İçişleri Bakanı Soylu: Pazar seçim olur, pazartesi herkes sonucu kabul eder

Türkiye'nin en başarılı olduğu alanlardan birinin seçimler olduğunu öne süren İçişleri Bakanı Soylu, "Bizde pazar seçim yapılır, pazartesi herkes seçimin sonucunu kabul eder ve ülke yoluna devam eder" dedi. Soylu 'özgürlük güvenlik dengesi' ifadesini de eleştirerek, "Esas olan, var olan özgürlüğün kendisidir" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - içişleri Bakanı Süleyman Soylu, üçüncüsü Samsun’da düzenlenen Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı’na katıldı. Samsun’da bir otelde düzenlenen toplantıya Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdür Vekili Erhan Gülveren, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Bülent Olcay, Amasya, Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun ve Trabzon Valileri hazır bulundu.

Toplantıda konuşan Soylu, 264 bin 526 emniyet personeli, 195 bin 695 jandarma, 50 bin 793 güvenlik korucusu ve 19 bin 993 güvenlik görevlisi ile beraber toplam 531 bin personelin seçim günü görev yapacağını söyledi. Soylu, "Enerji altyapısına dair önem arz eden yerler de korunacak" dedi.

'YENİ SİSTEMLE YAPILACAK İLK SEÇİM'

24 Haziran seçimlerinin 16 Nisan 2017'de yapılan referandum ve sonrasında yapılan düzenlemelerle getirilen yeni sistemin ilk seçimi olacağını ifade eden Bakan Soylu, şöyle dedi:

"Dolayısıyla mahiyet itibariyle hem hukuki olarak hem de teknik olarak bir takım yenilikler söz konusudur. Dünyanın da yakından takip ettiği bütün süreçlerin ulusal toplum tarafından yakından izlendiği bir seçim tecrübesini hep birlikte yaşayacağız. Seçim vatandaşın, halkın seçimidir. İçişleri Bakanlığı olarak bizim görevimiz vatandaşımızın ferdin, bireyin özgür iradesini sağlıklı bir şekilde herhangi bir aksiliğe veya güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı temin edebilmektir."

Seçimin kritik bir iş olduğunu belirten Bakan Soylu, “Bir hata, Allah muhafaza seçimin başkaları tarafından vatandaşın hür iradesinin özgür iradesinin sandığa yansıtılmasının başkaları tarafından sabote edilmesine meydan vermemek, işin esasıdır. Millet için en önemli gün seçim günüdür. Bir oyu var ve verdiği bir oyu vatandaşlık görevidir aynı zamanda da ona tanınan en önemli haktır. Bizim görevimiz o hür oyun sandığa gidebilmesini temin edebilecek anlayışı ve gerekli hassasiyeti oluşturmaktır" dedi.

'SEÇİM GÜVENLİĞİNİ 3 BAŞLIKTA ELE ALIYORUZ'

Seçim güvenliğini bakanlık olarak 3 başlıkta ele aldıklarını ifade eden Bakan Soylu, şunları kaydetti: “Birincisi kampanya ve propaganda döneminin güvenliği, ikinci kısım seçim günü oy verme güvenliği, üçüncüsü de seçim günü akşamı oy sayımının güvenliğidir. Sonuçların, listelerin, söz konusu bütün evrak ve oy pusulalarının ilgili yerlere sağlıklı bir şekilde seçim hukukuna uygun bir şekilde iletilmesidir. Kampanya döneminde özellikle miting alanlarında, toplanma alanlarında, ki bu ramazan ayında olacak. İftar programlarında özel tedbirlerimiz elbette olacaktır ve bu tedbirler alınırken seçimlerdeki propaganda faaliyetlerine engel olmayacak bir yaklaşım göstermeye özel bir dikkat göstermenizi istirham ediyorum. Yani propaganda kurallar içerisinde herkesin kendini ifade edebileceğiz bir ortamda yapabilmesini temin etmekte esas itibariyle bizim görevimizdir."

'TEMEL MESELE ÖZGÜRLÜĞÜ TESİS ETMEK'

"İnsan için en kıymetli meselelerden birisi kendisini seçecek kişiyi, kendi seçecek iradeyi bir şekilde ortaya koyabilmesidir" diyen soylu şöyle devam etti: "Hepimiz için bu böyledir. Hayatın genel inşaatını yönetme yetkisini, ne kadar vergi vereceğimizin, nasıl bir kanun anlayışı ile yaşayacağımızı belirleme yetkisini birilerine teslim etmekteyiz. Bu önemli bir karardır. Hayatın olağan akışından her şey bundan sonra gelir. Burada temel mesele özgürlüğü temin etmektir. Güvenlik, özgürlüğü sağlamak, özgürlük ortamını oluşturabilmek için vardır. Zaten bizim yapmamız gereken insanların başkalarının özgürlük alanlarına müdahil olmayacağı, insanların seçimlerine yaşamlarına ilişkin tercihlerini özgürce yapabilecekleri güvenli ortam tesis etmektir.”

