Disney, Einstein ve Jobs aynı dertten muzdaripti

Aslında her şey Akademi Disleksi’deki online testini çözmemle başladı. Testin sonucuna göre bende de yüksek oranda Disleksi yani ‘Özgül Öğrenme Güçlüğü’ ihtimali çıkınca, bu rahatsızlık hakkında her şeyi öğrenmek istedim...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yunancadan türemiş olan Disleksi’nin anlamı ‘zayıf dil.' Bir kere toplumun genelinde bilindiği gibi, Disleksi bir hastalık değil. Hastalık olmadığı için bir tedavisi de yok. Yapılan araştırmalarda Dislektik bireylerin anne-babalarında da bu tür belirtiler olduğu yönünde bulgular elde edildiği için, Disleksi’ye kalıtsal, nörolojik ve yanlış öğrenme kaynaklı gelişebilen bir rahatsızlık diyebiliyoruz.

Amerika’da yapılan bir araştırmada her beş öğrenciden birinin Dislektik olduğu tespit edilmiş. Bilinçli ya da bilinçsiz bu tip bir rahatsızlığa sahip olan ve nasıl müdahale edileceğini bilmeyenler, kendine güven konusunda, okul ve iş hayatlarında başarısızlık yaşayarak büyük bir hüsrana uğruyorlar.

Bu rahatsızlık sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de oluyor. Okumakta, yazmakta, hecelemekte ya da matematikte yetenekleri olmasına rağmen zorluk çeken bireylerin bu dertten mustarip olmaları büyük bir ihtimal.

HARFLERİ KARIŞTIRMA BELİRTİLERDEN BİRİ

Her ne kadar okulda okumayı ilk söken öğrencilerden olsam da, zaman ve zamanı yönetmekte nedense fazla başarılı değildim. Ya da çoğu zaman kelimelerin başlarındaki harfler sonundaki ile yer değiştirirdi; mesela, çöp torbası diyeceğime pöç torbası derdim. Zaman kavramını doğru algılayamama ya da harfleri karıştırma da Disleksi’nin önemli belirtilerin de biri.

Bana teşhis koyma yolunda sitelerindeki online testi yapmamı isteyen Akademi Disleksi’nin kurucularından Gökhan Karatepe’nin anlattığına göre Disleksi, normal ve normalüstü bireylerde yaş düzeyinde gelişim gösterememiş okuma, yazma, aritmetik, bedensel koordinasyon becerilerinde gerilik görülmesi durumu.

HİPERAKTİVİTE İLE KARIŞTIRILIYOR

Disleksi tanısının konması için bireylerin başka bir nörolojik, psikiyatrik tanısı olmaması ve normal/normal üstü zeka puanına sahip olmaları gerektiğini belirten Karatepe, genelde Disleksi’nin ‘Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’ tanısıyla karıştırıldığının altını çiziyor. Bu rahatsızlıktan mustarip bireyler b ve d, p ve q harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama gibi sorunlar yaşıyorlar. Karatepe, bu duruma ‘ayna görüntüsü’ dendiğini belirtiyor ve devam ediyor:

adam Gökhan Karatepe

“Disletik bireyler okuma sırasında yanlış heceleme, tersten okuma, harf karıştırma gibi hatalar yapabiliyor. Uzun süreli bellek ve kısa süreli bellek arasındaki iletişim etkili olarak sağlanamadığından, bilgi edinme süreçleri Disletik olmayan bireylere göre daha çok çaba gerektiriyor. Hafızaları yaş düzeylerine göre zayıf olduğu için, bundan mustarip bireyler kendilerini ifade etmekte güçlük çekerler, zaman kavramını tam olarak algılayamadıkları için organize olmakta da zorlanırlar. Öğrenmekte zorluk çeken Dislektikler, normal bireylerden farklı olarak, sadece değişik öğrenme yöntemleriyle bu zorluğu aşabiliyorlar. Disleksi hakkında en bilinen semptomlardan biri olan, ters okuma, harf ve kelimeleri karıştırma aslında bu rahatsızlık hakkında sadece ufak bir ipucu veriyor.”

