Heyecan yaratmayan rapor cesurca tartışıldı

Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Diyarbakır Toplumsal Araştırma Merkezi’nin (DİTAM) konuğu oldu. Toplantıya çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, akademisyen ve gazetecinin davetli olduğu toplantıda Karamollaoğlu hem partisinin hazırladığı Kürt Raporu’nu açıkladı hem de sorulara cevap verdi.

Karamollaoğlu, “Raporu açıkladınız, bunun heyecan yarattığını söyleyebilir misiniz?” şeklindeki bir soruya, “Gördüğüm kadarıyla burada bir heyecan yaratmadı ancak ben heyecanlıyım” cevabını verdi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Mehmet Vural, toplantı için diğer Cumhurbaşkanı adaylarına da katılım için davet ettiklerini ancak ilk olumlu yanıt verenin Temel Karamollaoğlu olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olduğuna değinen ve kendisini de davet ettiklerini hatırlatan Vural, “Sayın Demirtaş’ın serbest bırakılmasını ve diğer adaylar gibi kendisinin de propaganda yapmasına olanak sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Vural, Demirtaş’ın yerine, Cumhurbaşkanı seçildiği taktirde yardımcısı görevini üstlenecek birinin de toplantıya katılabileceğini söyledi.

Vural’ın konuşmasının ardında Temel Karamollaoğlu, partisinin Kürt Sorunu hakkında hazırladığı raporu okudu. Raporun ardından toplantıya davet edilen sivil toplum örgütleri temsilcileri ile gazeteciler, ağırlıklı olarak Kürt sorunu Saadet Partisi’nin hazırladığı rapor hakkında sorular sordu. Karamollaoğlu soruları not aldı ve ardından bütün sorulara kısa cevaplar verdi.

KÜRTLERE STATÜ

Karamollaoğlu’na sorulan soruların başında Kürtlere statü, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde gerçekleşen referandum ile Türkiye’nin tutumu ile Türkiye’nin Rojava politikaları oldu. Kürtlere statü konusunda Karamollaoğlu, bu konuda eşit yurttaşlık ilkesini işaret etti. Güney’deki referandum için ise küçük devletlerin kurulmasından yana olmadığını, bunu emperyal güçlerin istediğini söyledi. Bütün sorunların hak ve adalet temelinde çözüme kavuşabileceğini ifade eden Karamollaoğlu, güvenlik güçlerinin operasyonlar sırasında sergilediği tutumu eleştirerek, bunun önüne geçmeye çalışacaklarını söyledi.

Milli Görüş geleneğinden gelenlerin Kürt sorunu ile yakından ilgilendiğini ve çözüm bulmaya çalıştığını iddia eden Karamollaoğlu, Kürt sorununa samimi yaklaştıklarını dile getirdi. Siyasetçilerin seçim döneminde bölge illerine geldiği yönündeki eleştirileri, Karamollaoğlu sadece seçim için Diyarbakır’a gelmediklerini, genel başkan seçildikten üç ay sonra Diyarbakır’a, Mardin’e ve diğer illere geldiğini belirterek cevapladı.

Saadet Partisi'nden 'Kürt Meselesi' raporu: Üç başlıklı çözüm önerisi

ÇÖZÜM İÇİN AB BENZERİ ÖRGÜT

Raporda, Kürt meselesinin sadece Türkiye’nin sorunu olmadığı İran, Irak ve Suriye’de önemli oranda Kürt nüfusu bulunduğu, bu nedenle Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin bir araya gelerek meseleye hak, adalet ve kardeşlik çerçevesinde bir çözüm üretmeleri gerektiği tespitleri yer alıyordu. Katılımcılar ise, söz konusu dört ülkenin ancak Kürtlere karşı bir araya geldiği ileri sürüldü. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Irak’tan ayrılmak istediğinde Türkiye ve İran’ın bir araya gelerek düşmanca tavır sergilediği ifade edilerek, “Saadet Partisi bunu nasıl gerçekleştirecek?” sorusunu, bölgede AB benzeri bir oluşumun gerçekleşmesi gerektiği şeklinde cevapladı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce ikinci tura kalırsa Saadet Partisi kitlesini İnce’yi desteklemeye nasıl ikna edeceği de soruldu. Karamollaoğlu, her aday gibi kendisinin de iddialı olduğunu belirterek, ilk tur sonuçları belli olmadan konuşmanın doğru olmadığına işaret etti.

SİVAS SAVUNMASI

Sivas Belediye Başkanı olduğu dönem Sivas’ta bir katliamın gerçekleştirildiği hatırlatılarak, “Yakın zamanda yaptığınız bir açıklamada, o tarihte sözünüzü dinletemediğinizi söylediniz. Şehremini olarak sözünüzü dinletemediniz, bundan sonra nasıl dinleteceksiniz” sorusu soruldu.

Karamollaoğlu, o dönem belediye başkanı olarak elinden geleni yaptığını ifade ederek, basının bilinçli olarak onu öne çıkardığını söyledi. Görevden alındıktan 3 ay sonra suçsuz bulunduğunu ve görevine döndüğünü hatırlatan Karamollaoğlu, son dönemde kendisine yönelik eleştirilerin azaldığını ve bununla teselli olduğunu söyledi.

“Raporu açıkladınız, bunun bir heyecan yarattığını söyleyebilir misiniz?" sorusuna, “Burada bir heyecan yaratmadığını görüyorum. Ama ben heyecanlıyım” cevabını verdi.

STK DESTEĞİ ALMAYAN RAPOR

Aylar önce hazırlanan raporun açıklanması bir iki kez ertelenmişti. Sonunda ilk kez DİTAM toplantısında açıklandı. Rapordaki en radikal söylem anadilinde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması ve güvence altına alınması gerektiği yönündeki belirleme oldu. Bu belirlemenin kıymeti ise HDP hariç diğer partilerin mümkünse bu konudan uzak durmasından kaynaklanıyor.

Dolayısıyla raporun heyecan yarattığı söylenemez. Karamollaoğlu hem raporun hazırlanış sürecinde hem de okunması sırasında heyecanlanmış olabilir. Ancak karşısındaki kitle, raporda geçen başlıkları ciddiyetle not almış ve buna göre sorular yöneltmişti. Soğukkanlılıkla soruları cevaplayan Karamollaoğlu bu soruları bekliyor muydu, bilinmez. Ama sorular ve medyanın önünde gerçekleşen tartışma ortamı oldukça cesurdu.

Bu cesur ortam, bölgedeki sivil toplum örgütlerinin katılımı sağlanmadan her raporun eleştirilere hedef olacağını da gösterdi. Bugüne kadar çok sayıda rapor hazırlandı Kürt sorunu ve çözümü hakkında ama hiçbirinin tatmin edici bulunmaması, eksik kalması da bu nedenle olsa gerek.

Bundan sonra benzer şekilde hazırlanacak raporlar da en çok cesur tartışma ortamlarının oluşmasına olanak sağlayacak gibi görünüyor.