AİHM: Mahpus avukat görüşmesi gizli ve özeldir

Edirne F Tipi Cezaevi'nde kalan Mehmet Aytunç Altay'a avukatının gönderdiği dergi ve kitapların verilmemesi ayrıca avukat-müvekkil görüşmelerinde görevli bulundurulması yönündeki kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'den döndü. AİHM, özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme ayrıca bu uygulamalara itirazların duruşmasız olarak reddedilmesinin de adil yargılama hakkının ihlali olduğunu bildirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, cezaevinde avukat-müvekkil görüşmelerinde görevli bulundurulması yönündeki kararın özel hayata saygı hakkının ihlali olduğuna ve bununla ilgili itirazın duruşmasız değerlendirilmesinin "adil yargılanma hakkının ihlali olduğuna" karar verdi.

AİHM kararı, 9 Nisan 2019'da alındı. Kararın çevirisi anayasagundemi.com sitesinde yer aldı.

KİTAP VE DERGİLER VERİLMEDİ

Karara konu olay ise şöyle gelişti: Hakkında müebbet hapis cezası verilen ve Edirne F Tipi kapalı Cezaevi'nde kalan Mehmet Aytunç Altay'a avukatının 12 Ağustos 2005 tarihinde postayla yolladığı paket, 25 Ağustos 2005 tarihli Edirne İnfaz Hakimliği kararıyla incelendi. Pakette “Küreselleşme ve Emperyalizm” isimli bir kitap, “Köxüz Anasyonal Neşriyat” isimli bir dergi ve “Express Enternasyonal Şalala” isimli bir gazete olduğu görüldü. Mahkeme bu eserlerin içeriğinin savunma hakkı ile ilgili olmadığı gerekçesi ile yayınları Altay'a verilmemesi kararını aldı. Altay'ın bu karara karşı 16 Eylül 2005'te yaptığı itirazı İnfaz Hakimliği 30 Eylül 2005'teki kararla reddetti.

SAVUNMASI ALINMADI

Ayrıca cezaevi idaresi, 16 Eylül 2005 tarihinde, 5351 No’lu Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 5. maddesinde düzenlendiği üzere bir görevlinin başvurucunun avukatı ile görüşmesinde hazır bulunmasına dair talepte bulunması için savcılığa başvurdu. İnfaz Hakimliği duruşmasız olarak ve Altay'ın savunmasını almadan, süre belirtilmeksizin başvurucu ve avukatının görüşmelerinde bir görevlinin mevcut olmasına karar verdi.

DURUŞMASIZ VE GEREKÇESİZ RET

Bunun üzerine Mehmet Aytunç Altay'ın avukatı, müvekkiline yasal yayınları postalanmasında hukuka aykırılık olmadığını, bu kararın ancak örgütsel amaçlı haberleşmelere aracılık edildiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde verilebileceğini belirterek itiraz etti. Ancak Edirne Ağır Ceza Mahkemesi 23 Eylül 2005 tarihinde, duruşma yapmadan ve gerekçesiz olarak bu itirazı da reddetti. Altay'ın, avukatıyla görüşme yaparken görevli bulundurulmasına yönelik itirazı ve duruşmasız, savunmasız karar verilmesi yönündeki itirazları da mahkeme tarafından reddedildi.

AİHM'İN KARARI

Altay, iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından AİHM'ye başvurdu. Mahkeme, avukatı ile görüşmelerinde bir görevlinin hazır bulunmasına ilişkin süresiz karar verilmesinin İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesinde düzenlenen özel ve aile hayatına saygı hakkını ve bu kararın verilmesi ve karara yapılan itirazların değerlendirilmesinin duruşmasız olarak yapılmasının 6'ncı maddede düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdi.

AİHM, avukat müvekkil görüşmelerinin müvekkilinin hayatı hakkındaki gelişmeler hakkında bilgi almasını kapsadığını, avukat ile görüşülen konuların özellikle ceza yargılamasına konu olaylarda kişisel ve hassas konular olduğunu bu sebeple gizli ve özel olduğunu belirterek avukat müvekkil görüşmesinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ayrıca bu görüşmelerin öncelikli olduğunu vurguladı. Bu gizliliğin avukat ve müvekkilin yüz yüze iletişiminde de dilekçe ile iletişim kurmalarında da korunması gerektiğini bildiren mahkeme, bu konudaki kısıtlamayla ilgili şu kriteri ortaya koydu: "Orantılı bir şekilde ancak istisnai durumlarda önemli bir suçun engellenmesi, hapishane güvenliğine karşı önemli bir tehdidin olması." Ayrıca AİHM, hukuka uygun bir sebep ile sınırlandırma yapılabilmesi için bu sınırlandırmanın belirli koşullarla düzenlenerek öngörülebilir olması gerektiğini de vurguladı.

2 BİN EURO TAZMİNAT

Altay'ın 100 bin Euro’luk manevi tazminat ve 3 bin 960 Euro değerinde dava gideri (avukat ücreti ve posta masrafları) talebine karşın, AİHM başvuruda masrafları destekleyen fatura gibi belgelerin gösterilmemesi sebebiyle yalnızca 2 bin Euro değerinde manevi tazminata hükmetti. (HABER MERKEZİ)