İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Genel Kurulu’nu değerlendirdi: Organize kötülük

İSKİ'de yaşanan zam tartışmasını değerlendiren Ekrem İmamoğlu, "‘Ya bizim küçük zam talebimizi kabul edersiniz, ya da hiç zam vermeyiz’ diyor. Bu nasıl bir tavır?

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Genel Kurulu sonrası ortaya çıkan durumu değerlendirdi. "İstanbul’a karşı kötülük dolu bir oyun oynandığını" belirten İmamoğlu, “İstanbul’u kaybetme öfkesi yüzünden, İSKİ’yi organize kötülükle batırmaya çalışan arkadaşlara bir haberim var. Yaptığınız suçtur. Çünkü yasaya göre, İSKİ, maliyeti altında su temini yapamaz” dedi.

İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürlüğü’nde basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan İmamoğlu, İSKİ’nin artan gider tablosuna dikkat çekerek “Bugün, İstanbul’umuza karşı oynanan kötülük dolu bir oyunu, sizlerle paylaşmak için karşınızdayım. 2 yıldır sabırla, ortak masalar kurarak, defalarca yüz yüze görüşmeler yaparak, artan maliyetler nedeniyle İSKİ’nin hassas durumunu İBB Meclisi’ndeki tüm gruplar ve başkan vekilleriyle paylaştım” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Bu nasıl İstanbul sevdası?" diye soran Ekrem İmamoğlu, İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'ya da tepki göstererek, "İstanbul tarihi böyle bir cahil adam görmemiş. Biz sana pabuç mu bırakacağız, zaten adetimiz değil" dedi. 

‘CİDDİ BİR SAMİMİYETSİZLİK’

Hükümetin 2019’dan beri elektriğe yüzde 300’e yakın zam yaptığını belirten İmamoğlu, “Doğalgazda artış yüzde 100’den fazla olmuş. Geçen yıl bugün 7,5 lira olan dolar, 13,5 liraya çıkmış, yani İstanbul’un suyunu sağlıklı hale getirmek için kullandığımız kimyasallara muazzam zamlar gelmiş. Sonuçta; sadece son 1 yılda, İstanbul’umuza su temin eden İSKİ kuruluşumuzun maliyetleri yüzde 120 artmış” dedi. İmamoğlu bu durum üzerine İSKİ Genel Kurulu’na zam teklifini getirdiklerini belirterek şöyle devam etti:

“Maliyetimiz yüzde 120 ama 10 metreküpe kadar kullanıcılarda, yani dar gelirlilerde artış yüzde 50 olsun. 11-20 metreküp kullananlar için yüzde 69 olsun. Aşırı su tüketenler için de yüzde 80 artış yapalım. Bu zamma neden ihtiyaç olduğunu da İSKİ’nin tüm gelir ve gider kalemleri ile AK Parti Grup Başkanvekiline tane tane anlattık. Yani herkes, aslında neyin ne olduğunun farkında. Bu arada, muhalefetin iddia ettiği zam rakamları da doğru değil. İBB Meclisi’nde yüzde 170 artış diyen arkadaşlar adına utanıyorum. Bu arkadaş yüzde 170’i nasıl bulur, anlamış değilim. Ama biz hafıza tazelersek, İstanbul’da, suya tarihin gördüğü en büyük zammı hangi zihniyetin yaptığını hatırlarız. Bugünkü merkezi iktidar, İBB’de göreve geldiği 1994 yılında, suya yüzde 200, bir sonraki yıl da yüzde 73 artış yaptı. Niçin yaptı diye bağırıp çağıracak halimiz yok. Bugün yüzde 50’yi fahiş bulan arkadaşlar, o gün yüzde 200 zamda mahsur görmedi. Ciddi bir samimiyetsizlik, kötülükten bahsediyoruz.”

