Kemal Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanlığı'na aday olabilirim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de Ece Üner'in sunduğu Enine Boyuna programına katıldı. Gündemle ilgili konularda açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, ''Cumhurbaşkanlığı'na aday olabilirim'' dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de canlı yayınlanan Enine Boyuna adlı programda Ece Üner'in sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalar şu şekilde oldu:

SON ÇIKAN KHK İLE İLGİLİ: MİLLETVEKİLLERİNE SAĞLANAN DOKUNULMAZLIKTAN DAHA SAĞLAM BİR DOKUNULMAZLIK VAR

"Biz Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Demokrasiye aykırıdır. Bunun iptal edilmesini istiyoruz. Hukukun gereği neyse, hangi yetkileri verdiyse bize, biz bunları kullanıyoruz. Binali Bey, Anayasa Mahkemesi'ne sorsun bizim dilekçemiz orada, ulaşamıyorsa biz başvuru dilekçemizin bir örneğini göndeririz.

Demokrasiye bir kasıt olursa, vatandaşların direnme hakkını kullanması gerekir demiştim. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra konuşma yaptım. Hukuku ve demokrasiyi katledenlere karşı direnme hakkı demiştim. Direnme hakkını kullananlar hiçbir zaman suçlanamazlar.

Kimse direnme hakkını kullananlara karşı sen haksızsın diyemez. Gelelim oraya. Bu madde ne diyor. Bu da önemli."

'RÜTBESİZ ASKERİN GÜNAHI NE?'

"Tankın önüne çıkan, hayatını kaybeden 250 şehit bunlardan hangisi suçlandı, hiçbiri suçlanmadı. Sorun nerede, sorun şurada. Köprüde askerler linç edildi. Şimdi rütbesiz bir askerin günahı nedir? Komutanı emir vermiş. Komutanın emrini tartışmaya açarsanız orada askerlik bitmiş demektir. Siz komutana bir şey yapmıyorsunuz ama eri linç ediyorsunuz.

'BAKANLAR KURULU AF GETİREMEZ'

Köprüde linç edilen askerlerin haklarının aranması lazım. O askerlerin hiç günahı yok. Komutanlara her cezayı verin. Hepsi aynı görüşte, bunun soruşturulması lazım dediler. 16 Temmuz'da TBMM'de direnme hakkını söyledim. AK Partili vekiller alkışladı. Bu dönemi soğuk kanlılıkla, hukuk içinde kalarak atlatmamız gerekmektedir. Devlet hukuk içinde devlettir dedi. Peki bu nedir? Bu düzenleme nedir? Burada iki şey var. Cezai sorumsuzluk getiriyorsunuz, af getiriyorsunuz. Bakanlar Kurulu af getiremez.

Bundan sonraki olayları da kapsamaktadır dedi, Burhan Kuzu. Kendi partisinden eleştiri gelince düzeltti. Siyasal görüş olarak, hükümete yakın ceza hukukçuları da bunu söylüyor, yanlıştır diyor.

Bu af, gelecek için de dokunulmazlık. Milletvekillerine sağlanan dokunulmazlıktan daha sağlam bir dokunulmazlık. Böyle bir rezalet olabilir mi?"

'BOĞAZINI KESİP BAŞINDA FOTOĞRAF ÇEKTİREN KİŞİ İNSAN DEĞİLDİR'

"O olay olduğunda boğazını kesip başında fotoğraf çektiren kişi insan değildir. Bahçeli'nin dediği gibi iblistir o. Bu çocuk bizim evladımız. Ne yapsın. Talimat vermiş gelmişler. Şimdi de bu fotoğrafı savunur noktaya savruluyorsunuz.

Anayasa Mahkemesi, anayasanın askıya alınmasına yol açmıştır. Anayasa Mahkemesi diyor ki; 'Değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler KHK ile değiştirilirse ben buna bakmam' diyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerine sormak isterim, 'Kış lastiğinin, taşeronun, afların, ihale yasasının OHAL ile ne ilgisi var?'

Bu kararları aldın, sen geçmişte bunları değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler dahilinde denetliyordun."

AYM'YE TARİHİ BİR FIRSAT SUNUYORUZ'

"Anayasa Mahkemesi'ne tarihi bir fırsat sunuyoruz. Geçmişte verdiği karardan nasıl döndüyseniz, size doğruya sapma fırsatı veriyoruz. Türkiye'yi bu durumdan kurtarın.

Parlamentonun varlık nedeni ne? Parlamento 15 Temmuz'da bombaların altında görevini yaptı. Neden OHAL'i çıkarıyorsunuz. 4 parti OHAL'e karşı çıktı. Siz FETÖ ile mücadele ettiniz de birisi size karşı mı çıktı? Parlamentoda iç tüzüğün bize verdiği bütün hakları kullanıyoruz. Gönül isterdi ki parlamentonun o nurunu korumak sadece CHP'nin görevi olmasın."

