Nasuh Mahruki: Bin kere 'hayır'

Kısa süre önce AKUT başkanlığından istifa eden Mahruki istifa süreci ve anayasa değişikliği referandumu konularında açıklamada bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kısa süre önce AKUT'un başkanlığından istifa eden ve yönetim kurulu kararınca onursal başkanlığa getirilen Nasuh Mahruki, 'Doğada liderlik' temasıyla açtığı kurs için geldiği Antalya'da, istifa süreci ve anayasa değişikliği referandumu konularında açıklamada bulundu. Aklı başında ve vatanını çok seven biri olduğunu belirten Mahruki, şöyle konuştu:

'BU SAÇMALIĞA EVET DEMEM MÜMKÜN DEĞİL'

"Bu saçmalığa 'evet' demem mümkün değil. Vatanını, milletini seven, Cumhuriyetin kazanımlarının farkında olan, laikliğin, sosyal devletin, demokrasinin neler getirdiğinin farkında olan, Atatürk Cumhuriyeti'nde yaşamanın tadına varmış birisinin başkanlık gibi diktatörlük, Ortadoğululuk sistemini kabul etmesi mümkün değildir."

Türkiye'nin başkanlık gibi bir sisteme ihtiyacı olmadığını savunan Nasuh Mahruki, şöyle devam etti:

"Türkiye şu anda terörle, ekonomi ile uğraşmaktadır. En son ihtiyaç duyduğumuz şey bu sorunları yaratanlara daha büyük yetki vermek. Başkanlık sistemine şiddetle karşıyım, bin kere hayır. Böyle bir şeye Türkiye'nin asla evet dememesi gerekir. Dediği andan itibaren Türkiye daha zor ve çalkantılı günlerle karşı karşıya kalacak. Türk milletini sağduyuya davet ediyorum. Türk milletinin eninde sonunda doğruyu yapacağına inanıyorum. Bu başkanlık sistemi Türkiye'ye barış huzur getirmez. Bu sistemde kötü bir niyet var."

İktidarın halkı taraflaştırdığını iddia eden Nasuh Mahruki, "Benim karşımda olursan sana yaşam hakkı yok' diyor. Hiçbir devlet ihalesi yok, ekonomik anlamda destek yok. 'Evet' videoları yayımlayanların gelirleri yılda birkaç milyon dolar. Çünkü onlar bu paranın devam etmesini istiyor" dedi.

AKUT İÇİN PAZARLIK

AKUT'tan istifa ettikten sonra suların durulduğunu söyen Mahruki, derneğin son yıllarda yaşadığı sıkıntının kendisinin siyasi söylemleri olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

"Bu söylemlerimin bedelini AKUT'a ödetmek istediler. AKUT operasyona çıkartılmıyor, hatta yerleşkelerinden bile kovuluyordu. Biz de sonunda bir pazarlık yaptırdık. Yönetim kurulunun yanında bize sıkıntılar yaratan kişiye telefon açtırdık. Bu kişiye hepimizin duyması için hoparlörü açıp 'Nasuh'un gitmesi durumunda bize sözler verdiniz. Devletin gücünü göreceksiniz diye, hakikaten bunları yapacak mısınız' diye sordu arkadaşlar. 'Evet yapacağız, hatta daha fazlasını, 100 katını yapacağız' dedi. Bunları duyunca çekildim. Dernekteki yönetim kurulu başkanlığımdan ayrıldım. Onursal başkanlığa getirildim. İstifa sonrası AKUT operasyon anlamında rahatladı. İki yıldır operasyona çıkamayan ekiplerimiz vardı, şu anda başını kaldıramıyor. AKUT amacına uygun hareket ediyor. Olayın şekli yanlış oldu ama AKUT olarak amacımıza tekrar geri döndük. Hele kış aylarında çok önemliydi. Kararı almak zorunda kaldık." (ANTALYA / DHA)