DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “150 Günde 150 Proje” sloganıyla başlattığı çalışmalarına bir yenisi olan Anadolu yakasında 4 ilçeyi birbirine bağlayan, 2.5 milyonu aşkın İstanbullunun kullanacağı belirtilen Bostancı–Dudullu metrosunu açılışını gerçekleştirdi.

Bostancı’dan Dudullu arasındaki ulaşımı 21 dakikaya düşürecek olan metro 14.3 km uzunluğunda, 13 istasyondan oluşuyor. Metronun açılış törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldı.

Sabah saatlerinde yüzlerce kişi açılış töreni için metronun Bostancı’daki Sahil-İskele girişinde hazırlanan alanda bir araya geldi. Törende konuşan Ekrem İmamoğlu, önceki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarına çalışmalarından ötürü teşekkür etti. Daha sonra bir süre duraksayan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini anmadan, “Sıralamayı anlatmayayım. Sıralamayı anlatırsam iş başka yere gider” dedi.

Bunun üzerine kalabalığın arasında sık sık alkışlarla ‘Ekrem Başkan’ sloganları atıldı.

İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Az olmasın da isterse 190 değil 290 olsun. Çalışma arkadaşlarımı kutluyorum bu gayretlerinden ötürü.

Değerli İstanbullular; Sadece ülkemizin değil, aynı zamanda tüm Avrupa’nın en büyük şehri olan İstanbul’u yöneten Büyükşehir Belediye Başkanlarının mutlaka geçmek zorunda oldukları bir sınav vardır. Belediye Başkanları o sınavdan geçemezlerse, diğer bütün derslerden geçmiş olsalar bile, sınıfta kalırlar. İBB Başkanlarının en zorlu sınavı, metro sınavıdır. Çünkü dünyadaki bütün büyük şehirlerde olduğu gibi raylı sistemler, İstanbul’un da ulaşım sorunlarının en temel, en acil ve en kalıcı çözümüdür. Metro medeniyetin, medeni kentlerin başat meselesidir. Ne yazık ki, dünyanın önde gelen pek çok kenti İstanbul’u bu yarışta çok yıllar öncedir geride bıraktı. O yüzden, göreve gelir gelmez tabiri caizse metro yapmayı, İstanbul için bir onur ve ana hizmet meselesi saydık. Ne dünyadan ne de Avrupa’dan bu konuda geri kalamazdık. O yüzden 3,5 yıldır, enerjimizin, bütçemizin ve odağımızın en az yarısını raylı sistem inşaatlarına adadık. Elbet görev sürem bittiğinde, İstanbullular da benim metro karnemi çıkaracak. O gün geldiğinde, ben ve ekibim, metro yapımında İstanbul’un yüzünü ağırtan yöneticiler olarak anılmak istiyoruz. İyi anılmak istiyoruz, şu gökkubede hoş bir seda bırakmak istiyoruz. İşte Bunun için tüm gayretkeşliğimiz.

3,5 yılda, bugünkü açılış dahil İstanbul’a kazandırdığımız metro hattı uzunluğu 46.2 km’ye erişti. Bu 46 kilometrenin tamamını, A’dan Z’ye biz yapmadık ama bu 46 km’lik hattın da biz göreve gelmesek açılacağı da yoktu. Bu çok açık ve nettir. Çünkü metro işi planlama, finans ve dahası azim- inanç meselesidir. Ne derler biliyorsunuz? Millet yerin altına yapılanı görmez. Altyapı işlerini boşver, üst yapıya yatırım yap. Biz ikisini de bir arada yaptık Allah’a hamd olsun. Her ne kadar eksikleri olursa olsun bu 46 kilometrelik hatlarda, benden önce emeği geçen tüm başkanlara, o dönemlerin İBB yöneticilerine ve müteahhitlerine de teşekkür etmeyi borç bilirim. Yaşama veda edenlere de bir kez daha Allah’tan rahmet dilerim. Türkiye’de siyasi rakibe, daha doğrusu her alanda rakibe teşekkür etmek, bir işe emek harcayanların hakkını teslim etmek, tebrikler ve teşekkürler demek sağolsun bu iktidar zamanında tabiri caizse HARAM-GÜNAH oldu. ‘Aman ona iyi bir şey deme, her şeyi ben yaptım de geçsin gitsin, aman adını ağzına alma, aman teşekkür etme’ demek AK Parti düsturu oldu. Biliyorsunuz, AK Partili bir ilçe belediye başkanı ilçesine yaptığımız hizmet için teşekkür edince başına gelmedik olay kalmıyor. Ben o hak yiyenlerden olmadım, olmayacağım. O yüzden, ağız dolusu ile İstanbul’a hayırlı hizmetlerde bulunmuş herkese ama herkese şükranlarımı sunuyorum. Efendim; eskiden beri İstatistik bilimini severim. Özel ilgim vardır. Aslında hayata geçen metrolar ve iş bitirmeleri ile ilgili bu istatiksel verileri size açıklayabilirim ama yapmayacağım. Çünkü derdim ne kimseye nispet yapmak, ne de kendimizi öne çıkarmak.