BYLOCK: YERİ GELDİ BİZ DE MASUM İNSANLARI SUÇLADIK. BİRİLERİ BUNUN HESABINI VERMELİ

"Bir hatadan dolayı kaç kişi haksız yere içeride bilmiyoruz. Devletin kurumlarının sağlıklı çalışmadığını gösteriyor. Siz bunu yeni mi keşfettiniz? Birileri bunun hesabını vermeli. Masum insan FETÖ'cü diye suçlandı, yeri geldi biz suçladık. Bu insanın onuruyla oynadık. Aile huzurunu bozduk. Birileri bunun hesabını vermeli. Aradan 17 ay geçti neden geç kalındı? Neden bu insanlar mağdur oldu. Bu insanların aileleri sokağa çıkamaz oldu. Bir insanı derinden sarsan bir olayın muhatabı oldular boşu boşuna.

Ben şunlar ByLock kullanıyor demedim. AK Parti'de var mı kullananlar, var. Elbette vardır. Var biliyoruz. Ben şunu söyledim 'Bu hükümetin yetkilileri ellerindeki ByLock listelerini açıklasın, her şey bilinsin'

ByLock kullananların tamamının isimlerinin kamuoyuna açıklanması lazım. Bunun çok az bir bölümü açıklandı."

CHP - FETÖ SÖYLENTİLERİ: ENİS BERBEROĞLU SİYASİ REHİNDİR

"Devletin parasına bile FETÖ'nün damgasını vurdular. Bunu yapmak alçaklıktır. Devletin kozmik odasını teröre kim açtı? Devletin sırlarını terör örgütüne açtılar.

Kılıçdaroğlu neden konuşuyor? Konuşmasın her kararnameyi çıkaralım alkışlasın. Gereksiz yere aylarca hapiste kalanları kim savunacak? Savunma diyorlar. 'Biz FETÖ ile mücadele ediyoruz siz engel oluyorsunuz' diyorlar, yapın siz mücadele biz destek veriyoruz. Fehmi Koru'ya cumhurbaşkanının uçağını tahsis edip, Fetullah Gülen'e yalvaran, bizi barıştır diyen bunlar değil miydi?

O kararı veren hakim, hakim değildir. Enis Berberoğlu siyasi rehindir orada. Ne suçu var Enis Berberoğlu'nun? Ne devlet sırrı? MİT TIR'larını, bilmeyenler mi var? Cumhuriyet yazmadan önce internette vardı."

ZARRAB DAVASI: BAKANIN, GENEL MÜDÜRÜN HIRSIZIN TEKİ

"Zarrab'ın 3 bakana rüşvet verdiği kesin. Delili var mı, var. Avukat rüşvet verdiğini kabul etti. Bu ne? Bu davayı yeniden açalım çözelim düşü mü? Bu 3 bakanı gönderelim Yüce Divana.

Bu dosyayı açmak Türkiye Cumhuriyeti'nin onurunu korur. Rüşvet alanı yargıladınız. Hangi devlet sizi eleştirir, size yaptırım uygular?

Bankanın, genel müdürün hırsızın teki. Halk Bankası'nın avukatı diyor ki 'Rüşveti Zarrab genel müdüre verdi.' Rüşvetle filan Amerika'nın ilgisi yok. O konuya girmiyorlar bile. 'BM'nin uyguladığı ambargoyu neden deldiniz?' bunu soruyor.

Erdoğan 'Reza Zarrab benim babamın oğlu değil, ama benim vatandaşım, devletin bir görevi de kendi vatandaşının hukukunu korumaktır' dedi. Linç edilen erin hukukunu neden korumuyorsun?

Ben sizi dünyaya rezil etmiyorum, siz zaten rezil olmuşsunuz. CHP'nin tavrı şu; Reza Zarrab için üke bir tazminata tabi tutulursa, Türkiye Cumhuriyeti'nin 5 kuruş ödememesi gerekiyor. Fakir fukaranın hakkını, benim vergimi neden ödeyecekler. Kendi varlıklarını satıp ödesinler. Kadın musluğu açarken 5 çeşit vergi ödüyor. Zarrab için mi ödüyor, Türkiye kalkınsın diye ödüyor.

Tüm eleştirilere rağmen bu ülkede namuslu yargıçlar vardır. Biz onlara güveniyoruz. Bir kişi bile kalsa o bu toplumun umut ışığıdır. Zarrab'ın haklarını koruyorlar. İki kez nota verdiler. Neden veriyorlar. Gitti orada öttü, her şeyi anlattı. Sen bu adamı neden Türkiye'de yargılamadın, mal varlıklarını geri verdin.

Üç bakan Türkiye'de yargılansın, itirafçı olur. Onlar yurt dışına da çıkamazlar, çıkamıyorlar da. O açıdan Türkiye'ye düşen rüşvet olaylarının üzerine yürümek, fakirin hakkını korumak."

