Yeni Asır'ın 'Kandil listesi'ne tepki

İZMİR - Yeni Asır önceki gün 'Kandil listesi belediye meclisinde' manşeti ile çıktı. Gazete, "Yerel seçimlerde PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile ittifaka giden CHP, Cumhuriyet değerlerine bağlılığıyla ön plana çıkan İzmir’de terör örgütleriyle bağlantıları olan çok sayıda ismi belediye meclislerine taşıdı" ifadelerini kullandı.

Meclis üyelerinin fotoğraflarının da yayınlanarak hedef gösterildiği haberde, "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın seçim öncesi isim vermeden açıkladığı, CHP listelerinde yer alan terör örgütleriyle bağlantılı 27 kişinin 18’i İzmir’de çeşitli ilçelerden meclis üyesi seçildi" denildi.

Ege Bölgesi'nde yayın yapan gazetenin manşete bu şekilde taşıdığı isimlerden Konak Meclis üyesi Hamit Mumcu DHKP/C ile ilişkilendirildi. Karabağlar Meclis üyesi Ceyhan Kayhan’ın ise "DHKP/C'nin eylemlerine katıldığı ve kardeşinin örgüt ile ilişkisi olduğu" iddia edildi.

Birçok kurum ve sivil toplum örgütünde yöneticilik yapan Konak Belediye Meclisi üyesi Hamit Mumcu ve Karabağlar Belediye Meclisi üyesi Ceyhan Kayhan, Yeni Asır Gazetesi’nde kendileriyle birlikte 18 meclis üyesine yönelik yayınına tepki gösterdi.

'MEŞRULUĞUMU VE YASALLIĞIMI BU ÜLKENİN ANAYASASINDAN ALIYORUM'

Habere ilişkin yasal her türlü hakkını arayacağını aktaran Hamit Mumcu, "30 yıldır İzmir’de yaşıyorum. Geçen dönem de Konak İlçesi Belediye Meclis üyesiydim. Bu dönem de meclis üyeliğim devam ediyor. Meşruluğumu ve yasallığımı bu ülkenin anayasasından alıyorum. Asıl bu anayasayı tanımayan, evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan yandaş medyayı, kendinden olmayan herkese yaptığı gibi bana da mesnetsiz ve hedef gösteren yayınlarından dolayı kınıyorum" dedi.

'BU KORKU POLİTİKASI BİZİM ÜZERİMİZDE TUTMAZ'

Yeni Asır hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Ceyhan Kayhan ise söz konusu habere ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "İnsanların üzerine iftira atarak böyle bir karalama kampanyası yapmaya, toplumda yarattıkları korkuyu herkesin üzerinde uygulamaya çalışıyorlar. Eğer varsa böyle bir şey devlet gereğini yapar. Yoksa bu tür iftiralarla insanları kamuoyu önünde yıpratmanın bir anlamı yok. İnsanları kutuplaştırmak için yapıyorlar ama bunlar anlamsız boş şeyler."

'HAVUZ MEDYASI İKTİDARA TETİKÇİLİK YAPIYOR'

Bu tür söylemlerin her şeyden öteye ülkeye zarar verdiğini ifade eden Kayhan, medyanın dilinin yaratacağı olası kötü sonuçları ise şöyle açıkladı:

"Türkiye'de maalesef yıllardır bir ayrımcılık, bir kutuplaştırma dili var. Ama siyaset dili bu değil, kullanılan dil doğru bir dil değil. Siyasetin dili yapıcı olmak zorunda. Havuz medyası da iktidara tetikçilik yapıyor. Bizi tamamen toplumun önüne atıyor, bu şekilde korkutmaya çalışıyorlar. Yarın psikopatın birisi gelip bu arkadaşlarımızdan birisine bir şey yapsa bunun hesabını kim verecek? Bu gazeteler bu kadar sorunsuzca davranamaz. Böyle bir hakları yok ama havuz medyası besleme bir medya. Bu ülkede medyanın bu duruma gelmesi çok yazık!"