‘TEHDİT EDİLDİ’

İmamoğlu özetle şöyle konuştu:

HİÇ SEL-BASKIN GÖRDÜNÜZ MÜ? Bizim yönetimimizdeki İSKİ, İstanbul’da yaşanan ve kentimize hiç yakışmayan sel baskınlarına, yaptığı milyarlarca liralık yatırımlarla, bu kötü görüntülere hep birlikte son vermenin mücadelesini verdi. İstanbul’da, bizden önce, onlarca insanımız maalesef sel baskınlarında hayatını kaybetti. Millet, canını kurtarmak için Üsküdar’ın merkezinden yüzerek kaçıyordu. Karada yüzmekten onları kurtardık. Geçtiğimiz günlerde, İstanbul’a 1 yılda yağan yağmurun 10’da 1’i sadece bir günde yağdı. Hiç sel-baskın gördünüz mü? Görmediniz. İşte bunu İSKİ’deki yol arkadaşlarım başardı. İSKİ, bu yüzden İstanbul’un en hayati kurumlarından biridir.

İSKİ BU KARARI SİZE RÜCÜ ETTİRECEK: Ama gel gör ki; büyükşehir belediyeleri arasında su maliyeti en yüksek olup, en ucuza su satan durumda şu an İSKİ ve bu kurumumuza, o hazmedememe büyümüş ki artış layık görülmedi. Körleşmiş bir AK Parti var karşımızda. ‘Ya bizim küçük zam talebimizi kabul edersiniz, ya da hiç zam vermeyiz’ diyor. Bu nasıl bir tavır? Tehdit yapıyor. İstanbul tarihi böyle bir cahil adam görmemiş. Biz sana pabuç mu bırakacağız zaten adetimiz değil. İBB Meclisi’nde, aradan geçen zamana rağmen, İstanbul’u kaybetme öfkesi yüzünden, İSKİ’yi organize kötülükle batırmaya çalışan arkadaşlara bir haberim var. Yaptığınız suçtur. Çünkü yasaya göre, İSKİ, maliyeti altında su temini yapamaz. Sizin öfkeniz yüzünden milyarlarca lira zarara girecek olan İSKİ, emin olun çok kısa vadede bu zararı, size rücu ettirecek.

HER ŞEYE RAĞMEN BU YÜKÜN ALTINDAN KALKACAĞIZ: Mahkemelerde hukuk önünde İstanbul’a verdiğiniz zararın faturasını göreceksiniz. İnanın çok kısa vadede olacak bu. Şimdi siz düşünün. İBB Meclisi’nde bulunan AK Partili ve MHP’li vicdanlı meclis üyesi arkadaşlarımızın böyle düşünmediğini kendisini yönlendiren şahıs ya da şahısların yanlış yönlendirdiğini görüyorum, hissediyorum. Onları bu konuda nasıl bir tavır alacakları konusunda düşünmeye davet ediyorum. Değerli İstanbullular; özellikle belirtmek isterim ki bu arada her şeye rağmen oluşan yeni bütçe ve mecburen sunmak zorunda kaldığımız yeni tarife kuşkusuz artışların vebali İSKİ’de ya da İBB’de değildir. Bu ülkede, herhangi bir şeyin fiyatı çok artıyorsa, bunun sorumlusu, ekonomiyi yöneten kişilerdir, hükümettir, iktidardır. Türkiye’yi bu ekonomik buhrana sokanların, İstanbul’daki ucuz kahramanlık girişimlerine en güzel yanıtı, günü gelince yine sizler vereceksiniz. Biz her şeye rağmen bu yükün altından kalkacağız, bu sorunların üstesinden geleceğiz ve hep birlikte aşacağız.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ: İBB olarak bu karara imza atan herkes hakkında ve uğratılan zararın tahsilatı hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Elbette yine İSKİ Genel Kurulu’na getireceğiz. O arkadaş bile 3 gündür uykusuz kalmıştır çünkü yanlış bir şey yaptılar. Bir gün önce kendilerini aradım, 'lütfen ortak akılla yapın' dedim. 'Lütfen İSKİ’ye yakışan bir karar çıkarın' dedim. Biz son toplantımızı meclisten önce yapacağız, orada aldığımız kararla meclise geleceğiz. Bu ortak akıl olmuyor. Sayın başkan böyle olmaz. Karar oluşturuyorsanız münazara edilsin. Bizimkiler de karşı tez varsa onu önersinler. Yine kimsenin haberi yokken teklif sunuyorlar. Bunun adı kötü niyet. Bunun adı kötülük.

