TMMOB: AKP’nin kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz

TMMOB Başkanı Emin Koramaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meslek örgütlerinin seçim sistemlerinde değişiklik yapılacağı yönündeki açıklamasına tepki göstererek, “Barışı savunduğumuz için kurumlarımızı hedef alan Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi de "Örgütlerimiz, ne sarayın ne rant virüslerinin örgütü olacak. Mimarlar Odası sarayın değil halkın hizmetinde" şeklinde açıklama yaptı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısı öncesi yaptığı açıklamada meslek örgütlerine ilişkin, "Meclis’te bekleyen birçok iş vardır. Bunlardan biri de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslaktır. Geçtiğimiz günlerde Ankara Barosu’nun ve aynı zihniyetteki yapıların fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim usulüne yönelik düzenlemenin aciliyetini ortaya koymuş, en kısa sürede Meclis’in takdirine sunmalıyız" dedi.

Bu ifadelerin arından yazılı açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz, Erdoğan’a tepki göstererek, "İktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumlarımızı hedef almayı bir alışkanlık haline getirdi. Daha önceki yıllarda özelleştirme uygulamalarına karşı çıktığımız, kentsel mekanlarımızı koruduğumuz, barışı savunduğumuz için kurumlarımızı hedef alan Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerinin demokrasiyle bağının kalmadığını belirten Koramaz’ın açıklamalarının satır başları şu şekilde sıralandı:

KONTROL ETMEK İSTİYORLAR: Uzun zamandan bu yana, Cumhurbaşkanının söylem ve pratiklerinin demokrasiyle bağı kalmamıştır. Demokratik seçimler ile kazanamadığı kurumları, devletin tüm olanaklarını kullanarak işleyemez hale getirmek, gerekirse kayyumlar eliyle o makamları işgal etmek, AKP’nin yönetme biçimi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı, baskı ve zor yoluyla sindiremediği meslek örgütlerini, "yasal düzenleme" yoluyla işlevsizleştirmek ve kontrol etmek istemektedir.

YÖNETİMLERİN NASIL OLACAĞI YASALARDA AÇIK: Meslek örgütlerinin yönetimlerinin nasıl oluşacağı kendi yasalarında açık biçimde düzenlenmiştir. Her üyemiz, bu seçim süreçlerinde yer alarak birlik politikalarının ve yönetim kurullarının belirlenmesinde söz sahibi oluyor. Herkesin özgürce katıldığı demokratik seçimlerle de yönetim kurulları belirleniyor. Üyeler nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığı için genel kurullar sürecinde başarı kazanamayanlar, yukarıdan aşağıya operasyonlarla ilerici meslek örgütlerine müdahale etmeye çalışıyorlar.

RAHATSIZLIĞIN ASIL NEDENİ GAYRETİMİZ: Bizler biliyoruz ki, AKP’nin rahatsızlığının asıl nedeni toplumsal olanı koruma yolundaki inadımız ve gayretimizdir. Fabrikalarımızın, madenlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın satılmasına karşı kamusallığı savunmamızdır. Gerici, muhafazakâr uygulamalar karşısında ilericiliği, çağdaşlığı, laikliği savunmamızdır. Faşizan, baskıcı, ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği savunmamızdır. Sermayenin sınırsız sömürü isteğine karşı emeği ve alın terini savunmamızdır.

ÇOĞULCULUĞU SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ: Bizlere nasıl saldırırlarsa saldırsınlar, savunduğumuz değerlerden geri adım atmayacağız. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesi izin vermeyeceğiz! AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. “Tek adam, tek parti” anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz.

'MİMARLAR SARAYIN DEĞİL HALKIN HİZMETİNDE'

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamada ise, meslek odalarının kamu kurumu niteliğinde anayasal kuruluşlar olduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi:

“Cumhuriyetin kurucu değerlerinin geliştirilmesinin, bilimin halk yararına icra edilmesinin, doğal ve kültürel varlıklarımızın korunmasının sigortalarıdır. Cumhuriyetin kurucu değerlerine, Atatürk’ün halkına emanetinin simgesi olan Atatürk Orman Çiftliği’ne, hukuka, vicdana aykırı Kaçak Saray’ı yapanların Meslek Odalarını hedef almalarının ne anlama geldiğini biliyoruz. Meslek örgütlerimiz genel kurullarından aldığı yetki, geleneğinden aldığı mücadele ile toplum hizmetinde kamu yararını savunmaya devam edecektir. Örgütlerimiz, ne sarayın ne rant virüslerinin örgütü olacak. Ülkede değişmesi gereken en acil şey, baskıcı otoriter yönetim zihniyetidir. Demokrasi, Cumhuriyet ve parlamenter sistem vazgeçilmezimizdir. Cumhuriyet değerlerini, laikliği ve demokrasiyi savunmaya, bilimi ve tekniği halkımızın hizmetine sunmaya devam edeceğiz. Mimarlar Odası sarayın değil halkın hizmetinde.” (DUVAR)