İbrahim Kalın: Taliban’dan daha kapsayıcı bir hükûmet kurmasını bekliyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Der Spiegel dergisine konuştu: Rusya ve ABD’ye Suriye’ye girme hakkı tanındıysa, biz de bu hakka sahibiz. Taliban’dan daha kapsayıcı bir hükûmet kurmasını bekliyoruz.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Alman Der Spiegel dergisine konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa Birliği'nden, ABD'yle yaşanan sorunlara dek bir çok konuda değerlendirmeler yaptı. 

Türkiye'nin AB ile ilişkilerde yaşadığı sorunların üstesinden gelinebileceğini belirterek, "Bunlar, müttefikler arasında yaşanan görüş ayrılıklarıdır. Almanya ile ilişkilerimizde de daha gerilimli dönemlerden geçtik, ancak bunları geride bıraktık" diyen Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

ABD ZAMAN ZAMAN TÜRKİYE'NİN İHTİYAÇLARINI DİKKATE ALMIYOR: ABD ile Türkiye terörle mücadele alanında iş birliği yürütüyor. Fakat ABD, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan YPG’ye destek sağlaması gibi konularda Türkiye’nin ihtiyaçlarını zaman zaman dikkate almıyor. Bu kabul edilemez. 

ABD Başkanı Joe Biden, PKK’nın Suriye’deki uzantısının Türkiye tarafından ulusal bir tehdit olarak algılanmasını anlayamıyor.

İki ülke arasında diğer sorunlu konu ise Gülen örgütünün ABD’de serbestçe hareket edebilmesidir. Bu durum, soru işaretlerine neden olmakta ve müttefikler arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemektedir. 

TÜRKİYE NATO'YA BAĞLIDIR: Türkiye güçlü bir NATO üyesi ve ittifaka kayıtsız şartsız bağlı. Birçok NATO misyonuna da katkı sağladık. NATO’yu güçlü bir İttifak olarak görmek istiyoruz. Üye ülkeler arasındaki sorunlar NATO’yu zayıflatmamalıdır. 

AVRUPA ABD'NİN GÖLGESİNDE KALMAMALI: Avrupa siyasi ve ekonomik açıdan güçlü ve önemli bir kıta. Avrupa'nın ABD’nin gölgesinde kalmak yerine, coğrafi ve stratejik kararlarda etkisini ve bağımsızlığını artırması gerekiyor. 

İLİŞKİLER NORMALLEŞİYOR: (Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Suudi Arabistan ve Yunanistan ile yaşanan ihtilaflarda yumuşama) İlişkilerimiz normalleşmektedir. Bu ülkelerle gerginlik yaşanmasını istememiştik, ilişkileri bozma niyeti de taşımadık. 

AFGANİSATN'A DESTEK SAĞLAMAK İSTİYORUZ: Havaalanının yeniden hizmete açılması için Afganistan yönetimine destek sağlamak istiyoruz. Bu konuda Katar ile teknik istişareler başlatılmıştır. Ancak yeni yönetimin hızlı şekilde karar alamaması nedeniyle durum moral bozucudur. Halihazırda Afgan Hükûmeti’ni resmen kabul etmekten ziyade hükûmetin kendi kendine yardım edebilecek pozisyonda olmasını sağlamaya odaklanıyoruz. Taliban’la ekonomik durum, güvenlik sorunları, sınırların korunması ve göç gibi henüz iktidara gelmeden önce de mevcut olan sorunlar hakkında konuşuyoruz. ABD’lilerin ülkeyi terk etme şekli büyük kaos yaratmıştır. Taliban’dan daha kapsayıcı bir hükûmet kurmasını bekliyoruz. Geçenlerde açıklanan hükûmet, uluslararası toplumun beklentilerini karşılamamıştır. Ancak beklentilerimiz konusunda da gerçekçi olmalıyız.

DAHA FAZLA İNSAN KABUL EDEMEYİZ: Afganistan’dan muhtemel göç hareketleri Suriye’den gerçekleşen göçle kıyaslanamaz. Ancak bu durum Afganistan’daki ekonominin çökmesi durumunda değişebilir. Ülkemiz kapasitesini aşarak yaklaşık dört milyon Suriyeliyi kabul etmiştir. Sınırlarımızı korumak için her şeyi yapıyor, İran sınır güvenlik makamlarıyla birlikte çalışıyoruz. Ayrıca sınırımıza duvar da inşa ettik. Uluslararası toplum, ABD ve BM şimdi harekete geçmelidir. Daha fazla insan kabul edemeyiz. 

BATIDAKİ DOSTLARIMIZ BİZ İŞGAL GÜCÜYMÜŞÜZ GİBİ DAVRANIYOR: Bazı Avrupalı dostlarımız bizi Suriye’de asker konuşlandırdığımız için eleştirmektedir. Halbuki bu durum onları memnun etmelidir. Biz insanları kontrol ettiğimiz bölgelerde tutmaktayız. Sadece Türk askerleri İdlib’de olduğu için 2,5 milyon insan bölgeden kaçmıyor. Batı’daki dostlarımız, biz işgal gücüymüşüz gibi davranmaktadır. Suriye topraklarına göz dikmedik. Ancak bu adımı, kendi güvenliğimiz ve bölgedeki Suriyelilerin güvenliği için atmak zorundaydık. Teşekkür yerine yaptırımlarla karşılaşmaktayız. Neden? PKK’nın oradaki mevcudiyetine zarar verdiğimiz için.

Suriye'de uluslararası hukuku ihlal eden Esed ve PKK’dır. Bu iki sorun çözüldü mü? O halde neden şimdi Türkiye’ye odaklanılıyor? Bizim için orada meşru müdafaa hakkımız söz konusudur. Eğer Rusya ve ABD’ye Suriye’ye girme hakkı tanındıysa, biz de bu hakka sahibiz. (AA)