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

İmamoğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun yanıtları şöyle oldu:

AK Parti sıralarından gelen yüzde 25’lik teklif neden kabul edilmedi?

Önce şunu söyleyelim; yüzde 25’lik teklifin mecliste kabul edilmesi bizim yetkimizde değil. Eğer AK Parti gurubu, yüzde 25’lik bir teklif vermişse, oylatırdı; Çoğunluk zaten onlarda kabul edilirdi. Bu bizim yetkimizde değil. Birincisi bu. Kendi verdikleri teklifi geri çektiler. Niçin? Talimat verir gibi. Ya bunu kabul ederseniz ya da her şeyi reddederiz. Her şeyi yakarız der gibi yani. Anlatabildim mi? Tehditle. İkincisi; az önce ifade ettiğim gibi sundukları artış oranının hiçbir mesnedi yok. Hiçbir gerekçeli kararı yok. Az önce ben yüzde 50’lik zamdan bahsediyorum, o bile yüzde 100 civarında Türkiye’de şu anda İSKİ'nin ki muhatap aldığı artışlar üretici fiyat endeksidir. Yüzde yüz civarında artışa sahip İSKİ maliyetlerine rağmen biz yüzde 50’lerde bir fiyat tarifesi açıkladık. Niye? Her şeye rağmen vatandaşın yanında olmak için. Yine eksi bütçe veriyor ve eğer bir tolere edeceğimiz kısım varsa mayısta genel kurulumuz var. Orada konuşuruz dedik.

Ancak arkadaşlarım bu dayatmacı biçimde sundukları fiyat artışının neye göre hazırlandığı hakkında hiçbir şey bilinmiyor. Yani şöyle bakalım olaya. Hükümet geçmişten bugüne yüzde 25 hangi hizmetine zam yaptı? Elektriğe mi yüzde 25 yaptı? Hayır, işte az önce gösterdim; Neredeyse yüzde 160, geçen seneden bu seneye artış. Yüzde 300, iki buçuk senedeki artış... Veya başka bir artış. Yani insanlar evinde şu anda su faturasını görmüyorlar bile. Çünkü bir tarafta 500 milyonluk elektrik faturası bir tarafta altmış milyonluk su faturası. Bu durumda. Ve bu kurum hizmet etmekte zorlanıyor. Bakın, biz göreve geldiğimizde, İSKİ’nin gelmiş olduğu rakamın yüksek olduğunu gördüğümüzden, yüzde 40’a yakın bir indirim sunduk Meclis’e. Ki ona rağmen, dengeli bir bütçeyle İSKİ’nin bütün hizmetlerinin yapılacağından emindik. Ona rağmen sunduğumuz bu teklife, ‘Yüzde 40 yakın olmayacak, biz bunu yüzde 46 yapalım’ deyip, daha fazla indirim yaptılar. Sorun yok, yapın. Daha ileri gideyim; enflasyona göre fiyat yenilemesi yapılan, yani bu şekilde zammın konuşulmamasını sağlayan kendi içerisinde her ay devletin açıkladığı enflasyon rakamlarına göre fiyat yenilemesi yapılan sistemi de yine Meclis’te karar aldırarak iptal ettirdiler. Yani ne dediler? ‘Bir dakika. Sen zam alacaksan bizim önümüze geleceksin.’ Tabiri caizse İstanbul halkına diz çöktürmek. Kime? İstanbul’u kaybedenlere. Bir avuç insana.