Çünkü İstanbul hepimizindir. Üç Sayın genel başkanım da eminim benimle aynı fikirdedir. Hizmetin partisi olmaz. Şu parti yaptı, bu parti yaptı diye bir kavram yoktur. Milletimizin vergilerini, milletimizin seçtiği biz yöneticilerin en verimli şekilde değerlendirme zorunluluğu vardır. Bize milletin verdiği verilen görev bu kadar yalındır.

İşte bu yalın yetkiyi sindiremez, milletin seçtiği kişi olarak millete efendilik yapmaya kalkarsan ne olur biliyor musun? İstanbul’un bu halis yönetimine el koymak için türlü türlü kumpası yaparsın. Yaparsın yaparsın da bu millet sana yaptırmaz kardeşim. Anladın sen onu. Artık şunu öğrenecekler: Milletin seçtiğini ancak millet değiştirir. Ne diyoruz: İstanbul için Adalet, Türkiye için Adalet…

150 günde 150 Proje kapsamında, bu kadim şehrin her bölgesinde bu zamana kadar 161 noktada 190 projeyi tamamladık veya temel attık. Bu kapsamda; 27 Altyapı projesine 9,1 milyar lira, 9 Kültürel Miras 120 milyon lira, -44 çevre ve kentleşme projesine 2,9 milyar lira, 13 kültür ve sanat projesine 300 milyon lira, 80 sosyal hizmet projesine 3.3 milyar lira, 13 spor ve sağlık projesine 250 milyon lira ve 11 ulaşım projesine 14, 9 milyar lira olmak üzere toplam 31 milyar lira yatırım yaptık.

“İstanbul yatırımlarla güçleniyor” mottosuyla çıktığımız bu yolda sosyal destek ve yardımları görülmemiş ölçüde artırdık. Yeşil alan yatırımlarına hiç olmadığı kadar hız verdik. Onlarca kreş de açtık, yurtlar da yaptık. Yerebatan Sarnıcını da, tarihi cami ve türbelerimizi de restore ettik. Su baskınlarını önleyen altyapı yatırımlarını da, çiftçilerimize destek sunmayı da ihmal etmedik. 3,5 yıldır, 150 günde 150 proje temposuyla çalışıyor, İstanbul’un dört bir yanına hizmet, icraat, çözüm götürüyoruz. Hem tarihimizde görülmemiş ölçekte icraat ve hizmet üretiyoruz, hem ortak aklı ve demokratik katılımı sağlıyoruz, hem de kalıcı demokratik kurullar ve değerler geliştiriyoruz. İstanbul’dan dünyaya örnek bir yerel yönetim model inşa ediyoruz. Ne yapıyorsak herkes için yapıyoruz, hiçbir ayrım yapmadan yapıyoruz. Bu yoğun tempo içerisinde ekiplerimiz büyük bir motivasyon ve koordinasyonla, sırt sırta çalışarak beklentilerin ötesinde kapasite artırdı…

Ve bu nedenle biraz önce söylediğim gibi kampanyamızı, 150 günde 150 değil, 150 günde 190 projeyle tamamlıyoruz. 190’ıncı projemiz olan Dudullu – Bostancı Metro Hattı, 14,3 kilometre uzunluğunda, 13 istasyondan oluşan ve yan unsurları nedeniyle çok boyutlu bir mega projedir. Bu mega proje kapsamında Bostancı istasyonunda 869 araçlık, Kozyatağı istasyonunda 1692 araçlık olmak üzere toplam 2.565 araçlık yeraltı otoparkı inşa ediyoruz. Kısmetse bunları yaz aylarında hizmete açacağız.

Bu kapalı otoparkların bulunduğu Bostancı’da 70 bin metre karelik, Kozyatağı’nda ise 45 metrekarelik kamusal alan ve meydan tamamlıyoruz.

Yine Behiç Erkin Yerleşkesi ismiyle Anadolu Yakası Raylı Sistem İdari Binası ve Anadolu Yakası Metro Hatları Kumanda Merkezi, Metro Araçları Ağır Bakım Atölyesi, Metro Araçları Hemzemin Parklanma sahasını ve  Türkiye’nin ilk iki katlı Metro Aracı Parklanma Sahası yapım işini tamamlıyoruz.

