Kadınlardan 'Gelin, Leyla Güven’i Yaşatalım!' çağrısı

HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinin 93’üncü gününde Ankara’da bir grup aktivist kadın, “Gelin, Leyla Güven’i Yaşatalım!” çağrısı yaptı. Kadınlar, Leyla Güven’in ardından cezaevlerinde bulunan yaklaşık 300 kişinin başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin sürdüğüne de dikkat çektiler.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Aralarında çok sayıda aktivist kadının bulunduğu çağrı grubu, Leyla Güven’in sağlık durumunun kritik olduğuna dikkat çekti ve “Yaşam hakkı, insanın en temel hakkıdır ve yaşatmak, bütün bir toplum için insani bir sorumluluktur” açıklamasını yaptı. Kadınlar, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere yetkilileri ve toplumu Leyla Güven’e destek vermeye çağırdı.

TOPLANTIYA GÜVEN’İN EVİNDEN TELEFONLA BAĞLANDILAR

Leyla Güven, 24 Haziran seçimlerinde HDP Hakkâri Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemiş, 8 Kasım 2018 tarihinde, tutuklu bulunduğu Diyarbakır Cezaevinde, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlamıştı. Güven, açlık grevinin 79’uncu gününde serbest bırakılmasının ardından eylemine Diyarbakır’daki evinde devam ediyor.

Ankara’da, kadınların Leyla Güven için yaptığı basın toplantısına Güven’in evinden bağlanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Komisyonu üyesi Zelal Bilgin şu bilgileri verdi: “Bugün eyleminin 93’üncü günü. Sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyecek bir tablo söz konusu değil. Giderek kötüye gittiği bir dönemin içindeyiz. 12.5 kg. kadar bir kilo kaybı var.”

'ELAZIĞ CEZAEVİ'NDEKİ AÇLIK GREVİ EYLEMCİLERİNİN İHTİYAÇLARI KARŞILANMIYOR'

“Tansiyonu sürekli düşük, kokuya, ışığa, sese karşı ciddi bir hassasiyeti var" diyen Zelal Bilgin şöyle devam etti:

"Kas ve eklem ağrılarından dolayı sürekli rahatsız. Uyku problemi var. Bir iki saat, o da kesik kesik bir uyku düzeni… Su alırken ciddi biçimde zorlanıyor. Baştan beri alması gereken B vitaminini düzenli aldığı için bilinci açık. Leyla Güven 55 yaşında, güçlü politik geçmişi ve talepleri net olan bir yoldaşımız. Bu eylem kendisinin sağlık durumunu çok daha kötü bir noktaya dönüştürebilir. Bundan sonraki tabloda ani mide bağırsak kanamaları, çoklu organ yetmezliği söz konusu olabilir. Kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Leyla Güven’in tahliyesi, yaptığı eylemi sekteye uğratmak üzere yapıldı. Bugün milletvekillerinden oluşan bir heyet Elazığ Cezaevi'ne gitti. Oradaki direnişçilerin hiçbir ihtiyaçları karşılanmıyor, suyu bile sınırlı veriyorlar. Arkadaşların sağlık durumu kritik noktada. Bu saatten sonra girilen evre artık eylemcilerin sağlık sorunlarında telafisi mümkün olmayan hasarlara neden olabilecek durumda.”

“Gelin Leyla Güven’i Yaşatalım!” başlıklı çağrı metni şöyle:

"Bizler, insanın en temel hakkı olan 'yaşam hakkı'nı, başta bu ülkeyi yönetenlere ve elbette tüm topluma bir kez daha hatırlatmak üzere bugün burada bulunuyoruz.

Leyla Güven’in yaşaması için icra makamında oturanlara ve topluma bir çağrı yapmak istiyoruz.

Leyla Güven, cezaevinde sürdürdüğü açlık grevinin 79’uncu gününde rehin tutulduğu cezaevinden tahliye edildi ve Diyarbakır’da bulunan evinde açlık grevine devam ediyor. Leyla’nın bu eylemine Türkiye hapishanelerindeki yaklaşık 300 siyasi mahpus da ses verdi. Hapishanede süresiz-dönüşümsüz açlık grevini sürdürenler arasında sevgili Sebahat Tuncel ile Selma Irmak da bulunuyor.

Leyla Güven’in talebi yasaldır, hukukidir, insanidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ve devletin altında imzası bulunan uluslararası hukukun da gereğidir. Leyla Güven her mahpusun hukuki hakkı olan 'ailesiyle ve avukatlarıyla görüşme hakkı'nın sağlanması talebiyle açlık grevine başlamıştır.

Eylemine başlarken 'Bugünden itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlıyorum. Bu tecrit bir kişiye değil bir halka uygulanıyor. Ben de o halkın bir bireyi olarak bu uğurda ölmeyi göze alıyorum' dedi.

Bu tecrit aynı zamanda her alanda haklarımızı, hayatlarımızı kuşatıyor. Yani barış ihtimalini kuşatıyor, demokratik siyaset yapma hakkımızı kuşatıyor, itiraz etme hakkımızı, sokaklarımızı kuşatıyor.

Leyla Güven, barış adalet ve demokrasi mücadelesinden tanıdığımız kız kardeşimiz, kadın siyasetçi ve bir anne. Açlık grevinin 93’üncü gününde ve kritik eşik çoktan aşıldı.

Ömrünü gençlerin, halkların yaşamasına adamış Leyla Güven için derhal harekete geçilmelidir. Geç olmadan, geç kalmadan tamamen hukuki olan talebi karşılanmalıdır. Başta Adalet Bakanı olmak üzere yetkilileri kendi yasalarına uymaya çağırıyoruz.

Tekrar ediyoruz, 'yaşam hakkı' insanın en temel hakkıdır ve 'yaşatmak' bütün bir toplum için insani bir sorumluluktur.

Bizler, yaşatmak için, insan hakları için sevgili Leyla’ya ses veren kadınlarız…" (DUVAR)