SAHTE BELGE TARTIŞMASI: BELGELER SAHTEYSE EN GÜZEL FIRSATI VERDİK; AMA YANAŞMIYORLAR ÇÜNKÜ GERÇEK OLDUĞUNU BİLİYORLAR

"Süleyman Soylu kim? Benim muhatabım değil. Şu belge sahte desinler. Banka dekontları var mı, var. Hem de orjinali. Hangisi sahte? Suç duyurusunda bulunacağız. Merak ettiğim bir şey var. Erdoğan, bu bir şirket satışıdır dedi. Hangi şirkettir bunu bir açıkla. Tık yok cevap veremiyor. Ben bu açıklamayı yaparken kimseye hakaret etmiyorum. Çıkarsın desin bu belge sahte.

Gözlerinden öperek tekrar soruyorum, hangi şirket bu söyle, bana hakaret etmene gerek yok. Ben adada şirket kursaydım, çocuklarım kursaydı yer gök oynardı. Türkiye'den vergi kaçıranlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Belgeler sahteyse ellerine en güzel fırsatı verdik. Biz de saklanacak delik arardık. Ama yanaşmıyorlar çünkü onlar da gerçek olduğunu biliyorlar.

Bu ülkede bütün bu olanları görüp sessiz duramam diyen insan yok mu, var. Bize devletin bir çok kurumundan bilgi geliyor. Bunları araştırırız. Doğru mudur, değil midir? Sahte de olabilir ama biz onun orijinalliğine bakarız. Bu işi fiilen yapan insanlarla oturup konuşuruz. Bu belgeler neyi anlatıyor diye. Sahte olsaydı, bunlar meydan meydan gezerdi. Sonra da Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığını kaldıralım, bize iftira atıyor derlerdi. Ama yetmedi suç duyurusunda bulunacağız. Bunlar bize batıdan Amerika'dan servis edilmedi."

CHP'NİN 2019 PLANI: ADAY OLABİLİRİM

"CHP iktidarında çok güzel şeyler yapacağız. Tüm taşeronlara kadro vereceğiz. Aday olabilirim. Yeri ve zamanı gelir, araştırmalar yapılır ve karar verilir.

O süreç sağ sol süreci değil. O iki yönlü bir süreç. Demokrasiden yana olanlar, otoriteden yana olanlar. Demokrasiden yana kim varsa o paydada buluşacağız. Dolayısıyla toplum ikiye ayrılacak. Demokrasiden yana olanların en az yüzde 60'ı sağlaması lazım.

Ülkücüler ve milliyetçiler demokrasiye aykırı değil. Bu partinin ötesinde bir olaydır. Seçmen partide kemikleşmeyi aşacak.

"Partiler arasında ittifak olmaz, kanuna aykırı. İttifak belli bir düşünce çerçevesinde olur. Bir ülkenin üniversiteleri konuşmuyorsa o ülkede kalkınmayı bekleyemezsiniz. Kim demokrasiyi savunuyorsa koşulsuz destek veririz. Türkiye'ye demokrasiyi kim getirecekse başımın üstünde yeri var. Türkiye'de erken seçime bir kişi karar verecek, neden kandırıyoruz birbirimizi?

Demokrasi hızla zemin kaybediyor. Yargı bağımsızlığı gitti. FETÖ yöntemi ile onun yaptığı operasyonun benzerini KHK ile yapıyorlar. Bizden bir partili 'Ben ne olacağım?' diyorsa derhal partiden istifa etmeli. 'Biz ne olacağız' diyorsa başımın üstünde yeri var. Türkiye bu kadar zor koşullar altındayken ben ne olacağım diye siyaset yapıyorsa, ayrılsın derhal."

DENİZ GEZMİŞ - ERDOĞAN BENZETMESİ: GEZMİŞ İLE ERDOĞAN ARASINDA BİR KIYAS TARİHE İHANETTİR VE ASLA DOĞRU DEĞİLDİR

"Deniz Gezmiş söylediği her sözün arkasında kapı gibi duran bir kişilikti. O, emperyalizme karşı çıkmıştır. İdamı da yanlıştır. Siyasi idamların hepsi yanlıştır. Deniz Gezmiş ile Erdoğan arasına bir kıyas tarihe ihanettir ve asla doğru değildir."

ASGARİ ÜCRET:  2018'DE ASGARİ ÜCRET 2000 TL OLMALI

"2018 ülkemiz için çok önemli. 2018'de hepimiz mutlu bir güne uyanmak isteriz. Bu ülkede 15 yılda yoksulluk bitmediyse bu kabahat birilerinindir. Her evde tencerelerin kaynaması ortak arzumuz olmalı. 4 yıl içinde bunların tamamı gerçekleşebilir. 2018'de asgari ücret 2000 lira olmalı. Nereden çıktı diyorlar. 2000 lira büyük bir para değil. Bunun büyük kısmı yeni vergiye gidecek. 2000 net para alınca bu insan bereket versin diyecek. Bu dilekler ile bütün vatandaşlarımın yeni yılını kutluyorum." (HABER MERKEZİ)