akburak’la konuştuk. İYİ Parti’nin 12 bölgede aday arayışına başladığını söyleyen Akburak’ın sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

‘GİK’TE SÜRPRİZ ÇIKMASINI BEKLEMİYORUM’

Partinizin 81 ilde aday çıkarma kararı bugün gerçekleşecek Genel İdare Kurulu toplantısında karara bağlanacak. Bir sürpriz bekleyelim mi?

Ben bir sürpriz beklemiyorum. Genel eğilim bu yönde.

Meral Akşener’in 6 Eylül’de Fatih Altaylı’ya yaptığı ‘81 ilde adaylarımızı çıkaracağız’ açıklamasına kadar, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, iş birliklerine kapıları tam olarak kapatmamıştınız. Ne oldu da bu netlikte bir açıklama yaptınız ve kapıları kapattınız? 

Spesifik, tek bir olayın sonucu değil. İYİ Parti, parti olarak kendi kurumsal kimliğini ortaya koymak istiyor. Partinin muhakkak ve muhakkak seçimlere tek başına girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Amacımız yerel seçimlerde başarı sağlayıp genel seçimlere de bunu taşımak. Biz bu partiyi iktidara getirmek için kurduk. Yönetmek ve ülkeye hizmet ederek devam etmek istiyoruz. Dolayısıyla amacı bu olan bir siyasi partinin kendi öz projelerini anlatması ve tek başına olması gerektiğini gördük.

‘2019’DA İKİ PARTİYDİK VE KAZANDIK, GENE İKİ PARTİ OLARAK KAZANABİLİRDİK’

Altılı Masa sürecinde kendinizi anlatmanıza engel olan gelişmeler nelerdi?

Örneğin biz iki belediye başkanının icracı cumhurbaşkanı yardımcısı olması, genel başkanların da partilerinin başında bu sürece katkı vermesi gerektiğine inandık. Bu şekilde de konuşuldu. Fakat son toplantıda bunlar hiç konuşulmamış gibiydi, diğer genel başkanların haberi yoktu. Dolayısıyla insanlar şöyle baktı; 7 tane cumhurbaşkanı adayı olur mu?

Ya da Sayın Davutoğlu diyor ki bir kurul oluşturulsun, kuruldan çıkan karar Cumhurbaşkanı'na iletilsin ve o kararı uygulasın Cumhurbaşkanı. Biz bu şekilde parlamenter sistemi anlatırken diğer taraf “daha kolay karar alabilme, Türkiye'nin önünü açabilme, manevra kabiliyetini yükseltme” dedi. Karşısında da 7 kişi bir aradaydı. Bunu kabul etmek lazım. 2019 seçimlerindeyse biz iki partiydik. İki parti olarak AK Parti'nin güçlü olduğu bir dönemde kazandık. Niye şimdi 7 kişi bunların karşısına çıktık? Biz bunu gene iki parti yapabilirdik, yaptıramadık.



‘İYİ PARTİ AK PARTİ'NİN ALTERNATİFİ OLARAK GÖRÜLEN BİR SİYASİ PARTİ’

Ve bir de HDP üzerinden bizi kontrol altına almaya çalıştılar. Çünkü İYİ Parti gerçek manada AK Parti'nin alternatifi olarak görülen bir siyasi parti. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'yle beraber olduğumuz için bizi de “HDP'li, PKK'yla beraber” gibi anlatmak istediler. Bu tip argümanlar da tuttu. İYİ Parti'nin kurumsal kimliğinin, İYİ Parti'nin genel başkanından aşağı en ücra ilçe yönetimine kadar kimsenin HDP'yle, PKK'yla bir işi olmayacağını herkes biliyor. Ama biz bu ekiple birlikte hareket ettiğimiz için kendimizi çok iyi anlatamadık ve başarısız olduk.

‘AK PARTİ’Yİ İKAME EDECEK PARTİ, İYİ PARTİ’

Yani İYİ Parti bu kararı almak zorundaydı?

Evet, İYİ Parti'nin bu kararı alması gerekiyordu. İYİ Parti’nin kendi insan kaynağıyla hem Türkiye'yi yönetme hem de belediyelerde başarılı olma gücü var. Diyorlar ki “Şimdi sırası mı?” Evet, şimdi bunun sırası. Türkiye'nin siyasi yolculuğuna baktığımızda bu dönemin geldiğini görüyoruz. AK Parti'nin son dönemi olduğunu ve bunun yerine başka bir siyasi partinin ikame olacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. O siyasi parti İYİ Parti.