İstanbul’a kazandırdığımız bu yerleşkenin oturum alanı yaklaşık 200 bin m2 olduğunu da söylemek isterim.

Değerli Genel başkanlarım, bu mega proje kapsamında Kayışdağı istasyonunda yaklaşık 1600 m2’lik bir gençlik merkezi ve Dudullu istasyonunda bir de kütüphane kazandırıyoruz. Bu mega projenin 3.5 yıl gibi kısa bir süre içinde tamamlanması İstanbul adına büyük bir başarıdır. Zira göreve geldiğimizde Dudullu – Bostancı metro projesinin fiziki ilerlemesi oldukça yetersizdi.

Projenin ihale sonrasında İller Bankası’ndan temin edilen kredisinin bitmesi, yükleniciye yapılamayan ödemeler ve finansal belirsizlikler nedeniyle 2018 yılı sonunda bu hatta yapım çalışmaları tamamen durmuştu. Dudullu – Bostancı hattını devraldığımızda, istasyonlarda kazı işleri bile tamamlanmamıştı. Birçok istasyonda betonarme işleri başlamamıştı. Projenin her boyutunda büyük ihmaller vardı. Biz bu süreci kolaylaştırmak ve hızlandırmak adına, belediye öz kaynaklarından bütçe ayırarak sahada yeniden çalışmaları başlattık. Nihayet, Nisan 2022’de projeye uluslararası finansman sağladık ve çalışmalara hız verdik. Bugün gururla İstanbulluların hizmetine sunduğumuz Dudullu – Bostancı metro hattı Maltepe, Kadıköy, Ataşehir ve Ümraniye ilçelerini birbirine bağlayarak yaklaşık 1.7 milyon nüfusa erişiyor.

Deniz hatları ve diğer raylı sistem hatlarıyla güçlü bir entegrasyonu var. Bu nedenle, kent içi ulaşımı rahatlatma ve yaşam kalitesi açısından son derece önemli bir işlev görecek. İsraftan arınmış bütçemizle Partizanlıktan uzak, kavgadan uzak ve liyakata dayalı yönetim anlayışımızla… Enerjimizle, doğru ve özenli iş yapma becerimizle İstanbul’da metro üretimine hız kattık, kalite kattık. Dudullu – Bostancı hattı bunun örneklerinden biri. Adaletli, disiplinli ve bereketli bir bütçemiz var bizim.  

Bütün bu işleri o sayede yapabiliyoruz. Gelir - giderlerimizi en yüksek ahlaki standartlar içerisinde yönettiğimiz için, bizim bütçemiz bereketlidir. Bütçe deyince biz, sadece birtakım para hesaplarını anlamıyoruz. Bütçe bizim için halkın ve namuslu yöneticilerin ortak iradesinin bir ifadesidir. Böyle baktığımız için bütçemiz bereketlidir bizim. Bütçeniz bereketli olduğunda, o bütçeyle iş yapanların motivasyonları artar. Herkes ortak faydanın, ortak çıkarın peşinde koşmaya, bunun için daha fazla çalışmaya başlar. Bütçeniz bereketliyse, gece rahat uyursunuz. Bütçenin bereketi benim çok değer verdiğim bir kavramdır. Bu kavram, bizim her türlü işte dürüstlüğe, adalete verdiğimiz önemi gösterir. Doğruluktan sapmadan yürüdüğümüz her yolda mutlaka hedefe ulaşacağımıza olan inancımızı gösterir. Bütçenin bereketi bizim vatandaşa saygımızın, kendi ahlakımıza olan güvenimizin ifadesidir. Evet, bizim bütçemiz bereketlidir. Göreceksiniz, 2023’te, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, tüm Türkiye’ye bereket gelecek!

Bu ülkenin tadını, bereketini kaçıranlar evlerine dönecekler. Tek kişinin hükümeti gidecek, yerine milletin hükümeti gelecek. “Millet hükümeti”, bu ülkeye bolluk bereket getirecek. “Millet hükümeti” hukuk ve adalet, huzur ve kardeşlik getirecek. Bunu hep birlikte yapacağız. Hep birlikte dünyaya ilham kaynağı olacak bir demokrasi mücadelesi vereceğiz. Bize bu umudu, bu heyecanı yaşatan değerli Genel Başkanlarımıza bugün burada oldukları, bizleri onurlandırdıkları için çok teşekkür ediyorum. Bizim elimizi kolumuzu bağlamaya çalışan organize kötülüğe karşı İstanbul’da verdiğimiz haysiyet mücadelesini bir Türkiye meselesi, bir hukuk ve demokrasi sorunu olarak kabul edip, kendi meseleleri gibi gördükleri için çok teşekkür ediyorum.

