Gündüz: Acılarıyla kenara itilmiş sessizlerin çığlığı, öfkesi olacağım

Alkollü sürücünün çarpması sonucu 19 yaşındaki oğlunu kaybeden ve adalet mücadelesi başlatan Menderes Gündüz milletvekili adayı oldu. Gündüz, “Haksızlığa uğramış her yurttaşın sesi olacağım” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA – Türkiye’nin tarihi seçimine sayılı günler kala milletvekili adayları seçmenlerin desteği için sahada. Türkiye’nin problemlerine çözüm üretmeyi taahhüt eden muhalefetin adayları yargıdan ekonomiye çok sayıda başlıkta vaatlerde bulunuyor.  

Ankara’da 15 Temmuz 2020 tarihinde alkollü olduğu tespit edilen sürücünün çarpması sonucu vefat eden 19 yaşındaki profesyonel bisiklet sürücüsü Umut Gündüz’ün babası Menderes Gündüz de siyasete atıldı. Türkiye Komünist Partisi’nden Ankara 3’üncü bölge 1’inci sıra milletvekili adayı olan Gündüz Gazete Duvar’ın ‘Adaylarla 5 Soru 5 Cevap’ köşesine konuk oldu.

 

‘MECLİS İŞLEVSİZ BIRAKILMIŞ’

Oğlunun ölümüne sebep olan sürücünün tahliyesinin ardından yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek hakkında davalar açılan Menderes Gündüz toplumda öfke biriktiğini söyledi. Seçildiği takdirde haksızlığa uğrayanların sesi olacağını belirten Gündüz’ün sorularımıza yanıtları şu şekilde oldu:

Neden milletvekili adayı oldunuz?

Oğlumuz Umut Gündüz’ün kaybından sonra kaza denilerek meşrulaştırılan cinayetin sorumlusunun 4 ay gibi kısa süre tutukluluğunun ardından yürüttüğümüz adalet mücadelesinde acı bir tecrübe edindik. Bisiklet, motosiklet, kadın ve iş cinayetlerinde ülkenin tamamında cezasızlık politikası hüküm sürmekte. Her işlenen cinayette yasal eksiklikler var. Meclis işlevsiz bırakılmış. Yapanın yanına kâr kaldığı bir düzene dönüşmüş. Ben de başta yaşadığımız büyük kaybın ardından ve dayanışma içerisinde olduğumuz ailelerin sözcüsü ve Meclis’in daha çok halktan yana yasal düzenlemeleri yapması, adalet çığlığını yaşayan biri olarak Meclis’te duyulur ve görülür olması için milletvekili adayı oldum.

‘TEK VE ÇARESİZ KALMAK DEMEKTİ’

Neden Türkiye Komünist Partisi’nden aday oldunuz?

Ülkemiz gibi baskı, zorbalık ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir yerde örgütsüz olmak tam da bu dediğim şeylerde tek ve çaresiz kalmak demekti. Bur zorlu süreçte başta partimiz her süreçte tüm birimleri ile yanımızda oldu. Ülkemizin her köşesinde etkin, disiplinli ve ahlaklı mücadelelerine tanıklık ettiğimiz Türkiye Komünist Partisi milletvekilli adaylığımızda etkili oldu.

‘BİRİKEN ÖFKE VE TALEP TARİHİ BİR FIRSAT’

İktidar da muhalefet de 14 Mayıs 2023 seçimine ayrı bir önem atfediyor. Sizce bu seçimi kritik kılan ne?

Ülkemizde 20 yılı geçkin zamandır AKP iktidarda ve son beş yıl tek adam rejimi denilen ucube bir rejim tarafından yönetiliyor. Yoksul halk 20 yıldır muhalefetin etkili bir mücadele yapmamasına rağmen bu zorba rejimden kurtulmak istiyor. Halk bu rejimden, özelde Erdoğan’dan kurtulmak için çok büyük bir öfke biriktirdi. Sendikalar, meslek odaları ve muhalif tüm kesimler baskı ve zorbalıkla susturuldu. Elindeki yargı sopasını sonuna kadar kullandı. Tüm bunlara rağmen halkın haklı talebi artık ‘değişim’ diyor. Biriken bu öfke ve talep tarihi bir fırsat.

Size göre Türkiye'nin en büyük sorunları nelerdir?

Ülkemizde her yurttaşın karşılaştığı en belirgin sorun işsizlik, adaletsizlik, ötekileştirme, siyasi iktidara yakın değil iseniz haklı dahi olsanız haksızlığa uğramak.

‘HAKSIZLIĞA UĞRAMIŞ HER YURTTAŞIN SESİ OLACAĞIM’

Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz, milletvekili olduğunuz takdirde ilk olarak hangi çalışmaları hayata geçireceksiniz?

Yargının bağımsız, her alanda fırsat eşitliğinin sağlandığı, insan odaklı yaşam odaklı bir yönetim, baskı ve zorbalığın olmadığı bir Türkiye. Milletvekili seçildiğim takdirde ülkemizde haksızlık ve hukuksuzluğa uğramış her yurttaşın sesi olacağım. Kaza-kader denilerek acıları ile kenara itilmiş sessizlerin çığlığı, öfkesi olacağım. Başta ülkemizde son yıllarda artan bisiklet, motosiklet, kadın ve iş cinayetlerini önleyecek yasal düzenlemeler, aileler ile dayanışma ve mücadeleyi büyüteceğim. Halkın Meclis’i halkın sorunlarını konuşacak. Bir avuç zenginin daha fazla zengin olması için bu halk kurban edilmeyecek.