‘İTTİFAKLARI NİYE ZORLUYORUZ, AYRIŞMAK ZORUNDAYIZ’

50+1 ittifakla olmayacak, olmuyor. Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman bitmeyecek bir siyasi parti. Belli bir oy kitlesi var. O kitleden ne yukarı çıkıyor ne aşağı iniyor. Milliyetçi Hareket Partisi her zaman var olabilecek ideolojik bir parti. Yukarı çıkmaz, aşağı inmez; sınırlıdır. O zaman bir merkez partinin her partiden oy olarak yukarı çıkması gerekiyor. Anadolu'da, Karadeniz’de Cumhuriyet Halk Partisi algısı belli. Niye zorluyoruz o zaman? Dolayısıyla biz ayrışmak zorundayız.

‘ESAS HEDEFİMİZ 2028, 2024 BUNUN PROVASI OLACAK’

İnsanlar diyor ki “sen kendin gibi gel. Milliyetçi, demokrat, kalkınmacı çizginle gel. Klasik bir merkez parti profilinde gel ki, ben de seni AK Parti’nin yerine ikame edeyim”. Biz bunu görüyoruz. Biz çok net bir şekilde 2028 seçiminin ilk adımını atıyoruz. Bizim esas hedefimiz 2028. İYİ Parti 2024 yerel seçimlerinde çok iyi bir oy alacak ve bu 2028’in bir provası gibi olacak. Ve 2028’de de AK Parti’yi yeneceğiz.

‘YAVAŞ VE İMAMOĞLU ADAYLIK İLANINDAN ÖNCE NEZAKETEN ZİYARET EDEBİLİRDİ’

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, sizin cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiğiniz iki isimdi. Mevcut tabloda yerel seçimlerde onları desteklemeyeceksiniz. Adaylıklarını ilan etmelerinden önce size gelmelerini, iletişime geçmelerini bekler miydiniz? Bir kırgınlık söz konusu mu?

Hiçbir kırgınlığımız yok ama tabii gelmeleri gerekiyordu. Böyle bir adaylık açıklaması yapmadan önce nezaketen de gelinebilirdi. Sonuçta hala Millet İttifakı belediye başkanları. Bizim de kazanmalarında katkımız olan adaylar. Gelmelerinde bence fayda olurdu. Nezaket açısından gelmeliydiler. Siyasette nezaket önemlidir. Adaylıklarını açıkladılar, bizim bilgimiz yok. Yapacak bir şey yok. Sonuçta kendi hür iradeleri, başarılar dileyeceğiz.

‘KAZANDIRIRKEN BİZ KAZANDIRMIYORUZ, KAYBETTİRİRKEN BİZ KAYBETTİRİYORUZ’

Kendi adaylarınızı çıkarma kararınızın 2028 seçimlerinde partinize fatura edilmesi endişesi yok mu?

3-6 Mart’ta başta bazı gazeteciler olmak üzere adeta parçaladılar bizi ama bugün seçmen de bize bir şey demiyor, bizi suçlamıyor. Çünkü gördü, niyetimizi anladı. Böyle bir tepki gelişeceğini düşünmüyorum.

Bir de “İYİ Parti kaybettiren mi olmak istiyor?” diye soruyorlar. Bunu söyleyenler 2019’da seçim kazandığı zaman “İYİ Parti sayesinde kazandık” dediler mi? Ben hiç duymadım.
“HDP kazandırdı” dediler. Kazandırırken biz kazandırmıyoruz, kaybettirirken biz kaybettiriyoruz. Bunu söyleyenler kendi köşelerinizde, televizyon programlarında hiç “İstanbul İYİ Parti sayesinde kazanıldı” demedi. Bir teşekkürü de hiç duymadım.



‘2019’UN BİR HİKAYESİ VARDI, BUGÜN O RUH YOK’

2019’daki iş birliğiniz 2023’ü kazanmak içindi. O ruh bugün yok mu?

“2019’da kazanırsak seçmenin umudunu artırırız ve o umutla 2023’ü de kazanırız, 2023’ün yolunu açarız” diye düşündük. 2019’un bir hikayesi vardı. Bugün o ruh yok. İstanbul’u alınca Türkiye’nin alınabileceğine inanıyorduk ama alamadığını gördük. Yıpranıyorsunuz ister istemez. İlişkiler yıpranıyor. Adaylık sürecinde yaşadıklarımız bizi çok yıprattı ve üzdü. Ben kendi genel başkanımı cumhurbaşkanı yapmak isterdim. Kendisi feragat etti. ‘Ülkenin kazanmasını istiyorum’ dedi. 2019’da hiçbir şey istemeden, eli boş şekilde bir anlaşma yaptık. Dolayısıyla tüm bu süreçten biz mutlu değiliz, partililerimiz de mutlu değil.

‘CHP KENDİSİNE GÜVENİYOR’

Kamuoyunda seçim yaklaşınca partinizin bu kararı yeniden değerlendireceği yönünde bir beklenti hakim. CHP’li kimi isimler de kapının tamamen kapatılmadığına inanıyor. Kapının yeniden açılması mümkün mü?

