Bir ‘Taş atan çocuk’ hikâyesi

Civan Boltan adlı çocuk, 2008 yılında “polise taş attığı” gerekçesiyle tutuklandı. 6 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı. “Cezaevinde daha çok öfkelendik” dedikten sonra yaşadıkları, bir dönemi anlamak için öğretici. Türkiye’de yargılandığı davalardan ağırlaştırılmış ömür boyu ve 95 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. AİHM’in aldığı karar ise Boltan’ın durumundaki hükümlüler için emsal teşkil ediyor.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005 yazında geldiği Diyarbakır’da yaptığı konuşmada “Kürt sorunu, bu ülkenin başbakanı olarak herkesten önce benim sorunumdur" demiş ve sorunları “Daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlık hukuku, daha çok refahla çözeceklerini” dile getirerek “demokratik açılım” beklentilerini güçlendirmişti. Bir iyimserlik halinin güçlenmesine neden olmuştu.

Ancak bu iyimserlik havası uzun sürmedi. Erdoğan’ın konuşmasından kısa bir süre sonra Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi bombalandı ve denilebilir ki “sertleşme süreci” bu olayın ardından başladı.

Civan Boltan, ilk kez 'taş atan çocuk' olarak cezaevi ile tanıştı

Diyarbakır 2006 yılında 5 gün süren büyük olaylara sahne oldu. Kente 14 HPG’linin cenazesi gelmişti ve onlar için yapılan tören sırasında polis ile çatışma meydana gelmişti. Gösteriler bölgenin diğer illerine de yayılırken Diyarbakır’da aralarında çocuk ve kadınların da olduğu 14 insan hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı, işkence gördü. Olayları değerlendiren Erdoğan, güvenlik güçlerinin 'kadın da olsa çocuk da olsa' gereğini yapacağını belirtmişti.

Mart 2008’de Newroz kutlamalarında çıkan olaylarda dört kişinin hayatını kaybetmesi, yüzlerce kişinin yaralanması, gözaltına alınması, Diyarbakır’da F-16’ların kalabalığın üstünde alçak uçuş yapması, sertleşme sürecinin 2008’de de devam edeceğini gösteriyordu.

Dönemin başbakanı Erdoğan, bu olaylardan sonra, 20 Ekim 2008’de Diyarbakır’a geldi. Diyarbakır, yaşanan olayları unutmamıştı ve protesto gösterileri yapıldı. Kepenkler kapatıldı. Protesto eylemine katılan çok sayıda kişi gözaltına alındı, tutuklandı.

Gözaltına alınıp tutuklananlardan biri de Civan Boltan adlı çocuktu.

‘DAHA ÇOK ÖFKELENDİK’

Boltan, Başbakan Erdoğan’ın 20 Ekim 2008 tarihinde Diyarbakır’ı ziyareti sırasında, polise taş attığı iddiasıyla tutuklandı. Boltan 6 ay tutuklu kaldı. Serbest bırakıldığında hakkında 23 yıl hapis istemiyle Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.

Aynı tarihlerde “taş atan çocuklar” tartışması sürüyordu Türkiye’de. Binlerce çocuk gösterilere katıldığı, taş attığı gerekçesiyle tutuklanıp cezaevlerine konulmuştu. Polisin sokakta yakaladığı çocukların ellerini koklayarak gösteriye katılıp katılmadığını öğrenmeye çalıştığı bir dönem. Cezaevlerine konulan çocuklar, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) mağduru olarak anılmaya başlanmıştı.

Bu çocuklardan biri olan Civan Boltan, serbest kaldıktan sonra bir gazeteye konuşacak ve “İşkence gördük, daha çok öfkelendik. Ben ıslah yerine daha çok öfkelendim. Cezaevinden çıktıktan sonra yeşil kartımız iptal edildi. Okulu da bırakmak zorunda kaldım. Farklı gözle baktıkları için okutmadılar ve okuyamadım” diyecekti.

ÖLDÜĞÜ SANILDI AMA…

Boltan, davası sürerken, 2010 yılında PKK’ye katıldı.

Hapiste 'Daha çok öfkelendiğini' söyleyen 'Taş atan çocuk', iki yıl sonra Bingöl’de çıkan bir çatışmada yaralandı. Bomba elinde patlamıştı Boltan’ın. Sağ kolu kopmuş, sol gözü tamamen, sağ gözü ise yüzde 70 oranında görme yetisini kaybetmişti. Kafasına isabet eden şarapnel parçası hâlâ duruyor.

Askerler arazide bulmuştu Civan Boltan’ı. Cansız yatıyordu. Öldüğünü sanmış olmalılar ki ceset torbasına koyarak Bingöl’deki hastane morguna kaldırmışlardı. Doktorlar Boltan’ın yaşadığını fark etmiş ve tedavisine başlamışlardı.

Tedavinin ardından Diyarbakır T Tipi Cezaevi’ne konuldu Boltan. Hakkında 3 ayrı iddianame hazırlandı. Özel Yetkili Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirilen iddianamede Boltan hakkında 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 154 yıl hapis cezası istendi.

Öldü sanılıp ceset torbası ile hastaneye getirildi

Mahkeme daha sonra kararını açıkladı ve Boltan’ı, “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik vahim nitelikte eylem yapmak” ile katıldığı diğer suçlardan ağırlaştırılmış ömür boyu ve 95 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

AİHM’E GİDEN DOSYA

Civan Boltan’a verilen hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından avukatı Mehdi Özdemir, “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz” hükmü kapsamında, müvekkiline verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının işkence, insanlık dışı kötü muamele iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Mahkeme başvuruyu reddetti.