Dudullu’yla Bostancı’yı birleştiren metro ağları çok önemlidir, çok değerlidir. Ama 16 milyonu birleştiren, 86 milyonu buluşturan sevgi ve hoşgörü ağları, kardeşlik bağları da bir o kadar önemlidir. Bizimle bu duyguları paylaştınız. Hepinize çok teşekkür ediyorum. İstanbul’a ve İstanbulluya hayırlı uğurlu olsun." 

KILIÇDAROĞLU: ADALETİ BU ÜLKEYE YA GETİRECEĞİZ, YA GETİRECEĞİZ

Açılışta konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu en önemli şeyin adalet olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:

“Eğer kainat, adalet üzerine inşa edilmişse ve hepimiz, ‘Adalet ne zaman gelecek’ diye bekliyorsak, mücadelemizin odak noktası, adalet olmak zorundadır. Adaleti gerçekleştirmek için, bu ülkede, siyasi görüş farklılığı aramadan, yaşadığımız bütün coğrafyada adalet için ortak mücadele etmek zorundayız. Aksi halde, insanlığımızı kaybederiz. Adalet gibi önemli bir kavramın, hakkını teslim etmek zorundayız. Eğer bir kişi, siyaseten halkın oylarıyla seçilmişse, iktidara gelmişse ve kendi beldesine hizmet veriyorsa, o kişinin hakkını elinden alacak olan güç, ona o yetkiyi veren güçtür. Yani İstanbulludur. İstanbullunun iradesine ipotek konulduğu zaman, İstanbullunun, 16 milyon insanın iradesine darbe vurulduğu zaman, hep beraber, birlikte karşı çıkmak zorundayız. Görüşümüz, inancımız, kimliğimiz ne olursa olsun, birlikte mücadele etmek zorundayız. O nedenle söylüyoruz, -Genel Başkanlarım da ifade ettiler- ‘Asla teslim etmeyeceğiz’ diye Ekrem İmamoğlu'nu. Ekrem İmamoğlu'nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz, kılını dahi.

Söyledim: ‘Bu yola girerlerse, cehennemin kapılarını açmış olurlar.’ Bu kadar sert, bu kadar net, bu kadar erkekçe söylüyorum. Bu memleket kolay kurulmadı. Bizim mücadelemiz, hak mücadelesidir. Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi, geldikleri gibi gidecekler. Sadece gitmeyecekler; Allah nasip ederse, emekli edeceğiz onları. Siyaset arenasından sileceğiz. İstanbul, kadim bir kent. İstanbulluya hizmet etmek; Türkiye'ye, dünyaya hizmet etmektir. Evet. Bu konularda yetkiyi veren İstanbullu, yetkiye alacak olan da İstanbulludur. Dolayısıyla Ekrem Bey'in verdiği hizmeti, sindiremiyorlar. Belediye başkanlarımızın verdiği hizmeti, sindiremiyorlar. İstanbul'u beton ormanına çevirdiler. Bunu da gayet iyi biliyoruz. Ama Ekrem Başkan, İstanbul'u dünyanın incisi haline getirecek. Bu konuda hiç kimse endişe duymasın. Ve biz, bu görevi hep birlikte yapacağız. Havanın soğuk olduğunu biliyorum. Dolayısıyla izin verirseniz sözlerimi burada keseyim. Hiç endişe etmeyin; birlikte hak için, hukuk için, adalet için mücadele edeceğiz. Adaleti bu ülkeye ya getireceğiz, ya getireceğiz.”

DAVUTOĞLU: İKTİDARA GELDİĞİMİZDE İSTANBUL RANT VE İMAR BARONLARINDAN ARINACAK

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da konuşmasında şunları söyledi:

“İstanbul hizmet etmek insanlığa hizmet etmektir. Bazı şehirler vardır ki şehirlerin tacıdır İstanbul gibi.  Bostancı - Dudullu metro açılışı bir zihniyet ürünüdür. Bundan 22 gün önce Saraçhane bir aradaydık. Kimse bu iradeyi tanımıyorum diyemez. Dedik ki İstanbullunun millet iradesinin arkasındayız, müdahalenin karşısındayız. Altılı Masa olarak milli iradenin arkasındayız. Asla ipotek koyamayacaklar. İktidara geldiğimizde İstanbul rant ve imar baronlarından arınacaktır. Sinan Ateş cinayeti gibi sokak cinayetlerini sonlandıracağız."