Sonra ne oldu? 2019 Kasım’da, yani seçimden tam dokuz ay sonra, sekiz ay sonra, Genel Kurul’da 2020 için zam teklifi yaptık. Dedik, ‘Kardeşim bak, 2020 geliyor, zam teklifi yaptık. Nedir? O günün artışlarına göre yüzde 20. Reddedildi. Sıfır. Temmuz’a geldik, Niye Temmuz? Çünkü 2020 Mayıs’ta yoğun bir pandemi dönemindeydik ve genel kurul yapamazdık. Temmuz'da, yüzde 12,62 bize zam verildi ama ne yazık o zam yapıldığında bakım bedeli, tarifede Sayıştay kararı gereği iptal edildi. Bakım bedeli iptal edildiği için bu verilen zam da güme gitti. Yani bunun yüzde 12,62 denen zam da sıfıra indi. Yine zam alamadık. 2020 Aralık'ta yüzde 6,84 zam verildi bize. Yani seçimden iki yıl sonra sadece yüzde 6,84 zam alabildik.

Mayıs'ta yine zam yapılmadı. Sıfır zam. Türkiye'de hiçbir şey artmıyor ya 2021 Mayıs’ta… 2021 Haziran’da sıfır zam. 2021 Eylül'de olağanüstü bir toplantı çağrısı yaptım yine. Bu sefer bize yüzde 15,62 zam yapıldı. Kasım’a gelindi yine sıfır zam. Aralık'ta çok komik bir işlem yaptı AK Parti grubu. Aynen az önce anlattığımız gibi, yüzde 36,20’lik artış yapmışlar bize; sözüm ona Aralık’ta. Sorarsanız, ‘Yüzde 36 zam verdik’ diyorlar. Ama ne yaptılar bakın; Eylül ayındaki yüzde 15,62’yi bundan düşeriz dediler, yani yüzde 20 kaldı; ama insani su tüketim hakkının yeniden uygulanması kararını getirdiler ki bu da yüzde 20’ye tekabül ediyor. Yani elde var sıfır. Arkadaşlar üç senelik süreçte İSKİ'ye yapılan zulüm burada.

Dün, Sayın Cumhurbaşkanımız bize KDV üzerinden mesaj veriyor. Ben, çok üzüntü duyuyorum. ‘İstanbul sevdam’ diyorsanız Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul’u böyle sevmek olmaz. ‘Efendim, bizim belediyeler, sizin belediyeler.’ Böyle bir kavram zaten olmaz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na her belediye aittir. Bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının cumhurbaşkanı olduğu gibi... Birinci tarif zaten yanlış, devam eden tariflere baktığımızda, İSKİ’ye yapılan bu zulmün, oradan da bilinerek, hâlâ İSKİ genel kurulundan bir gün sonra bir toplantıda KDV üzerinden politika yapılıp, İstanbul'a zulmetmenin işaretinin oradan verildiği şüphesi ne yazık ki bizim kafamızda büyük soru işareti doğurmakta. Üzüntüyle takip ediyoruz. Ülkemizin Cumhurbaşkanı 2019 seçimlerinden sonra arzum şu idi. Bu şehre hizmet eden belediye başkanı ile sıkı diyalog, istişare, bir arada düşünce üretme, kentin fayda göreceği konularda iş birliği yapma prensibine uygun bir diyalog zemini. Kaldı ki geçmişte en yoğun eleştirileri kendileri; kendilerinin döneminde bu ülkenin Cumhurbaşkanı'ndan başbakanlarına veya birçok yetki ve mevki sahibi insanlarıyla nasıl bir araya geldikleri, İstanbul Büyükşehir Belediyemizin arşivlerinde mevcut.