SADECE DİSKLEKTİK BİREYLER İÇİN İŞ İLANI

Geçen pazartesi başlayan 7 Kasım'a kadar devam edecek olan Disleksi Farkındalık Haftası fikri de dünya çapında Dislektik bireylerin birçok alanda kabul görmesine rağmen ülkemizde halen çoğunluk tarafından bilinmemesinden dolayı ortaya çıkmış.

Karatepe’nin anlattığına göre, yurtdışında bir pazarlama/reklamcılık şirketi yalnızca Dislektik bireylerin başvuru yapacağı iş ilanları oluşturmuş, ya da İngiltere’de Harry Potter serisinin son kitabının Dislektik bireyler için hazırlanmış fontlarla basımı yapılmış. Yurt dışında bu tür örneklerin olması, farkındalık haftası ile ilgili çalışmalar yapmak için itici güçleri olmuş. Bu yıl dördüncüsünü düzenledikleri 1-7 Kasım Disleksi Farkındalık Haftası, geçen pazartesi 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi’nde yaklaşık 300 kişinin katıldığı bir seminerle başladı. Bu seminer yıllardır sürdürdükleri bir sosyal sorumluluk projesinin de önemli bir ayağı imiş. 4 Kasım Cuma günü ise eğitimciler, ebeveynler ve ilgilenen herkese açık olarak Ekin Koleji Ataşehir Kampüsü’nde bir eğitim düzenleniyor. Bunların dışında tüm hafta boyunca ‘keşkebilseydiniz’ ve ‘disleksininfarkındayım’ hashtaglariyle sosyal medyada da bir kampanya sürdürülüyor. Amaçları tabii ki farkındalığı arttırabilmek!

OKUL ÖNCESİNDE TANI KOYULAMIYOR

Disleksi'nin tanısı, okul öncesi dönemde konulamayan bir güçlük olduğunu belirten Karatepe, sözlerine şöyle devam ediyor: “Okula başlayana kadar anne ve babaların bu rahatsızlığı anlayabilmesi çok zor. Tanı kriterleri arasında okuma yazma ve aritmetik beceriler yer aldığından dolayı bireyin okula başlamış olması gerekiyor. Bu noktada ailelerin ve öğretmenlerin, eğitimcilerin bilinçli olması çok önem taşıyor. Belirtilere sahip bireylerin ailesinin tanı konabilmesi için derhal çocuk psikiyatrlarına başvurmaları gerekiyor. Bu bireyler yaşadıkları durumlar nedeniyle daha içe kapanık, sosyal iletişimden kaçtıkları için, onlara uygun öğrenme stilleri ile aktarılmayan derslerde ilgilerini kaybedip hareketlilik gösterebiliyorlar. Bir de işin psikolojik boyutu var tabii. Başarısızlık, yetersizlik hissi, beklentilerin karşılanamaması gibi durumlar Dislektik bireyleri depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara daha eğilimli kılıyor.”

SPIELBERG, EINSTEIN, JOBS

Bildiğimiz Disletik ünlüler arasında Steven Spielberg, Albert Einstein, Jennifer Anniston, Jim Carrrey, Tom Cruise, Magic Johnson, Walt Disney, Salma Hayek Orlando Bloom, Keira Knightly, Steve Jobs gibi isimler var. Baktığımız zaman oldukça farklı alanlarda yetenekleri olan isimler bunlar. Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen bir Disleksi Farkındalık Haftası etkinliği sırasında da oyuncu Aslı Enver’in de Dislektik olduğu ortaya çıkmış.

Bunları öğrenince, o kadar bozulmadım doğrusu bana konan tanıya… Disleksi’min sadece dikkat etmem ve geliştirmem gereken bir durum olduğunu anlayınca, bu yazıyı sizlerle paylaşmam şart oldu. Eğer kendinizde ya da tanıdığınız birinde bu rahatsızlıktan şüpheleniyorsanız, Disleksi tanısı için ayrılmış online testi testi yapabilirsiniz.