Mahir Kılıç: Gerekirse CHP önünde açlık grevine başlarım

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan 258 işçiden biri olan Mahir Kılıç, tek başına yaptığı 184 günlük açlık grevinin ardından işe dönme konusunda imzalanan protokolle son verdiği eylemini, işe hâlâ iade edilmeyince CHP Genel Merkezi önüne taşıdı. Kılıç, talepleri kabul edilmezse yeniden açlık grevine başlayabileceğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işten çıkardığı 258 işçiden biri olan Mahir Kılıç, İzmir'de başlattığı eylemini CHP Genel Merkezi önüne taşıdı. Kendilerine "Konak Direnişçileri" adı verilen işçiler, 24Haziran seçimleri öncesi İzmir Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan işe dönüş protokolü üzerine eylemlerine son vermişti.

Tek başına 184 gün açlık grevi yapan Mahir Kılıç da protokol üzerine eylemine son veren işçiler arasındaydı. Kılıç, kendilerine verilen sözün ardından geçen 80 güne rağmen işine geri dönemeyince Ankara'ya geldi. Kılıç hafta içi her gün 11:00-15:00 saatleri arasında CHP Genel Merkezi önünde oturma eylemi yapıyor ardından Yüksel Caddesi'nde 600 günden fazladır "İşimi geri istiyorum" diyen KHK'lı kamu çalışanlarının eylemine katılıyor.

'BU ŞEKİLDE GÜNDEME GELMEK BANA ACI VERİYOR'

Mahir Kılıç, iki eylem alanında polisin ve medyanın farklı tutumuna dikkat çekiyor. CHP Genel Merkezi önünde polisin herhangi bir engellemesiyle karşılaşmayarak eylemini yapan Kılıç, Yüksel Caddesi'nde gözaltına alınmasını şu sözlerle yorumluyor, "Bu tamamıyla AKP'nin ikiyüzlülüğü. Yüksel'de benimle aynı kaderi yaşayan insanlar var. Bu insanların elinde kaleminden başka hiçbir şey yok. Ben devrimci ve sosyalist bir insanım. Yandaş medyanın gelip benim haberimi yapması içimi acıtıyor. Bu şekilde gündeme gelmek bana acı veriyor. Aynı kaderi paylaştığımız insanlar iki kez işkence ile gözaltına alınıyor bana orada kimse karışmıyor. Beni haber yapan o kanallar Yüksel'i görmüyorlar. Ben bilmiyor muyum neden karışmadıklarını? Orada amaç beni kullanarak CHP'yi karalamak. Ben çocuklarımın geleceği için buradayım. CHP bundan rahatsızsa çözebilir bu durumu. Çankaya Belediyesi AK Partili bir belediye olsaydı ve ben eylemimi burada yapmak isteseydim beni burada oturtmazlardı. Ben bunun farkındayken CHP neden değil?"..

'BENİM CHP İLE BİR DERDİM YOK'

"Başka şansım kalmadığı için eylemi Ankara'ya taşıdım" diyen Kılıç sözlerine şöyle devam etti, "Birçok belediye işçi alımı yapmış ama Karşıyaka Belediyesi'nde hâlen alım yok. Doğru adres olduğunu düşünerek CHP Genel Merkezi önüne geldim. Aziz Kocaoğlu'nu Yunanistan'daki bir partinin genel merkezi belirlemedi. CHP belirledi. Ona müdahale etmesi gereken de CHP'dir diye düşündüm. CHP üyeleri geliyorlar ve 'sonuna kadar hakkını ara' diyorlar. Benim CHP ile bir sıkıntım ve derdim yok. Çıkıp da X partisini arkama alıp CHP'yi karalamak gibi bir derdim yok. Benim derdim işimle ve ekmeğimle. 33 günlük çocuğumu bıraktım, 40'ı çıktığında buradaydım. Çocuğumun süt kokan günlerinde buraya geldim. Bunun sorumlusu kimdir? Nasıl ki AKP bir gecede insanları işsiz bırakmışsa CHP belediyeleri de aynısını yapmıştır. Eğer bir yerde adalet yoksa insanlar kendi adaletini yaratmaya çalışır. Ben kendi adaletimi yaratmaya çalışıyorum. CHP'den atılan 258 işçinin haklı olduğunu CHP'liler de biliyor."

'PROTOKOL SEÇİMİ KURTARMAK ADINA YAPILMIŞ BİR HAMLEYDİ'

Kılıç'ın eylem kararının ardından 'Konak Direnişçileri', "İşsizliğin hepimize büyük sorun olmasına rağmen bu sürecin sonunu beklemek gerektiği kanısındayız" açıklamasını yaptı. "Bu protokol kocaman bir balon ve kandırmacadan ibaret" diyen Kılıç ise şunları söyledi, "Ben kıdemsiz ve tazminatsız olarak işimden atıldım. Ben ve ailem açlığa mahkum edildik. Kimse bana protokol yapıldığı zaman işe gireceğimizin bu kadar uzun süreceğini söylemedi. Tek kuruş geliri olmayan bir insanım. Mahir, 'sana iş vereceğiz sen de açlık grevini bitir ama işe girmen 90 gün sürecek' deselerdi ben açlık grevini bitirmezdim. Nasıl bitireyim ki? İşsizlik maaşı dahi alamıyorum. Protokolü imzaladığımız yetkililer 15-20 gün içerisinde bu işin çözüleceğini ve işlerimize başlayacağını söylediler. Eşim o dönem hamileydi ve doğum yapmamıştı. Nasıl bekleyebilirdim ki? Yapmış oldukları protokol seçimi kurtarmak adına yapılmış bir hamleydi."

'ON YILLIK ALIN TERİM VAR'

CHP Genel Merkezi önünde bir süre daha oturma eylemine devam edeceğini sonrasında ise talepleri yerine gelmezse açlık grevine başlayacağını belirten Kılıç sözlerini şöyle sonlandırdı, "Anamın ak sütü gibi helal olan kıdem ile ihbar tazminatımı ve işimi geri istiyorum. Şu anda kafamda tasarladığım, aileme de danışarak oturma eylemini devam ettirmek. 184 gün süren bir açlık grevi eyleminden sonra bedensel olarak çok yıprandım, sağlık problemlerim oldu. İlerleyen süreçte hâlâ bana karşı üç maymunu oynamaya devam ederlerse kendimi ailem için feda etmekten geri durmam. Gerekirse CHP önünde açlık grevine başlarım. Aileme karşı yerine getiremediğim sorumluluklarım varken yapabileceğim hiçbir eylemden geri durmam. Çözüm onların iki dudağının arasında. Kimseden lütuf ve sadaka istemiyorum. İzmir'in çöpünü temizlediğim on yıllık alın terim var benim orada."