9 Eylül'de ihraç protestosu: Umut asla bitmez

İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nden 12 akademisyenin ihraç edilmesi protesto edildi. Basın açıklamasına HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Ahmet Şık da katıldı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) 12 akademisyenin ihraç edilmesi, Alsancak’taki Rektörlük binası önünde yapılan açıklamayla protesto edildi.

Barış bildirisi imzacısı 12 akademisyenin 701 sayılı KHK ile ihraç edilmesine karşı yapılan eyleme KESK, İzmir Tabip Odası ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu da katıldı. DEÜ'deki görevlerinden ihraç edilen akademisyenler için rektörlük binası önündeki basın açıklamasına, HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Ahmet Şık'ın yanısıra çok sayıda STK temsilcisi, akademisyen ve öğrenciler de destek verdi.

"Akademi biat etmez" ve "Umut ihraç edilemez, bin gider, bin gelir" pankartlarının açıldığı eylemde sık sık "Barış isteyen KESK’e dokunma", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Barışa imzamız onurumuzdur" sloganları atıldı.

'701 SAYILI KHK İLE OMUZLARINA ŞEREF MADALYASI ASTILAR'

Açıklamada ilk sözü son KHK ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nden ihraç edilen öğretim üyesi Erkin Başer aldı. Açığa alındıkları 375 gün önce de Dokuz Eylül Üniversitesi ve iktidarı uyarmak için bir araya geldiklerini belirten Başer "Yine görevimizi yapıyoruz. Biz açığa alındıktan sonra imzanızı çekin, hepinizin soruşturmalarınızı kapatalım diye tekliflerle geldiler. Biz o zaman da aynı yanıtı verdik, şimdi de aynı yanıtı vereceğiz. Çünkü biz Behice Boran’ların, Muzaffer Şerif'lerin, Bedrettin Cömert’lerin, Ata Soyer’lerin okulunda yetiştik. Bizler Onur Hamzaoğlu’nun arkadaşlarıyız’’ dedi.

TTB: BARIŞ İSTEMEK SUÇ KAPSAMINA ALINAMAZ

TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise ihraç edilen akademisyenlerin bilimsel olarak kendilerini ispatlamış, ülkenin yüz akı olan bilim insanları olduğunu belirterek, “Barış talep etmiş olmaları, insan ölümlerine sessiz kalmamış olmaları, kırıntı halindeki demokrasiden bile hızla uzaklaşan ülkemizde ısrarla demokrasi talep etmiş olmaları suç kapsamına alınamaz” diye konuştu.

'BU ÜLKENİ ONURU OLDULAR'

SES İzmir eski eşbaşkanı Dr. Fatih Sürenkök ise şunları söyledi: "Arkadaşlarımız sadece barış istediler. Bu ülkede barış içinde bir arada yaşamaktan bahsettiler. Üniversitede öğrencilerine 'bilimden, özerklikten, barıştan yana olmak zorundasınız' demeyi öğrettiler. Ama aynı şeyi rektörler öğrenemedi. Bu arkadaşlarımızın soruşturmasını yapan rektörler de aynı akıbete uğrayarak ihraç edildiler. Şimdi onlar çocuklarının suratına nasıl bakacak, Ne diyecekler? 'Ben ihbarcıyım. Tanımadığım o öğretim üyelerini sadece barış istedikleri için ihraç edilmelerini sağladım' mı diyecekler? 'Ben utanmaz bir adamım, aynaya bile bakamıyorum' mu diyecekler? Bilmiyorum. Ama ihraç edilen arkadaşlarımızın bu ülkenin onuru olarak tarihe geçeceklerini biliyorum. 701 numaralı KHK ile omuzlarına kocaman bir şeref madalyası astılar. Aynı 12 Eylül faşizminin üniversitedeki hocaları dışarı atan 1402’nin yarısı gibi bir 701’le onlar onurlu bir sayfaya adlarını yazdırdılar. Ama diğerleri bu tarihten yok olup gidecekler.’’

YAN ODALARIMIZDAKİ MESLEKTAŞLARIMIZA KADAR İHBARCILIK YAYILDI

Ortak basın metnini okuyan KESK İzmir şubeler platformu dönem sözcüsü Şenay Akyol ise AKP iktidarının, KHK’leri kendisine muhalif olanları susturmanın aracına dönüştürdüğünü belirterek, 24 Haziran seçimlerinden sonra parlamentoda salt çoğunluğu elde edememesine rağmen, partili cumhurbaşkanı KHK'ler ile tüm yetkileri kendisine bağlayarak gücü elinde tutmaktadır’’ dedi.

Bakanlar kurulu ve parlamentonun fiilen ortadan kalktığı tek yetkinin cumhurbaşkanında olduğu yeni bir sistem ile karşı karşıya olunduğunun altını çizen Akyol, "7 Temmuz’da son KHK diye tanımlanan fakat son olmayan 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çoğu akademisyen, sağlık emekçileri, öğretmen, polis olmak üzere toplam 18 bin 632 kamu personeli daha memuriyetten çıkarıldı. 21 Temmuz 2016 tarihinden beri 7 kez uzatılan OHAL–KHK'ler sonucunda toplam 3162 KESK üyesi arkadaşımız ihraç edilmiştir. 701 nolu ihraç KHK’si ile İzmir özelinde Dokuz Eylül üniversitesinden daha önce açığa alınmış olan barış imzacısı 9 akademisyen arkadaşımız ve 4 SES üyesi sağlık emekçisi arkadaşlarımız da ihraç edildiler."

'BU ÜLKEDE UMUT ASLA BİTMEZ'

"Herkesi umudu ve direnişi sahiplenerek çoğaltmaya, tek adam rejimine karşı, demokrasi için mücadeleye" çağıran Akyol sözlerini şöyle sonlandırdı: "Gezi direnişiyle eşitliğin, özgürlüğün ütopya olmadığını gösteren milyonlar; adalet için yolları aşındıranlar; vicdan ve adalet için nöbet tutanlar; mahkemelerde onurlu duruşlarıyla yargılayanları yargılayanlar; derelerine, ormanlarına sahip çıkanlar; barış talebini yükseltenler; emekten yana bir ülke için mücadeleden asla vazgeçmeyenler; kadına yönelik şiddete, ayrımcılığa karşı direnen, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkan ve sokakları asla terk etmeyen, itaat etmeyen kadınlar varken bu ülkede umut asla bitmez.’’

Basın açıklaması Grup Praksis’in şarkılarını söylediği mini bir konserle sona erdi.