Ancak ben, hâlâ 2019’daki seçimin insanların zihninde başka travmalara sebep olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi kimin ya? Hani bir toplantıda ifade edildiği gibi 2023 seçimlerinden sonra hemen sonra. İstanbul gerçek sahibi olan AK Parti’nin olacak. Açın bu konuşmayı İstanbul Danışma Kurulu toplantısında bu konuşmayı duyarsınız. İstanbul ne AK Parti'nin ne Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne İYİ Parti'nin. İstanbul, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, İstanbul, İstanbullunun. İstanbul dünya kenti. Ben bu anlayışı, bu yaklaşımı anlayamıyorum. Şu mecliste yapılan zulmün, o kötülük dolu hareketlerin, düzeltilmesine ya da uyarılmasına dönük hamle beklerken, dün yine bizimle yarışan konuların Ankara’da yapılması, beni ziyadesiyle büyük kaygıya düşürmektedir, çok üzmektedir Bu ülkenin kurumlarını, idarelerini, yöneticilerini Allah korusun. Memleketin iyi olması için İSKİ gibi kurumlar, yüceltilmeli, desteklenmeli. İETT gibi 150 yıllık kurumlar. Hatırlatırım o kurumun kulübünde top oynadınız. İki senedir önünüzde imza bekleyen, otobüs kredisi dosyası var. Yazıktır, günahtır. Herkesi, görevini yaparken; milletine hizmet etme bilinciyle ve şiarıyla hareket etmeye davet ediyorum. Partilerimize değil.

El koyulan bağış paraları hakkında…

Bence bu işlemi yapan, bu işleme imza atan; idarecisi, yöneticisi, bakanı, adı neyse. Hem orayı bağışta bulunan binlerce insan hem en sıkıntılı anında bu arada o bahsettiğiniz 6 milyon lira civarındaki rakam aslında bugünün neredeyse 15-16 milyon lirası. Her bağışta bulunan vatandaşımız ve onlardan o paralardan faydalanmak üzere olan yüz binlerce insanımızın bedduasıyla karşı karşıyadır. Onların bedduasıyla karşı karşıyadır. Utanç verici bir işlemdir. Bu şehirde ve başka şehirlerimizde Ankara'da ve diğer şehirlerimizde insanlarımızın belediyemize gayet usulen gayet uygun bir biçimde, şartsız bir bağış yaparak vatandaşımıza yardım şeklinde aktarılması söz konusu ki biz o rakamın iki katı kadar kısmını da aktardık. Vatandaşlarımıza para olarak nakdi yardım olarak verdik. Ama bu kısmını bloke etmişlerdi, veremedik ve şimdi de bu defterdarlığa aktarılıyor. Ayıptır, utanç vericidir. Dünyanın hiçbir yerinde bu işi anlatamazsınız. Askıda faturayı dünyanın her yerinde göğsünüzü gere gere anlatırsınız. Ama bu işlemi utanç içinde kalır dünyanın hiçbir yerinde anlatamazsınız. Milletimizin bedduasıyla karşı karşıyadır. Onlara bu beddua yeter.

Su zammı ile ilgili AK Parti grubunda da kamuoyunda da size şöyle bir eleştiri yöneltiliyor: Seçim vaadi olarak suya indirim yaptınız, bunun sorumlusu olarak sizi gösteriyor. Bu vaadinizden pişman mısınız? İki, şu deniyor. Hani siz doğal gaz ve elektrik zammıyla kıyaslıyorsunuz ya, işte "doğal gaz ithal ediliyor, su bedava, Allah'ın suyu, bedava sudan nasıl bir para istiyorsunuz" deniyor. “Melen'den geliyor, veriyorsunuz” deniyor. Ne diyorsunuz?

‘Allah'ın suyu’ dediğiniz su için biz devlete üç milyar lira elektrik faturası ödüyoruz. "Allah’ın suyu" dediğiniz suyu temizlemek için geçen seneden bugüne, ülkeyi kötü yönetenlerin kur, faiz, para politikaları yüzünden; artan dövizden ve faiz oranlarından ve enflasyondan dolayı yüzde 300 fark ödüyoruz. Bu şehir yatırım yapıyor. Bu şehir, şu anda onların ihmal ettiği müsilaj meselesinden dolayı. 1 milyar Euro’luk yatırım yapmak zorunda. Ne demek biliyor musunuz 1 milyar Euro? Fazla değil dokuz ay önce 8 milyar TL idi; şu an 16 milyar… Neredeyse iki katı.