İç hukuk yollarının tükenmesi sonucunda Özdemir, bu kez, müvekkilinin aldığı ağırlaştırılmış hapis cezasının işkence, insanlık dışı kötü muamele olduğunu, verilen kararla Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence yasağını düzenleyen 3’üncü maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle AİHM’e başvurdu.

AİHM, dosyayı öncelikli başvurular arasına alarak inceledi ve 12 Şubat’ta karara bağladı. Avukat Özdemir, AİHM’de alınan kararla ilgili şunları söyledi: “Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında, şahsın sağlık ile dosya durumunun tekrar inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, bunu düzenleyen iç hukuk yolunun bulunmadığı ve bu kapsamda AİHS’in 3’üncü maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Bin 500 euro mahkeme giderinin Türkiye’ye yüklenmesine karar veren AİHM, ihlalin ortadan kaldırılmasını istedi.”

CİVAN BOLTAN YENİDEN YARGILANACAK

Avukat Mehdi Özdemir, “AİHM kararından sonra Türkiye mahkemelerinden beklentiniz nedir?” şeklindeki soruyu ise şöyle cevapladı: “AİHM tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ve ömür boyu infaz sistemi ile cezaları infaz edilen hükümlüler açısından işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Karar kapsamında, ömür boyu infaz sisteminin tek bir mahkeme kararına dayanması ve belirli periyotlarda değerlendirilmemesinin sözleşmenin 3’üncü maddesinin ihlal edildiğine hükmedilmiştir. AİHM kararı üzerine, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yeniden yargılama talebimiz kabul edilmiştir. Bizim yeniden yargılamadan beklentimiz, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının günümüz koşulları ve dosya durumu gözetilerek, daha hafif veya beraat ile sonuçlanabilecek bir karar verilmesidir.

YASAL DEĞİŞİKLİK GEREKİYOR

Civan Boltan yeniden yargılanacak ancak Özdemir’in beklentisinin karşılanması için yasal değişiklik gerekiyor. Bu nedenle Özdemir, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanun’un 17. Maddesinin 4. Fıkrası kapsamında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hükümlülerin infazının ömür boyu süreceği belirtilmiştir. AİHM kararı gereğince, bir kişiyi ömür boyu infazının süreceği bir ceza ile mahkum etmek, işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağının ihlali niteliğinde kabul edilmiştir. Bu kapsamda, yasa koyucunun suç tipi itibariyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının süreli hapis cezasına dönüştürülmesi veya belirli periyotlarda yerel mahkemelerce değerlendirilmesi için gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerekir. Aksi takdirde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü bulunan herkes için AİHM kararı emsal olup sözleşmenin 3. Maddesi ihlal edilmiş olacaktır” diyor.

AİHM’İN EMSAL KARARI

Av. Mehdi Özdemir, beraat veya hafif bir ceza verilmesi gerektiğini dile getiriyor

Civan Boltan için AİHM’in kararı ve yeniden yargılanmasının önünün açılması dolayısıyla Özdemir iyimser olduklarını söylüyor. Özdemir, AİHM’nin ihlal kararı ve yeniden yargılama talebinin kabulü kararının bu kapsamdaki hükümlüler için olduğuna da dikkat çekiyor.

Özdemir, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bizim AİHM kararı sonrasında, öncelikli beklentimiz yeniden yargılama başvurusunun kabul edilmesi ve infazın durdurulmasıydı. Kısmen de olsa, yeniden yargılama başvurusunun kabulü kararı, geçmiş dönemde alınan ret kararları gözetildiğinde iyimser olmamızı sağlamakta, ancak infazın durdurulmasına ilişkin talep ve çalışmalarımız devam etmektedir. AİHM’nin ihlal kararı ve yeniden yargılama talebinin kabulü kararı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan her bir hükümlü için emsal niteliğindedir. Bu kapsamdaki hükümlülerce, dosya ve güncel durum gözetilerek, kesinleşen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının haksız olduğu ve beraat kararı verilmesi gerektiği veyahut süreli bir hapis cezasına dönüştürülmesi hususunda, talepte bulunabilirler.”

BOLTAN’IN HİKAYESİ BÖYLE Mİ OLMALIYDI?

Civan Boltan’ın cezaevi koşullarını da değerlendiren Mehdi Özdemir, “Müvekkilimin sağlık durumu cezaevinde kalmaya uygun değil. Sağ kolu ampute, sol gözü tamamen ve sağ gözü yüzde 70 oranında görme yetisini kaybetmiş. Dolayısıyla ihtiyaçlarını görebilmesi için desteğe ihtiyaç duyuyor” şeklinde konuştu.

Özdemir, Boltan hakkında yeniden yargılanma kararının verilmiş olmasından dolayı iyimser olduklarını belirtiyor ve beklentilerinin karşılanacağı bir kararın verilmesi için gerekli çalışmaları yürüttüklerini söylüyor.

Civan Boltan davası nedeniyle yasal düzenlemeler yapılacak mı? Avukat Mehdi Özdemir’in sözünü ettiği beklentiler karşılanacak mı? Bu soruların cevabı elbette yargılama sonucunda verilecek.

Ancak “Taş atığı iddiasıyla 23 yılla yargılanmasaydı Civan Boltan’ın hikayesi bu şekilde mi olurdu?” sorusunun cevabını kimse veremeyecek.