'İmar affı kabul edilemez': Şili depremle mücadelede nasıl başarılı oldu?

Şili merkezli uluslararası mimarlık platformu kurucusu Basulto, imar affı gibi bir uygulamanın Şili’de olup olmadığı sorusuna, "Bu, kabul edilemez" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Latin Amerika ülkesi Şili, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından 'Pasifik Ateş Çemberi'nde yer alıyor. Dünyada modern yöntemlerle kaydedilen en büyük deprem 1960'da Şili’de meydana geldi. 9,5 büyüklüğündeki Valdivia depreminde binlerce kişi hayatını kaybetti. Ancak Şili, bu afetten başlayarak depremlere karşı önemli bir mücadeleye girişti. Gelinen aşamada, artık depremlerde büyük kayıplar vermeyen bir ülkeye dönüştü.

2015’te 3 dakikadan uzun süren 8,3 büyüklüğündeki Illapel depreminde 13 kişi hayatını kaybetti. 2016’da yaşanan 7,6 büyüklüğündeki Chiloé depreminde ise hayatını kaybeden olmadı. Bugün Şili, depremle mücadelede örnek bir ülke olarak gösteriliyor.

LİSTENİN BAŞINDA 'SIKI İMAR KANUNLARI' VAR

BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'nin haberine göre, uzmanlara göre, bu başarının öne çıkan nedenleri şunlar: Sıkı imar kanunları; irili ufaklı her depremin takibi ve sonrasında ilgili yönetmeliklerin güncellenmesi; toplum içinde yerleşmiş afetlere karşı hazırlıklı olma kültürü; anaokullarına kadar uzanan afetler konusundaki yaygın eğitim; tsunamiyle ilgili etkili erken uyarı sistemleri; Yöneticiler ve yurttaşlar arasında afetler konusunda geliştirilen diyalog. Listenin en başında ise sıkı imar kanunları var.

1960’daki depremin ardından başlayan ve 1970’lerde somutlaşan süreçle ilgili konuşan Şili merkezli uluslararası mimarlık platformu ArchDaily'nin kurucusu David Basulto, imar kanunlarıyla ilgili sürecin bitmediğini, irili ufaklı her depremi fırsat olarak değerlendirip bunlardan öğrendiklerini ve imar kanunlarını sürekli güncellediklerini söyledi.

Bina yönetmeliklerinin uygulanması konusunda Şili'de çok sert bir yaklaşım olduğunu, bunun etrafından dolaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Bu kapsamda zemin etüdü de zamanla çok önemli hale getirilmiş. Basulto, “Bir binayı yaparken çok sıkı yönetmelikleri takip etmek zorundasınız. Zemin etüdü de bunun bir parçası. Bir yapıyı tasarlamaya başlamadan önce zemin etüdünün yapılması zorunluluğu var” dedi.

'YOZLAŞMA AFETLER KARŞISINDA EN BÜYÜK TEHLİKE'

Çalışmalarını Almanya'daki Berlin Frei Üniversitesi’deki Afet Araştırma Birimi’nde yürüten Şilili akademisyen Vicente Sandoval'a göre, eski binaların dönüşümünde maliyetin nasıl karşılandığıyla ilgili tartışma Şili'de hâlâ devam ediyor ve Şili'nin kendisi de bu konuda yaratıcı çözümlere ihtiyaç duyuyor. 

“Binalar konusunda uygulanabilir bir ekonomik model bulmak gerekiyor. Çok sağlam binalar yapabilirsiniz hatta bir nükleer santral de inşa edebilirsiniz. Ama ev ve iş yerleri söz konusu olduğunu konutları bütçeye uygun inşa etmelisiniz" değerlendirmesinde bulunan Basulto'ya imar affı gibi bir uygulamanın Şili’de olup olmadığı sorusu da soruldu. Basulto, bu soruya, “Bu, kabul edilemez. Bence böyle bir şey, yozlaşmanın başka bir yolu ve yozlaşma afetler karşısındaki en büyük tehlikedir” yanıtını verdi.

HAZIRLIK KÜLTÜRÜ EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİ

'Şili başarısının' en önemli unsurlarından biri de toplumdaki depreme hazırlık kültürü. Şili İçişleri Bakanlığı’na bağlı afetle mücadele birimi ONEMI’nin Chile Preparado (Şili Hazırlandı) adlı bir programı bulunuyor. Program kapsamında düzenli olarak tatbikatlar yapılıyor, halk simülasyonlara sokuluyor ve herkese afet kitleri dağıtılıyor. Ülkede afetler konusunda çalışan sivil toplum örgütleri, çok yaygın bir gönüllülük ağına sahip.

Şili toplumunda afetlerle ilgili farkındalık bilincinin oluşturulmasında eğitim de çok önemli bir yer tutuyor. Şili'de bakanlık, afet eğitimini anaokullarına kadar yaymış durumda. Hem öğretmenler bu konuda eğitilip bu bilgileri çocuklara aktarıyor hem de çocuklar düzenli olarak gezi gibi programlara sokuluyor.  Sandoval, bu bilincin böylece çocukluktan itibaren oluştuğunu, bunun yetişkinleri bilinçlendirmek için de çok önemli olduğunu belirtti.

TSUNAMİYE KARŞI ETKİN BİR ERKEN UYARI SİSTEMİ

Binlerce kilometre uzunluğunda deniz kıyıları bulunan Şili’de, tsunami çok ciddi bir problem. Geçmişteki depremlerde tsunamiler, büyük can ve mal kaybına neden oldu. Yetkililer, bu duruma karşı etkin bir erken uyarı sistemi geliştirmiş.

Bir depremle tsunami riski doğduğunda, sahillere konan sirenlerin çalmasından cep telefonlarına gönderilen uyarı mesajlarına kadar bir erken uyarı sistemi devreye giriyor. Bunun dışında tsunami dalgalarını engellemek için sahiller ile iç kısımdaki yerleşim alanları arasına yer yer, özel parklar inşa edilmiş.

YETKİLİLERE GÜVEN 

'Şili başarısında' altı çizilen konulardan biri de 'yetkililere güven'. Geçmişte yurttaşlarla karar vericiler arasında afetler konusunda çok ciddi bir güven sorunu oluştuğu ancak gelinen aşamada bunun önemli oranda aşıldığı öne sürülüyor. David Basulto, “Güven, temel bir mesele” dedi. Sandoval ise “Aslolan bir kültürel değişimin yaşanması" diyerek "Bunun için farklı aktörler ve kurumlar arasında bir diyaloğun oluşması gerekiyor. Normalde bunun siyasetçiler tarafından yapılması gerekir ama tüm bir toplumun buna dahil olması gerekiyor. Şili’de yaşanan bu oldu" bilgisini paylaştı. (DIŞ HABERLER)

Etiketler şili deprem