Bazen yaradanın bize bahşettiği suya karıştılar. Yağmur yağmadı diye sevinenleri ben hatırlıyorum ama Allah güzel düşünen insanların kalbine göre verir. Allah verdikçe veriyor, yağmur yağdıkça yağıyor. Yağıyor; ama bu suyun evlere ulaştırılması için şu masrafları yapmak zorundasınız. Evet, biz indirim yaptık neden biliyor musunuz? İSKİ’nin bizden önce kasasını söğüşleyenler; yani 4,5 milyar… Yani İSKİ, kasasında parayı biriktirip yatırım yapsa, müsilajla ilgili sorunları aşsa sorun yok. 4,5 milyar lirasını söğüşlediler. Büyükşehir Belediyesi aldı, bir yerlere aktardı… Burası Dingo’nun ahırı ya… Biz hâlâ onu İSKİ ile sayışıyoruz; arazi veriyoruz İBB olarak; ödemek zorundayız. Aynen İGDAŞ'ta üç ay sadece üç ay, BOTAŞ'a faturalarını ödemeyip 1 milyar 900 milyon liraya maliyetle faturalarını ödememiz gibi..

Yani parayı söğüşlemenin bir merkeziydi İSKİ. 4,5 milyar, bizden önceki dönemlerde, altı-yedi yılda, beş yılda… Biz de burası paranın söğüşleneceği yer değil dedik. İSKİ’nin işi su vermek, yatırım yapmak. Bize de yatırımın yapılacağı kadar para; yüzde 40 indirim yaparsak, yüzde 40'a yakın, onlar biraz daha artırdı. Ve yine fiyat artışlarına göre, revizyonlar yaparsak biz bu yatırımları yaparız. Bakın şu kadar engellenmemize rağmen, artış verilmedi diyecek kadar az, ülkedeki enflasyon, zamlar, şunlar bunlar… Sadece ve sadece İstanbul’daki sel baskınlarını ortadan kaldırmak için 1,5 milyar yatırım yaptı İSKİ. Arıtma tesislerimiz sürüyor, Baltalimanı’nda, Tuzla’da; yeni tesislerin temellerini atıyoruz, yeni yatırımlar yapıyoruz. Yeni arıtma tesislerinin başlangıç aşamalarındayız. Dolayısıyla, İBB olarak indirimden pişman değiliz. Bunu söyleyen arkadaşların, kötü niyetlerinden utanç duyuyorum, bir İstanbullu olarak.

Su zammı ile ilgili bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?

İBB olarak bundan sonra az önce söylediğim gibi İBB'nin kurumu İSKİ, asla ve asla maliyetinin altında su satamaz. Kanun bunu diyor. Tabii şu an satıyor. Maliyetinin çok altında yüzde 40 altında. Ne diyorum size? Bütçeyi söylüyorum bakın 14 milyar 900 milyon ama şu anki tahsilatlarımızla biz onun 4 milyar 900 milyon altındayız. Bu kadar gerisindeyiz. Dolayısıyla İBB olarak bu karara imza atan ve ısrar eden herkes hakkında suç duyurusunda ve bunun tahsili noktasında uğratılan zararın tahsili noktasında da davalarımızı hukuki davalarımızı hazırlıyoruz. Elbette ki yine olağanüstü genel kurula getireceğiz. Elbette ki yine bunu genel kurulda tartıştıracağız. Ben size bir şey söyleyeyim mi? O kararı alan o karar için orada kendini paralayan arkadaş bile 3 gündür uykusuzdur ben nasıl böyle kötü bir iş yaptım diye eğer aklı varsa. Rahat uyuyorsa Allah akıl versin ona. Ama biraz aklı varsa 3 gündür o bile uykusuz kalmıştır. Çünkü yanlış bir iş yapmışlardır. Ben bütün diyalogları açtım. Ben size bir şey daha ifade edeyim bakın. Bir gün önce kendilerini aradım. CHP Grup Başkan Vekili AK Parti Grup Başkan Vekili. Kendilerine dedim ki bakın işin sonucuna geldik. Lütfen ortak akılla düzgün bir işleyişle Meclisi yapın.