CHP’den böyle bir açıklama duymadım. Biz kararımızı açıkladıktan sonra Faik (Öztrak) Bey, “biz kazanabiliriz” dedi. Kendilerine güveniyorlar. Çok güzel bence. Biz de bu seçimlere 81 vilayette tüm ilçe ve beldelerde kendi adaylarımızla gireceğiz. Bu kararımız net.

‘ADAYLARIMIZI ARAMAYA BAŞLADIK, İŞ BİRLİĞİ GÜNDEMİ YOK’

Şu anda 12 bölgede bölge koordinatörlerimiz iyi belediye başkan adayları bulabilmek ve belediye meclis üyeleri bulabilmek için sahadalar. Çok ciddi oy alacağımız yerler var. Biz kendi işimize bakıyoruz. İYİ Parti'nin ittifak veya iş birliğiyle ilgili bir çalışması, beklentisi, gündemi yok. Hiçbir partiden iş birliği teklifi gelmedi, bizden de hiçbir partiye iş birliği teklifi gitmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi bizimle iş birliği yapmak isterse gelir konuşurlar, “böyle bir talebimiz var” derler. Biz de o zaman bakarız ama bizim böyle bir isteğimiz, böyle bir beklentimiz asla yok.

‘UMUTLARI BİZ YEŞERTECEĞİZ’

Biz kendi gücümüzle, kendi insan kaynağımızla yeni bir yol açmak istiyoruz. Millete yeni bir umut olmak istiyoruz. Umutları tekrar biz yeşerteceğiz.

‘İSTANBUL'U ALIRIZ’ DEMEK ŞU ANDA ÇOK İDDİALI OLUR

İstanbul’u kazanacağınızı düşünüyor musunuz?

‘İstanbul'u alırız’ demek şu anda çok iddialı olur. Ama ben İstanbul'da çok iyi olabileceğimize, ilçelerde çok iyi adaylarla çok yüksek oy alabileceğimize inanıyorum.

Bahsettiğiniz aday çalışmaları nasıl gidiyor? Ümit Özlale’nin İzmir’de çalıştığını biliyoruz. Netleşen başka isimler var mı?

Sahada çok olumlu dönüşler var. Genel Merkez’e de çok fazla başvuru var. Doğru adayların tespiti konusunda iddialıyız. İYİ Parti'nin vekillerine ve yapısına bakın. Behçet Saatçi, Hasan Subaşı, Burhanettin Kocamaz, Ahmet Eşref Fakıbaba; gerçek manada belediyecilik yapmış isimler, çok sağlam bir alt yapı var. İYİ Parti'yi çok iddialı göreceksiniz.



'GÖKHAN ZAN NEDEN HATAY’DAN ADAY OLMASIN?'

Sosyal medyada Hatay milletvekili adayınız Gökhan Zan’ın adaylık için adı geçiyor. Bir netleşme söz konusu mu?

Bir temasımız olmadı ama neden olmasın Gökhan Zan? Sonuçta bizim partilimiz ve sevdiğimiz; Hataylıların çok sevdiği ve Hataylıların sahip çıktığı bir insan. Neden olmasın?

‘İYİ PARTİ ARAFTA KALMIŞ, ARADA KALMIŞ BÜYÜK BİR KİTLENİN SESİ OLACAK’

Nasıl bir belediyecilik hedefliyorsunuz?

Bir yerel çalıştay düşünüyoruz, ‘nasıl bir belediyecilik?’ sorusuna cevap vereceğimiz bir manifesto yayınlayacağız ekim ayında. Kent hareketliliği, sığınmacılar, deprem özelinde birçok konuda belirleyicilik anlayışımızı anlatacağız.

Takım tutar gibi oy verilmesini istemiyoruz. Projelerimizle öne çıkmak istiyoruz. Bizim yerelde başarı hikayelerimiz var. Susurluk'ta 1955’te kurulmuş bir şeker fabrikası kapatılmak üzereyken genç genel müdürü bizim belediye başkanına uğruyor. Belediye başkanımız belediyenin arazilerini açıyor ve şeker pancarı ekiliyor. Sonra onu fabrikada işliyorlar, oradan çıkan şekerler halka bedava dağıtılıyor. Demre’de okul çağındaki çocuklara kahvaltı ve öğle yemeğinin ücretsiz olarak verilmesini sağlayan Rüzgar Gülü projemiz var. Yozgat Yerköy'de yeni bir mezbaha yapmak istiyor belediye başkanımız. Sadece makine parkını taşımak için 680 bin lira teklif alıyor. İşçileri çağırarak birlikte işe başlıyorlar ve 710 bin liraya taşıma bina inşası dahil her şeyi birlikte yapıyorlar. Bu başarı hikayelerini çoğaltmak istiyoruz.

Kendi kimliğimizle, kendi adaylarımızla, kendi projelerimizle, programımızla önce belediye seçimlerine sonra da yerel seçimlere dalgamızı vuracağız. İYİ Parti arafta kalmış, arada kalmış büyük bir kitlenin sesi olacak.