İpek İş Tekstil’de sendika değiştiren işçiler işten atıldı

Bursa’da faaliyet gösteren İpek İş Tekstil’de sendika değişikliği isteyen işçilerden yedisi işten çıkarıldı. İşçiler, haklarını alabilmek için fabrika önünde bir aydan fazladır eylem yapıyor.

İpek İş Tekstil'den atılan işçiler bir ayı aşkın süredir fabrika önünde eylem yapıyor.
Google Haberlere Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Bursa’da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren İpek İş Mensucat Türk Tekstil’de sendika değişikliği isteyen işçiler, işten çıkarıldı.

Fabrika önünde başlayan eylem, bir ayı aşkın devam ediyor. Sendika değiştirme haklarının tanınmasını isteyen işçilere mesai arkadaşları da destek veriyor.

‘MEVCUT SENDİKA TİS MADDELERİNİ DAHİ UYGULATAMIYOR’

Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası’nın (Teksif) uzun yıllar örgütlü olduğu İpek İş Mensucat Türk Tekstil’de çalışan işçiler, 2018 yılında imzalanan üç yıllık sözleşmeye tepki göstererek yaklaşan yeni sözleşme öncesi sendika değişikliği istedi. Sendika değiştirmek isteyen ilk etapta sadece yedi işçiyken bu sayı iki ay içinde 170’e çıktı. Fabrika yönetimi tarafından işçilere sendika değiştirmenin yasal hakları olduğu söylense de Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’na geçen yedi işçi, ‘performans düşüklüğü’ gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. İşçiler, iş yerinde maaş yetersizliği, adaletsizlik, baskı olduğunu ve sendikanın bu sorunları çözmek için faaliyete geçmediğini anlattı. Teksif’in Toplu İş Sözleşmesi’nde geçen maddeleri dahi iş yerinde uygulatamadığını söyleyen işçiler, işten atıldıkları süreçte geçimlerini işsizlik ödeneğinden sağladıklarını belirtti.  

‘TUVALETİN KAPISINI SÖKTÜLER’

6 Eylül’de işten ilk çıkarılan kişi olan Battal Gündoğdu, neden sendika değiştirmek istediğini, “Verilen vaatlerin hiçbirinin yerine getirilmemesi ve kötü bir sözleşmeye imza atılmasının ardından sendika değiştirmeye karar verdik. Bir yerde sendika varsa, işçinin patrondan korkusunun olmaması gerekiyor. İşçi eğer patrondan korkuyorsa orada sendika yoktur” sözleriyle dile getirdi. Gündoğdu, işyerinde yaşadığı olumsuzlukları, “Tuvalete, yemeğe kartla gidiyoruz. İnsanların geçip gittiği koridorda bulunan tuvaletin kapısını söktüler. Sendika bunu yaptırabilecek güçte olmadığını ispatladı bize. Sendikanın varlığı hissedilmiyor” diyerek aktardı.

Sendika değiştirme haklarının tanınmasını isteyen işçilere mesai arkadaşları da destek veriyor.

‘GÜÇ BİZDE, SENDİKALAR ÇATIDIR’

İpek İş Tekstil’de Öz İplik-İş Sendikası yetkiyi almak üzere. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde olan fabrikada işten çıkarılan Gündoğdu, “Güç sendika yönetimlerinde değil, patronlarda da değil. Gerektiğinde biz o sendikal anlayışları devre dışı bırakmasını da biliriz. Çünkü üretim bizde, güç bizde. Sendikalar çatıdır. Çatı gerekiyor insanların bir araya gelmesi için. Ama biz bu bilinci de yerleştireceğiz” dedi.

Gündoğdu’nun ardından işten çıkarılan Selami Ayhan ise şunları söyledi: “İpek İş Tekstil’de Teksif sendikası inisiyatifi tümüyle yönetime bırakmış. Böyle olunca, patron da keyfi tutumlar takınıyor. Uzmanlık diye bir uygulama çıkardı. Diğer adı böl-parçala-yönet sistemi. Uzmanlığı A-B-C diye sınıflandırarak aralarına 100-200 TL fark koydu. Sendika da 'Hayır arkadaşım, sen bu uygulamayı yapamazsın, benim toplu iş sözleşmem var, işçiler arasında ücret ayrımcılığı yapamazsın' demiyor.”

“Performans düşüklüğü ve davranış bozukluğu” gerekçesiyle işten çıkarılan Ayhan, fabrikadaki durumu şöyle anlattı: “Sözleşmede, ‘dokuz günü geçen raporlarda iki gün devletin kestiğini işyeri ödemek zorundadır’ diye bir ibare bulunuyor. Bu madde yıllardır uygulanmıyor. Şubeyi arayarak bu maddenin uygulaması gerektiğini söylüyorum ki, pandemi dönemindeyiz, herkes 14 gün rapor almak zorunda kaldı. ‘Öyle bir şey var mı’ deniyor. Beş gün sonra bana döndüklerinde ‘gerçekten varmış’ diyorlar. Ardından rapor paraları ödenmeye başladı. Sonra, ‘ortalığı karıştırdım’ diye görevden alındım.”

‘SENDİKA SORUNLARA ARKASINI DÖNÜP GİDİYOR’

Verilen farklı miktardaki primlerle işçilerin bölünmeye çalışıldığını savunan Arif ise “Pek çok şey söyleniyor, ama hiçbir söz tutulmuyor. Fabrikada 400 tane kamera var. Sürekli saniye hesabı yapıyorlar. İçeride yaşanan en ufak sorunları dahi sendika çözemiyor. Sendikaya söylediğimizde arkasını dönüp gidiyor” ifadelerini kullandı. İşten çıkarılma sebebi olarak performans düşüklüğünün gösterilmesine tepki gösteren Mustafa da “10 yıl boyunca performansım yüksek de şimdi mi düşüyor?” diye sordu.

‘ÇALIŞMA SAATLERİ 6 SAATE DÜŞÜRÜLMELİ’

Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele eden işçiler, yeni sözleşme sürecinde beklentilerini açıkladı. Battal Gündoğdu, işçilerin mağdur edilmemesini isteyerek, “Ücretler açlık sınırının altında. Sendikaların görevi onun üstüne çıkabilmek. Yaşamları fabrika dumanının altında, evden işe, işten eve geçiyor. Bursa’da yaşayıp Uludağ’a çıkmamış işçi vardır” diye konuştu.

Yıllardan beri kazanılmış sosyal hakların iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Selami Ayhan ise taleplerini şöyle sıraladı: “Dileğim odur ki, Türkiye işçi sınıfına ışık oluruz, yeni kazanımlar elde ederiz. Bayram harçlıkları çok sembolik, bunları makul bir seviyeye çıkarmak gerekiyor. İnsanca çalışabileceğimiz, hatta molalarda sosyal aktivite yapabileceğimiz haklar olması lazım. Türkiye’de ağır bedeller ödenerek kazanılmış 1 Mayıs’ımız var. Bunu bir gün izinle değil, yarım ikramiye ile taçlandıralım. Ayrıca işsizliği önlemek için ve işçilerin daha iyi koşullarda çalışması için çalışma saatleri 7,5 saatten 6 saate düşürülmelidir.”