Ben Meclise katılmıyorum ki o ortamı siyasallaştırıyor birileri. Onun için katılmıyorum. Lütfen İSKİ'ye yakışan bir karar çıkartın. Efendim çalışıyoruz ediyoruz son aşamaya geldik ama biz son toplantımızı Meclisten önce yapacağız orada aldığımız kararla Meclise geleceğiz. Sayın Başkan bak bu ortak akıl değil. Siz diyorsunuz ki Meclise girerken karar alacağız kimseye bir şey söylemeyeceğiz çıkacağız tam o anda söyleyeceğiz bu yüzde 20 küsur zam diyorlar ya o. CHP Grup Başkan Vekili telefon mikrofonda beni dinliyorlar ikisi oradalar. Dedim bakın sayın başkan böyle olmaz bu işi lütfen tartışın bir karar oluşturuyorsanız getirin bir araya.

Münaara edilsin. Ne için bunu öneriyorsunuz? Tabii oranları bilmiyoruz o arada. Ne için bu böyle bizimkilerde karşı tez varsa ona aktarsın ortak akıl istemiyor muyuz yani? İSKİ'de beraberce bir akıl üretelim yani. Tamam biz bir daha düşünelim falan. O gün içinde bunu Doğan Bey birkaç kez sorguladı kendisi. Görüştük işte başkana selam söyle konuşacağız. Ve yine Meclisin göbeğinde hiç kimsenin haberi yokken teklif sunuyorlar. Bunun adı ne biliyor musunuz? Bunun adı kötü niyet. Bunun adı kötülük. Bak bu kadar açık ve şeffaf yönettik süreci. İlk toplantıda beraber olduğumuz Meclis Başkan Vekilimiz de bütün bunların şahididir. Kendisini de özellikle davet ettim. Bütün bunların şahididir. Ben elimden geleni yaptım. Ortak akıl matematik. Sevgili dostlar kıymetli halkımız değerli basın mensuplarımız matematik. Elektriğin zam ayarı elimde değil doğal gazın zam ayarı benim elimde değil. Mazotun zam ayarı benim elimde değil. Kaldı ki vatandaşımız yüzde 50'ye yakın bir asgari ücret zammı aldı o benim elimde değil kaldı ki o bile yetmez. Bütün bunların regüle edildiği bir ortamda siz İSKİ'ye yüzde 20 zam veriyorum demekle siz kimi aldatıyorsunuz ya. Yani Fatma Hanımı mı aldatıyorsunuz su bedava diyerek.

Geçtiğimiz cumartesi günü altı lider bir araya geldi ve siz de bu altılı buluşma hakkında tweet’ler attınız. Bu altı lider 27 Şubat'ta, Necmettin Erbakan anmasında yine bir araya gelecek. İstanbul Kongre Merkezi'nde bir araya gelecek. Birincisi, size böyle bir teklif yani davet geldi mi henüz? İkincisi Belediye Başkanı'ndan öte Ekrem İmamoğlu olarak o altılı masayı nasıl değerlendirirsiniz?.

Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi tarihinin en kıymetli fotoğraf olarak değerlendiririm. İkincisi rahmetli Erbakan'ın anma töreni konusunda Büyükşehir Belediyesi olarak Saadet Partisine, o konudaki ilgili vakıflara, bütün derneklere yoğun bir destek vererek en saygın bir biçimde anılmasına bir ortam hazırlıyoruz. Şöyle ifade edeyim; Türkiye'nin gelecekte az önce yaşadığımız tek bir ağızdan tek bir kişinin; hangi kurulda olursa olsun ama İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ama bilmem ne grubunda; ama bilmem nerede değil; ortak aklın, demokrasinin, daha güçlü bir parlamenter sistemin var olduğu bir gelecek için elbette ki yanındanız. Biz, halkımızla beraber bu süreci destekleyip işte az önce yaşadığımız bütün olayların yaşanmaması için inşallah hep birlikte en güçlü değişimi önümüzdeki seçimde yaşayacağımızı düşünüyorum.