'GÜVENLİK ÖZGÜRLÜK DENGESİ OLMAZ'

Seçim günü enerji altyapısına dair önem arz eden yerleri de koruyacaklarını belirten Bakan Soylu, şunları anlattı: “Valilerimizin devamlı söylediği bir laf var; özellikle bizim alanda çok kullanılır, ‘güvenlik özgürlük dengesi’. Bu oluşturulmuş bir laftır. Gerçekçi bir yaklaşım değildir. Güvenlik, özgürlük bir dengesi olmaz. Esas olan, var olan özgürlüğün kendisidir. Güvenlik, özgürlüğü sağlayabilmektir. Her şey öyle değil midir? Ailenizden düşünün, yani güvenlik, özgürlüğün çok daha iyi bir noktada yaşanabilmesi, en üst seviyede olabilmesi için temin edilmiş bir yaklaşımdır. Onun için bunun yanı sıra seçim gününe ilişkin de ayrı bir tedbirler bütünü üzerine değerlendirmeler olacaktır."

'531 BİN PERSONEL GÖREV YAPACAK'

Seçim gününde İçişleri Bakanlığı'ndaki kolluk birimlerindekilerin bütün izinleri Nİgeçmiş dönemlerde olduğu gibi kaldırıldığını belirten Soylu, şöyle dedi: "Hali hazırda 264 bin 526 emniyet personelimiz, 195 bin 695 jandarmamız, 50 bin 793 güvenlik korucumuz ve 19 bin 993 güvenlik görevlimiz ile beraber toplam 531 bin personelimiz seçim günü görev başında olacaklardır. Gerek enerji altyapısına dair önem arz eden yerlerin korunması, gerek kampanya dönemindeki güvenlik konularında tüm birim ve personelimiz tam kapasite ile görev başında olacaktır. Seçimlerde özellikle oy kullanılan yerlerde görev alacak personele hizmet içi eğitim verilecektir.”

'AMERİKA BİLE ELİNE YÜZÜNE BULAŞTIRDI'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim alışkanlığı ve seçim güvenliği konusunda Türkiye demokrasisinin en başarılı konularından birisi olduğunu iddia etti. Soylu, şunları ifade etti: “Hepimiz biliyoruz. Amerika bile seçimi eline yüzüne bulaştırmış bir memlekettir. Başkanları sürekli tartışmalıdır. Oysa bizde pazar seçim yapılır, pazartesi herkes seçimin sonucunu kabul eder ve ülke yoluna devam eder. Bu iş bugüne kadar hep böyle olmuştur. Bunun iki tartışması vardır. Birisi 1946 sopalı seçimlerden denilen seçimlerdir. İkincisi ise 1982 anayasa referandumudur. 1946 daha yüksek şiddettedir. 1982 gerek oluş itibariyle gerekse de zarfların içinin açık bir şekilde kullandığımız oy tercihlerini göstermesi itibariyle ve oluşturulan iklim hava itibariyle tartışılan bir seçimdir."

'TÜRKİYE OY KULLANMA HÜRRİYETİYLE AYAKTADIR'

Soylu şöyle devam etti: "Türkiye on yıllardır seçim yapmaktadır ve bu konuda en ufak bir zafiyeti söz konusu değildir. Eğer bugün Türk demokrasisi ayaktaysa bunu bu seçim önemi açısından söylüyorum. Eğer Türkiye'de bugün parlamento ayakta ise eğer bugün demokratik sistem ayakta ise bilmenizi isterim, Türkiye'de halkın kullandığı özgür ve hür iradesiyle kullandığı oyların seçim sonuçlarına tam tesir etmesinden ve 'bu ülkeyi ben yönetiyorum' iradesini ortaya koymasındandır. Bu kadar saldırılara karşı etrafımızdaki bu kadar cereyana karşı bu ülkenin ayakta kalabilmesini temin etmek istemeyenlere karşı Türkiye demokrasisiyle oy kullanma hürriyetiyle beraber ayaktadır. Bu konuda gerek vatandaşlarımız gerek ülkemizin seçimle ilgili kurumları bu işle ilgili büyük bir tecrübeye ferasete ve pratiğe sahiptir.” (SAMSUN/DHA)