Saruhan Oluç: Kürt fobisi ülkeyi tehlikeli bir noktaya sürüklüyor

HDP Parti Sözcüsü Saruhan Oluç, Sakarya'da Kürtçe konuşan baba ve oğlun saldırıya uğradığı iddiası hakkında açıklama yaptı. "İktidar cezasızlık politikasıyla Sakarya'daki gibi cinayetlerin önünü açmaktadır" diyen Oluç, "Halkımız ve demokratik güçler bu tür provokasyonlara karşı duyarlı olmalı" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Parti Sözcüsü ve İstanbul milletvekili Saruhan Oluç Sakarya’nın Hendek ilçesinde Kürtçe konuşan baba ve oğlun saldırıya uğradığı iddiasıyla ilgili yazlı açıklama yaptı. Saruhan Oluç hayatını kaybeden 43 yaşındaki baba Kadir Sakçı’ya rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı, yaralı olan Burhan Sakçı’ya ise acil şifa diledi.

Saruhan Oluç'un açıklamalarında şu başlıklar öne çıktı:

KUTUPLAŞTICI POLİTİKA ORTAK YAŞAMI DİNAMİTLİYOR: AKP-MHP ittifakının uyguladığı ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı politikalar ortak yaşam zeminini dinamitliyor. Siyasal, kültürel ve tarihsel sorunları içeride ve dışarıda savaş ve çatışma yoluyla çözme arayışı, yüzlerce yıllık ortak yaşamı zehirliyor. İktidarın Kürt fobisi ve düşmanlığı üzerinden yükselttiği söylem ülkeyi tehlikeli bir noktaya sürüklüyor.

İKİ YIL ÖNCE SAKARYA'DA AYNI AİLEDEN BİR KİŞİ DAHA KATLEDİLDİ: Kürtçe’nin kamusal alanda yasaklanması, Meclis’te bile taciz ve saldırı gerekçesi yapılması, Kürtler “ülkeyi bölecek” söyleminin sürdürülmesi, Kürtçe müzik dinleyen ve türkü söyleyenlere saldırılara sessiz kalınması ve birçok benzer örnek sıradan insanları bu tür cinayetlere sevk etmektedir. Aynı aileden bir kişinin yine Sakarya’da ırkçı bir saldırı sonucu iki yıl önce katledilmesi de iktidar politikalarının toplumsal yaşamda yarattığı tehdit ve tehlikenin büyüklüğünü göstermektedir.

'Kürdüz deyince vuruldular' iddiası'Kürdüz deyince vuruldular' iddiası

FARKLI ANADİLİ KONUŞANLARI 'TERÖRİST' OLARAK GÖRENLER İKTİDARDAN CESARET ALMAKTA: Kürtçe konuşmayı ve Kürt olmayı cinayet gerekçesi yapan saldırganın zihniyeti ile Meclis’te Kürtçe bir cümleye dahi tahammülsüzlük gösterenlerinki arasında herhangi bir fark yoktur. Farklı düşünen, farklı bir anadili ile konuşan herkesi “terörist” olarak görenler bu iktidardan cesaret almaktadır. Sakçı’yı katleden ve oğlunu yaralayan katil de sırtını bu iktidar anlayışına dayamıştır.

CEZASIZLIK POLİTİKASI SALDIRGANLARA CESARET VERİYOR: Bu tür ırkçı saldırılar evrensel hukukta ve dünyanın her yerinde nefret suçu kapsamında ve insanlığa karşı suç bağlamında ele alınır. Mevcut iktidar ise cezasızlık politikası uygulayarak adeta saldırganlara cesaret vermekte, bu tür cinayetlerin önünü açmaktadır.

İKTİDAR SAVAŞ VE ÇATIŞMA ISRARINDAN VAZGEÇMELİ: Bu gelişme sadece saldırıya maruz kalan Kürtler açısından değil Türkiye’de yaşayan herkes açısından büyük bir tehdit ve tehlikedir. Benzer saldırıların yaygınlaşması, Türkiye’yi gerçek anlamda uçurumun kenarına sürükler. İktidar bütün ülkeyi ateşe atacak bu tehlikeli gidişten, bu ayrıştırıcı nefret dilinden ve politikalarından, bu savaş ve çatışma ısrarından vazgeçmelidir.

PROVOKASYONLARA KARŞI DUYARLI OLUNMALI: Halkımız ve demokratik güçler bu tür provokasyonlara karşı duyarlı olmalıdır. Bu ülkede farklı kültürlere, anadillere, inançlara ve etnik aidiyetlere sahip olan halklarımız eşit ve demokratik bir ortamda bir arada yaşama kararlılığını sürdürecektir. Kimsenin yok sayılmadığı, kimseye üstünlük taslanmadığı eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi tüm ırkçı anlayışların panzehiridir. (HABER MERKEZİ)