10 Ekim davası: IŞİD katliamcısı askerle görüşmüş!

103 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin yaralandığı 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın 8'inci duruşmasında “tanık” olarak dinlenen dönemin Gaziantep Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Beyazıt Bestami Duman hakkında FETÖ'den soruşturma açılmadığı belirtildi. Duman'ın KHK ile ihraç edildiği ve davada polise muhbirlik yaptığını ileri süren sanık Suphi Alpfindan'la ilgili muhbir tutanağı olmadığı bildirildi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA-10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasının 8'inci tur duruşmaları Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralıların katıldığı duruşmada tutuklu 19 sanık da mahkeme salonuna getirildi.

'Emek, Barış ve Demokrasi' talebiyle 10 Ekim 2015'te Gar önünde miting düzenleye yönelik IŞİD'in saldırısının ardından 103 kişi yaşamını yitirmiş yüzlerce kişi de yaralanmıştı. Ankara Adliyesi'nde devam eden katliam davası yarın (5 Nisan) da devam edecek.

ASKERLE IŞİD EMİRİ RAHATÇA GÖRÜŞMÜŞ

Mahkeme heyeti dava dosyasına gelen belgeleri okudu. Ankara Tren Garı katliamı davasında “tanık” olarak dinlenen dönemin Gaziantep Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Beyazıt Bestami Duman hakkında FETÖ'den herhangi bir soruşturma açılmadığı Gaziantep’ten gelen belgelerde belirtildi.

Duman'ın KHK ile ihraç edildiği belirtilirken ayrıca davada polise muhbirlik yaptığını ileri süren sanık Suphi Alpfindan'la ilgili muhbir tutanağı olmadığı Antep Emniyeti tarafında bildirildi.

Gelen belgelerin okunmasının ardından müşteki vekillerinin beyanına geçildi. Avukat Tonguç Cankurt, Kilis Ağır Ceza Mahkemesinden gelen dosyasında IŞİD'in Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın tape kayıtlarının olduğunu belirterek, "Balı'nın tape kayıtlarından Temmuz 2015’ten Eylül 2015'e kadar sınır geçişlerini organize ettiği anlaşılıyor" dedi.

Cankurt, polisin Balı'nın kaçakçılarla yaptığı görüşmelerin bazı kayıtlarını "suç unsuru içermiyor" diye not aldığını söyledi. Cankurt, Balı'nın doğrudan asker ve polis görevlileriyle yaptığı görüşmelerin kayıtları olduğunu vurgulayarak, "Doğrudan emniyetle irtibat içinde, bazen askerlerle görüşüyor. Kaçakçılar aracılığıyla askerle görüşüyor. Balı 'buralardan bir isteğin var mı?' diye askere soruyor. Asker Balı'ya 'Şıhım' diye hitap ediyor. Asker ile Balı bir birlerinin numaralarını alıyorlar" diye Balı'nın tape kayıtlarında yer alan bir görüşmeyi aktardı.

Cankurt, Balı'nın Sefer Taş'ın ölümüyle ilgili görüşme yaptığıyla ilgili görüşmeyi da anlatarak, "Askerlerin bir IŞİD'çiyi dövmesi üzerine Balı, elindeki asker Sefer Taş'ı öldürmekle tehdit ediyor. Bunun üzerine görüşmeyi yapan asker Balı'dan özür diliyor" dedi. Cankurt, Balı'nın askerin ve emniyetin bir telefon uzağında olduğunun altını çizerek, "Bu görüşmeleri yapan asker, komutanı, kamu görevlisi kim? Bu görüşme tutanakları Ankara Katliamı'ndan 10 gün önce adli makamlar tarafında öğrenilmiş. Bu askerlerin kimler olduğunun öğrenilmesi gerekiyor. Bu bizim dosyamızla doğrudan ilişkili" diye konuştu. Cankurt, bu görüşmeleri yapan kamu görevlilerinin tespit edilmesini istedi.

'BARIŞ DİYEN YARGILANIYOR, İNSAN ÖLDÜREN SERBEST'

Avukat Sevinç Hocaoğulları, sanıklar hakkında dosyaya gelen belgelerle ilgili konuşarak, "Balı'nın Antep sınırında yaptığı kaçakçılık emniyet ve jandarmanın bilgisi dahilinde. Bu yargılamanın başladığı andan itibaren kolluk ve yargı görevini yapsaydı, bu katliam olmazdı dedik. Bu katliamla ilgili kamu görevlilerinin de yargılanması gerek" diye belirtti.

Hocaoğulları, IŞİD'in yaptığı Diyarbakır, Suruç katilamları gerçekleşmeden önce de Balı'nın dinlendiğini hatırlatarak, Balı ile Diyarbakır saldırısı sanıklarından İsmail Korkmaz'ın telefon görüşmeleri olduğu ekledi. Hocaoğulları, Balı'nın telefon görüşmelerinden bahsetmeye devam ederek, Balı'nın Ankara patlamasında kullanılan intihar yeleklerinin saklanmasını organize ettiğini ifade etti.

Hocaoğulları, "barış" diyen akademisyenler ve öğrencilerin "barış" dediği için örgüt üyeliğiyle suçlandığını hatırlatarak, "Bu ülkede barış derseniz örgüt üyeliğinden yargılanıyorsunuz ancak insan öldürdüyseniz, dokuz ay ceza yattıktan sonra serbest bırakılırsınız" diyerek IŞİD üyesi Ahmet Güneş'in bir kişiyi infaz ederkenki görüntülerinin üzerinde çıkmasına rağmen serbest kalmasını anımsattı.

AVUKAT SUÇU İTİRAF ETMİŞ

Avukat Murat Kemal Gündüz, sanıklardan Hüseyin Tunç'un avukatı Orhan Şahin'in Antep'teki başka bir davada "müvekkilim bomba taşıdı" dediğini aktardı. Gündüz, mahkemenin gerekin yapmadığını ifade ederek, "Mahkemenin yapması gereken işleri biz yapıyoruz. Genç Ensar Derneği'nin üyeleri katliamın olduğu gün toplantı yapmış ve derneği fes etme kararı almış. Bu derneğe yetişen insanların çoğu IŞİD'e katılmış insanlardır. Dernek örgüte eleman yetiştiriyor. Her şey çok açık değil mi? Nedense emniyet bu derneği bulamıyor. İncelediğim kadarı ile Ankara’ya gönderilen sanıkların öyle ya da böyle hepsinin olayla ilişkili olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.