'Mavi Balina' hangi çocukları buluyor?

'Mavi Balina' oyununun hedef kitlesi çocukların özellikleri ortaya çıkmaya başladı. Oyun, aile içi iletişimi az, yaşam amacı olmayan çocukların ilgisini çekiyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Şantaj komutlarıyla oynayanları intihara sürüklediği iddia edilen “Mavi Balina” oyunu, özellikle ergenlik çağında çocukları olan ebeveynleri korkutmaya başladı. Çok sayıda vatandaş Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı arayarak oyun hakkında bilgi aldı. Bakanlık yetkilileri, ailelerden gelen başvurular üzerine konuyu gündemlerine aldıklarınısöylediler.

NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç, oyunla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi:

“Gençlerdeki intihar eğilimi ve intihar vakalarının artması nedeniyle Fransa’da bilgisayar oyununa karşı kırmızı alarm verildi. Gençler ve aileleri oyuna karşı uyarıldı. Bağımlı hale gelenleri kurtarmak için çalışmalar başlatıldı. Bu tür bilgisayar oyunları ‘Beyin Yıkama’, ‘Şartlandırma’ stratejisiyle yapılıyor. Gençler bir kez bu döngü içerisine girdiğinde, takıntıdan ve bağımlılıktan kurtulamıyor. İntihara sürükleyen oyunun reklam ve algı operasyonları sosyal medya üzerinde oldukça güçlü. İnternet erişimi olan her yerde cihazlar üzerinden erişimi çok kolay.

ÖLÜM KORKUSU KULLANILIYOR

Oyunun programlaması tamamen otorite, emir kipleri, gizli telkin ve merak dürtüsüyle birlikte güçlü ölüm korkusunun kullanılmasından oluşuyor. Özgüveni düşük, yetersizlik inancı içerisinde olan ancak yaşı gereği kendini bir şekilde başkalarına ispat etme gereği duyan gençlere rol modelleri ve görevler veriliyor. Birinci görevi yerine getiren gençler, her geçen görev ve sürede emirlere ve oyuna karşı bağımlı hale geliyor. Gençler bu oyunun bir parçası haline gelmiş yeni bir kişiyle tanışmaya, buluşmaya zorlanıyor. Bu kişilerle görüşmelerde kendilerine ait özel bilgiler (nerede oturduğu, aile bilgileri vb.) alınıyor.

Oyunun çemberine düşenler genellikle aile içi iletişimi az, yaşam amacı olmayan, aşırı şımartılmış ve ‘hayır’ kelimesinden mahrum bırakılmış çocuklar. Aileler mutlaka çocuklarının farkında olmalı ve onların üzerinde öz denetim sağlamalı. Özellikle gece 03.00’ten sonra kalkıp oyun oynuyor ya da korku filmi izliyorsa, ‘suskunluk’ ve ‘yalnızlık’ orucuna girdiyse, size ya da arkadaşlarına karşı zarar verme gibi eylemleri varsa, yaptıklarının resmini çekme ve kanıtlama çabası içindeyse, elinde, kollarında, kasıklarında ya da herhangi bir yerinde hayvansal figürler varsa, vücuduna kesici aletlerle zarar vermişse, odasında yaşamaya başladıysa çocuğunuz için alarm zilleri çalmaya başladı demektir. Bu bağımlılıktan çocuğun bilinçaltı programının yeniden yapılandırılmasıyla kurtulmak mümkün.”